Röportaj / Kardelen BUĞDAY
İstanbul'da kurulan Bütün Çocuklar Bizim Derneği, başta eğitim olmak üzere birçok konuda özellikle dezavantajlı çocukların elinden tutuyor. 2015 yılından beri faaliyet gösteren dernek; eğitim, ekolojik yaşam, sürdürebilir dünya, sanatsal faaliyet ve okuma kültürüne katkı sağlamak gibi birçok konuda nitelikli çalışmaya imza attı. Leyla Tekbulut tarafından kurulan dernek, Türkiye'nin pek çok ilinde faaliyet gösteriyor. İzmir'de de çalışmalarını sürdüren dernek, İzmir depreminden sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Uzundere Gençlik ve Çocuk Merkezi bünyesinde oluşturduğu “BÇBD Çocuk Kitap ve Oyun Evi”nde bir ayda 230 çocuğa ulaştı. Bütün Çocuklar Bizim Derneği'nin çalışmalarını, eğitimi, Türkiye'deki sivil toplum hareketlerini Bütün Çocuklar Bizim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Tekbulut ile konuştuk.
BATMAN'DAN TÜRKİYE'YE
Merkezi İstanbul'da olan Bütün Çocuklar Bizim Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Tekbulut da İstanbul'da yaşıyor. Derneğin çalışmaları için İzmir'e gelen Tekbulut ile konakladığı otelin lobisinde bir araya geldik. Bütün Çocuklar Bizim Derneği'nin, tüzüğü başta olmak üzere her konuda hazırlıklarını tamamladığı, tek eksiğinin ismi olduğunu önceden öğrenmiştim. 2015'te İstanbul'dan Batman'a kırtasiye yardımı yapmak isteyen Tekbulut, o yıl yardım göndermek istediği okulda 200 öğrencinin eğitime başlayacağını öğrenince bu durumdan arkadaşlarına da bahseder. Toplanan yardımlar kısa bir süre içinde binlerce öğrencinin ihtiyacını karşılayacak düzeye gelince bunu resmileştirip bir dernek çatısı altında yapmaya karar verirler. Sosyal medyada isim önerisi için paylaşım yaptıklarında yorumlarda "Bütün Çocuklar Bizim" ön plana çıkınca, derneğin adı da kendiliğinden konulur. Çalışmalarını ve amacını isminde taşıyan bu derneğin hikayesini Tekbulut'tan da dinlemek istedim. Yıllardır sivil toplum çalışmaları içinde olduğunu söyleyerek başladı konuşmaya;
"Ben sivil toplum çalışmalarında olan bir insanım. Lise çağından itibaren birtakım kuruluşların içinde yer aldım. Sonra meslek hayatım sırasında da eğitim ve sağlık kökenli çeşitli vakıflarda hem mütevelli oldum hem yönetim kurulunda çalıştım. Mezuniyet derneklerinde de çalıştım."
Leyla Tekbulut, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümü mezunu, birçok şirkette çalışmış. İkiz kızları olan Tekbulut, çocuklarla ilgilenmeyi, onların hayatına dokunmayı çok seviyor.
"Ben çocuklar için direkt onlarla çalışabileceğim bir alan istiyordum" diyen Tekbulut, derneğin kuruluş hikayesini şöyle anlattı:
"2015 yılında diğer çalışmalarım devam ederken, şubat ayında kızlarımdan biriyle bir tüzük yazdık. O da bu konuda benimle çok örtüşen fikirleri olan bir genç… Oturduk tüzüğümüzü yazdık. Madde madde... Neler yapacağız, nasıl ilerleyeceğiz, yönetim kurulu en fazla kaç yıl çalışacak... Sonra kaldı o iş. Bir gün ben dernek kuracağım diye duran bir tüzük. Eylül ayında, daha önceden elinden tutmuş olduğumuz, şimdi Batman’da bulunan doktor bir oğlumuzu aradım. 'Burhan' dedim, 'Okul açılıyor, bu sene kırtasiye mi göndersem?' Burhan beş dakika sonra aradı, 'Burada yeni bir okul açılıyor. 200 tane çocuk başlıyor ilkokul birinci sınıfa, onlara kırtasiye gönderelim…' Ondan sonra bir iki arkadaşıma da dedim ki, 'Arkadaşlar ben Batman'a kırtasiye göndereceğim benimle birlikte katılmak isteyen var mı?'. Hiç beklemediğim şekilde iki üç en yakın arkadaşıma açtığım telefonla belki 100 insana ulaşmışım."
İnsanların gösterdiği duyarlılık karşısında Leyla Tekbulut da tüzüğü aylardır hazır olan derneğin kurulma zamanının geldiğini anlamış ve faaliyete geçmek için gerekli işlemleri hızlıca tamamlamış. Derneğin ismi ise daha önce anlattığımız gibi belirlenmiş. Tekbulut bu konuda şöyle konuştu: "İnsanlar koydu ismini, biz de çok sevdik."
Leyla Tekbulut, derneğin kuruluş hikayesini anlatırken şöyle devam etti: "7 kişi gerekiyor dernek kurmak için. Çevremde bu işi birlikte yapabileceğime inandığım her sektörden değişik insanları bir araya getirdik."
YILDIZLAR TAKIMI
Bütün Çocuklar Bizim Derneği, sadece kırtasiye gibi aynî yardımlar yapmıyor, okuma kültürünü geliştiren, sanat faaliyetlerini artıran çalışmalar da yürütüyor. Çocuklara yönelik iklim değişikliğine karşı farkındalık, çevreyi koruma ve sürdürülebilir yaşam üzerine de eğitici çalışmalar yapıyor. Leyla Tekbulut bu başarılı çalışmaları yapmalarını, derneğin yönetim kurulu ve destekçilerine bağlıyor. Tekbulut, ekibini "yıldızlar takımı" olarak tanımlıyor;
"Çeşitli meslek dallarından çok iyi insanlar, hem vicdanı olan hem de bu tür işlere yatkın olan..."
Ardından devam etti:
"2016’da kitap fuarındayız, ben dernek merkezindeyim, telefon ettiler, dediler ki; 'Biz bugün sizi fuarda tanıdık, geldik standınıza, sizinle görüşmek istiyoruz Leyla Hanım'. 'Olur' dedim. Dört genç kadın geldi. Biri çevre mühendisi, biri sosyolog ve tiyatrocu, biri kimya mühendisi… 'Biz çocuklar için bir şey yapmak istiyoruz' dediler."
'İKLİM ABLA'
Leyla Tekbulut, derneğin yönetim kurulu üyelerinden Aytül Yüksel'in çevre mühendisi olduğundan bahsetti. "İklim Abla" projesinin mimarlarından... "İklim Abla" projesi, Bütün Çocuklar Bizim Derneği'nin yarattığı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da beğeni alan önemli bir çalışma özelliği taşıyor. Proje kapsamında, devlet okullarında öğrencilere iklim krizi ve çevre sorunları anlatılıyor.
"İklim abla öyle bir karakter oldu ki Milli Eğitim geçtiğimiz aylarda bizi arayıp Ankara'dan, 'Biz 5-8 yaş çocuklar için iklim değişikliği, iklim krizini anlatacak bir şey ararken bir tek sizin yaptığınızı gördük' dedi. Çünkü Aytül bu konuda çok iyi, orada İklim Abla'yı canlandıran Rengin sosyolog ve tiyatrocu... Dediğim gibi bu insanlar 2016’da gelmişler 6 yıldır derneğin içinde hem çalışıyorlar hem tecrübeleniyorlar. Bir de ekipte tabii psikolog var, pedagog var… Burada herkes bildiğini ortaya koyduğu zaman, birleştiği zaman çok anlamlı ve güçlü projeler ortaya çıkıyor."
SİNEMA VE ÇOCUK BULUŞMALARI
Bütün Çocuklar Bizim Derneği'ni, çalışmalarını ve ekibi araştırdığımda neredeyse tamamının kadınlardan oluştuğunu gördüm. Bu durumdan Tekbulut'a bahsettim. Kendiliğinden böyle bir yapının oluştuğunu söyledi. Dernek çalışmalarına erkeklerin de katılmasının gerektiğini, bu konuda kapılarının açık olduğunu ekledi. Dernek, çocuklarda kültür ve sanat konusunda da farkındalık oluşturmak istiyor. Sinemaya hiç gitmemiş çocuklar için sinema kültürü oluşturmak amacıyla birçok etkinlik düzenlenmiş. Bu etkinliklerin mimari, 2019 yılında hayatını kaybeden Cüneyt Cebenoyan olmuş. Cebenoyan, derneğin ilk erkek gönüllüsü olarak çocuklarla sinema aracılığıyla bir araya gelmiş. Leyla Tekbulut, dezavantajlı bölgelerde bir araya geldikleri çocukların hayatında baba rol modelinin eksikliğinden bahsetti. Dernek çalışmalarına neden erkeklerin katılması gerektiğini ve Cüneyt Cebenonay'ın yaptığı çalışmaları şöyle anlattı:
"O nedenle ben istiyorum aslında erkekler de olsun. Rahmetli Cüneyt Cebenoyan ile o kadar güzel fotoğrafları vardır ki çocukların, aralarda böyle onun etrafında kümelenirlerdi. O bir şey söylesin de dinlesinler diye. Ona da ihtiyacı var çocukların."
Cüneyt Cebenoyan önderliğinde başlayan çocuk ve sinema buluşmalarını, Cebenoyan'ın vefatından sonra da devam ettirmişler. Cüneyt Cebenoyan anısına bir fon açıp, o fonda toplanan yardımlar sayesinde daha önce gösterilmemiş, Almanya'dan iki çocuk filminin Türkçe dublajlarını yaptırmışlar, bu filmleri İstanbul'da daha önce sinemaya gitmemiş çocuklarla ücretsiz olarak buluşturuyorlar. Bu buluşmalar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sinema salonlarında yapılıyor. 23 Nisan'a kadar her cumartesi çocuklar için film gösterimleri var.
OKUMA KÜLTÜRÜ GELİŞTİRİLMELİ
Leyla Tekbulut, konuşmamızda önemli bir konuya daha değindi. Türkiye'de kitap okuma kültürü gün geçtikçe daha da azalıyor. Çocuklara kitap armağan etme alışkanlığı neredeyse yok.
"Batı ülkelerine baktığınız zaman çocuklara hediye edilen ürünlerin en başında kitap geliyor. Bizde ise kitabın adı bile yok. Bu sadece yoksulluktan olan bir şey değil, kültür olarak da bir çocuğa kitap hediye etmek varlıklı kesim arasında da pek hediyeden sayılmıyor, o bizim çocukluğumuzda kaldı. İdealist cumhuriyet öğretmenlerinin yetiştirdiği çocuklarız, bizde kitap hediye edilirdi ve değerliydi. Bu kültür neredeyse tamamen yok edildi yani daha çok tüketim malzemelerine ilişkin ürünlerle çocuklar sevindiriliyor. Çocuklar bir kitap alarak sevinmeyi bilmiyor. Biraz buna müdahale ettik ve hangi kesim olursa olsun, çocuklara kitapla ulaşalım diye kitap etkinlikleri yapmaya başladık."
Bu doğrultuda Türkiye'nin pek çok ilinde ve devlet okullarında kütüphanelerin oluşturulmasını sağlamışlar. Amaçlarının sadece kitap bağışı yapmak değil, çocuklara bu kültürü kazandırmak olduğunun altını çizdi. Klasik kütüphaneler yerine çocukları içinde vakit geçirmekten keyif alacakları bir ortam yaratmayı amaçladıklarını vurguladı. Bütün Çocuklar Bizim Derneği, depremden sonra Uzundere'de bir merkez oluşturmuş. Tekbulut, merkezi şu şekilde anlattı;
"İzmir depreminden sonra Uzundere TOKİ konutlarının içinde bir çocuk merkezi yaptık. O depremde bize yapılan bağışlarla orayı yaptık. Çocuklar habitatlarını kaybettiler, okullarından uzaklaştılar, komşularından uzaklaştılar. Dedik ki burada çocukların birlikte olabilecekleri güzel bir merkez yapalım… Tunç Soyer'e ulaştık. Tunç Bey çok sıcak baktı, bize o bölgeyi gösterdi. Şimdi orada bizim bir çalışanımız her gün o merkezde çocuklarla buluşuyor. Geçtiğimiz ay 230 çocuk gelmiş. Kitap okuyorlar birlikte, etkinlik yapıyorlar. Bu proje büyüyecek. Şimdi İzmir’de yeni bir gönüllü grubu oluşuyor."
Leyla Tekbulut, sivil toplum hareketlerine daha çok desteğin gelmesini bekliyor. İnsanın kendi çocukları ne kadar iyi yetişmişse başka çocukların da bu hakka ve imkanlara sahip olması gerektiğini vurguluyor. "Sonuçta hepimiz aynı toplumda yaşıyoruz. Aynı sokaklarda yürüyoruz" diyor ve ekliyor: "Bir çocuğun ufkunu açabiliyorsam, başka kapılar açabiliyorsam hayatında... Bundan daha büyük bir kazanç yok…"
ÜNLÜ İSİMLERDEN DESTEK
Bütün Çocuklar Bizim Derneği'nin çok sayıda gönüllüsü var. Çalışmalara destek veren kişiler arasında ünlü isimler de yer alıyor. Ercan Kesal, Tilbe Saran bu isimlere örnek. Sosyal medyada dernekle ilgili paylaşımlara baktığımda Birce Akalay'ı da gördüm. Bir dönem herkesin takip ettiği Çukur dizisi yayınlanırken, Ercan Kesal ve Balat'taki çocuklarla bir araya gelmişler. Kadir Has Üniversitesi bu etkinliğe ev sahipliği yapmış, konferans salonu Balat'ın çocuklarıyla dolmuş.
Dernek, Youtube kanalında çocuklar için masallar paylaşıyor. "Dodo Masal Anlatıyor" başlığıyla Berrin Kalkan'ın anlattığı "Leylek ile Üç Kardeş" masalı paylaşılmış. Kanalı incelediğinizde birçok kişinin yer aldığı zengin bir proje olduğunu görüyorsunuz. Bu isimler arasında Tilbe Saran da var.. Saran'ın anlattığı "Ay Çeşmesi" masalı da derneğin Youtube kanalında paylaşıldı.