9 Eylül Gazetesi'nden Utku Çelik'in yaptığı habere göre: Karaburun Yarımadası'nda, 2013 yılından bu yana “yenilenebilir doğal kaynaklardan enerji üretimi” adı altında, bölge sakinlerinin rızası olmadan doğayı tehdit eden projeler hayata geçiriliyor. Mevcut rüzgar enerji santrallerine yardımcı kaynak olarak öne sürülen güneş enerji santrali (GES) projeleri, ardı ardına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunuluyor.

300 BİN GÜNEŞ PANELİ DİKİLECEK

Bakanlıkta halen ÇED süreçleri devam eden 5 GES projesi, Küçükbahçe, Salman, Yayla, Sarpıncık ve Eğlenhoca bölgelerinde planlanıyor. Bu projeler hayata geçirildiğinde, Karaburun Yarımadası’na tam 300.000 adet güneş paneli dikilmesi öngörülüyor. Bakanlık tarafından 03 Eylül 2024 tarihinde ÇED Halkın Katılımı toplantısı yapılacağı duyurulan NANO A.Ş. DGES projesinin ÇED raporunda, Küçükbahçe Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Çullubağ mevkiinde başlangıçta 44.037 adet güneş panelinin dikileceği belirtiliyor.

MERALAR ÖZEL KORUMA ALANI İÇİNDE

GES’lerin kurulacağı alanlar, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına göre mera, çayır ve tarım arazisi olarak tanımlanmış bölgeler. Aynı zamanda bu alanlar, özel çevre koruma bölgesi statüsüne sahip.

MERA KANUNU'NA AYKIRI BİR DURUM

Meralar, köylülerin ortak malıdır ve 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre amacı dışında kullanılması, zaman aşımına uğratılması veya sınırlarının daraltılması mümkün değildir. Karaburun Yarımadası, 14 Mart 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmişti.

"YEŞİL ENERJİYE KARŞI DEĞİLİZ, YANLIŞ UYGULAMALARA KARŞIYIZ"

Çeşme Yarımada Çevre Platformu, Karaburun Yarımadası’ndaki doğal yaşamın, flora ve faunasının büyük tehlike altında olduğunu belirterek "Bakanlığa sunulan RES ve GES projeleri hayata geçtiğinde, canlı hayatı için geri döndürülemez kayıplar yaşanacak, nadide topraklarımız zamanla enerji santralleri çöplüğüne dönüşecek, yaşam bitecektir. Bizler Yenilenebilir Kaynaklardan Enerji Üretimine “Yeşil Enerji” ye tümden karşı değiliz. Yanlış yerler ve uygulamalar ile doğamıza daha fazla zarar verilmesine karşıyız. Karaburun Yarımadası yaşayanları olarak yaşam alanımızı savunarak, toprağımıza sahip çıkıyoruz. Talebimiz, bölgemizdeki GES ve RES projelerinin ÇED süreçlerinin sonlandırılarak iptal edilmesidir." ifadelerini kulandı.

MEVCUT BİTKİ VE CANLI HAYATI YOK EDİLECEKTİR

Özel Çevre Koruma Bölgeleri (ÖÇKB), ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önem taşıyan, çevresel kirlenmelere ve bozulmalara karşı duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliği ve doğal kaynakları koruma altına almak amacıyla ilan edilen bölgeler olduğu bilgisini veren Platform "Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesine karşın firmaların faaliyetleri her geçen gün artarak sürmektedir. Karaburun yarımadası enerji şirketleri için cazibe alanı haline getirilmiştir. Bu durum ÖÇKB yapısına aykırıdır ve gelecek için tehlike arz etmektedir. GES panelleri konulurken toprağın en verimli olan üst katmanı tıraşlanarak alınacak, mevcut bitki ve canlı hayatı yok edilecektir. Daha önce yarımadamızda Karareis bölgesinde ormanlık alandaki ağaçlar kesilerek uygulanan GES projesi kaygı verici bir örnektir. Oluşturulacak güneş paneli tarlalarından geri yansıyacak güneş ışıkları ile sıcaklık değerleri artacak, küresel ısınma ile birlikte mevcut tarım alanları da olumsuz etkilenecektir. Meraların yok olması ile günümüzde çok zor koşullarda sürdürülen hayvancılık ta tamamen bitecektir." açıklamasında bulundu.

Kaynak: HABER MERKEZİ