MERT YASİN ALPDÜNDAR -  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Temmuz ayında 'enflasyon farkı ve refah payı' esasına dayanan memur zammı hazırlıklarının olduğunu açıklamasının ardından BES İzmir Şubesi'nde örgütlü olan SGK emekçileri, SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Temmuz ayındaki zam çalışmasına kırmızı kart göstererek tepki gösteren SGK emekçileri, iddia edilen zam oranlarının da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Memurların Temmuzda değil acil olarak zam beklediğini söyleyen BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven, " Nisan Ayı itibariyle TÜİK verilerine göre dört aylık enflasyon yüzde 15,21, Haziran ayı itibariyle sahte enflasyon rakamları yüzde 20 olması beklenmektedir. Bu rakamdan Ocak 2023 döneminde yapılan yüzde 8 zammı düşersek Temmuz ayında memur ve kamu emekçilerine sadece yüzde 12’lik zam yapılacağı kesindir. Ondan sonrası ise Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasındadır. Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşı iki dudağın arasına bırakılamaz. Acil ek zam istiyoruz" dedi. 

‘RAFLARA BAKIP ÇIKAR HALE GELDİK’

Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi’nde örgütlü SGK emekçiler adına açıklama yapan BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven, siyasetin gündeminin seçimler olmasına rağmen emekçilerin derdinin geçim derdi olduğunu belirtti. Son dönemde enflasyonun gerilemesine dair söylemleri de değerlendiren Güven, "OECD ülkeleri başta olmak üzere dünyada gıda fiyatları düşüyor. Ama ülkemizde son bir yılda gıda ürünlerinin fiyatları ortalama iki kat arttı. Zaten yüksek olan kiralar 6 Şubat depremleri sonrasında TÜİK rakamlarını üçe katladı. Son bir yılda süt yüzde 240, peynir yüzde 250, salça yüzde 280, baharat yüzde 300, meyveler ortalama yüzde 200, bakliyat ürünleri ortalama yüzde 150 zamlandı. Bırakalım kırmızı eti beyaz eti bile unuttuk. Tedavüldeki en değerli banknotunuz 200 TL ile alabildiğimiz kıyma 650 grama indi.  Hız kesmeden devam eden zam sağanağında marketleri müze gezer gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik.” ifadelerini kullandı.

‘EK ZAM AÇIKLAMASI İNANDIRICI DEĞİLDİR’

Kamu emekçilerine yüzde 45’lik zammın inandırıcı olmadığını vurgulayan Güven, “Cumhurbaşkanı miting meydanlarında kamu işçisine yüzde 45 zam yaptık, memurlara da “Temmuz ayı için enflasyon farkı ve refah payı esasına dayanan hazırlıklarımız var.” diyerek memurun acil ek zam talebini Temmuz’a ertelemiştir. Havuz medyası bunu yüzde 45 zam olarak duyurarak yalancı zam haberi yapmıştır. Yüzde 45 zam haberi yalandır.

Nisan Ayı itibariyle TÜİK verilerine göre dört aylık enflasyon yüzde 15,21, Haziran ayı itibariyle sahte enflasyon rakamları yüzde 20 olması beklenmektedir. Bu rakamdan Ocak 2023 döneminde yapılan yüzde 8 zammı düşersek Temmuz ayında memur ve kamu emekçilerine sadece yüzde 12’lik zam yapılacağı kesindir. Ondan sonrası ise Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasındadır. Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşı iki dudağın arasına bırakılamaz. Acil ek zam istiyoruz” diye konuştu. 

‘ÖLÜMÜ GÖSTERİP, SITMAYA RAZI EDENLERE OY YOK’

Memurun maaşının son iki yılda yarı yarıya eridiğini vurgulayan Mustafa Güven, “Temel tüketim maddelerine, kiralara gelen zamlar ve döviz krizi nedeniyle her ay maaşımızdan ortalamadan 10-15 Bin TL gasbedilmiştir. Yaşanan ekonomik krizin ve yoksulluğun nedeni AKP iktidarının rant düzenidir. Sermaye ve rantçılara işsizlik fonları dahi peşkeş çekilirken , bizden alınan vergiler geriye fakirlik olarak dönmüştür.Artık bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışanlara oy yok. Sadaka zamlarına, ulufe zamlarına oy yok. Hakkımızı istiyoruz. Bunun yolu gerçekten grevli bir topu sözleşme düzeninde, özgürce kamu emekçilerinin kendi zamlarını belirlemesinden geçmektedir. Seçimlerden sonra Sendika Yasasının acil değiştirilerek TİS Görüşmelerinin Ekim ayına ertelenmesi, yetki tespitinin 15 Eylül olarak belirlenmesi gerekmektedir. 21 yıldır kaşıkla verdiğini her seferinde kepçe ile geri alanlarla geldiğimiz yer ‘Sefalet Endeksi’nde’ dünya liderliğidir. Kamu emekçilerinin yalan vaadlere karnı tok hakkımız olan ek zammı acil olarak istiyoruz. Bizlere oyalayanlara da oy yok diyoruz.” dedi. 

Editör: Mert Alpdündar