9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre; Son dönemlerde gençlerin arasında şiddeti yaygınlaştıran Discord, 4chan gibi sosyal medya ve internet siteleri kamuoyunun gündeminde. Haberimizin ilk kısmında İncel kavramını ve siber güvenlik üzerinde tartıştık. Bu kısımda ise çevrimiçi ve çevrimdışı suça sürüklenmiş çocukların; şiddete, kadın cinayetlerine ve canlılara eziyete nasıl kalkıştığını tartışacağız. Klinik psikolog Nurhayat Dirik 9 Eylül Gazetesi'ne 'sınırları' olmayan ve yaptıklarının bedelini ödemeyeceğini düşünen, internette suç faaliyetleri gerçekleştiren çocukların psikolojik yolculuğunu anlattı. Birincil bakımı sağlayan ebeveynlerin, çocuklara sınırları ve yasakları öğretmesi gerektiğini söyleyen Dirik, "Ebeveynler doğru disiplin ve sınır yöntemleri ile çocuklar, hayatın sadece kendisinden ibaret olmadığını görmesi gerekir" dedi.
DİSİPLİN VE SINIR KOYMAK
Çocukların toplum kurallarını ve sınırlarını öğrenmeleri için yaptıkları kötü şeylerin bedellerini anlaması gerektiğini söyleyen Psikolog Nurhayat Dirik, "Son dönemde çocuklarımızda özellikle bu birincil dürtülerin; şiddet veya arzuların tatminde üstenci bir tavırla, sanki buna hakkı varmış gibi doğadaki canlılar kendilerine amadeymiş gibi bir formatta bunu değerlendirmeye başladılar. Kendi klinik gözlemlerimde de görüyorum; Anne babaların çocuklarına yapılmaması gerekenleri yasaklamak ve onlara sınır çizmek konusunda artık farklı bir tavır gösterdiğini gözlemliyorum. Hatta bu tarz davranışları yapan insanların model alınması bu durumu biraz daha belirginleştirdiğini ve bunun bir öğreti gibi yayılmaya başlamasının kaynağı olduğunu düşünüyorum. İnsan doğduğu andan itibaren öncelikle birincil ihtiyaçlarını karşılamak için hareket eder. Ama zamanla kendisinin bu dünyadaki tek kişi olmadığını farkına varması gerekir. Bunu öğretecek olanlar ise birincil bakım verenler. Bu genelde anne baba veya bunu üstlenen başkaları olabiliyor. Birincil bakım veren kişinin uygulayacağı doğru disiplin ve sınır yöntemleri ile çocuklar hayatın sadece kendisinden ibaret olmadığını, görmesi ve dikkate alması gereken başkalarının olduğunu da doğru yöntemlerle öğrenmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
'İNTERNETTE FARKLI KİMLİKLER YARATIYORLAR'
Ailelerin küçük yaştan itibaren çocuklarla daha yakın ilişkiler kurmasının önemine işaret eden psikolog Dirik, "Çocuklar internet üzerinden bambaşka dünyalar kuruyorlar, bambaşka hayatlar yaşıyorlar ve kimsenin tanımadığı bambaşka yüzlerinin olduğunu yine klinik gözlemlerimizde görebiliyoruz. Bizim gördüğümüz kişiyle ailenin tanımladığı kişi birbirinden 180 derece farklı olabiliyor. O yüzden daha yakın ilişki kurmak, daha yakınlarında olmak, nerelerde ne yapıyorlar gözlemlemek, insanlarla özellikle akranlarıyla nasıl ilişki içinde olduklarını fark etmek ailelerin sorumluluğudur. Baş edemedikleri noktada çocukların bir şekilde bu şiddet davranışlarını bir ötekine yansıtmadan deşarj edebileceği alanlar yaratmak da yine bizim sorumluluğumuzdur. Doğru sınır yöntemleri olmalı. Dolayısıyla olası bir tehdit oluşturduğunda ya da şiddet uyguladığında nasıl bir cezaya maruz kalacağını gözlemlemesi, öğrenmesi önemli caydırıcı etkenlerden bir tanesi. Toplum içerisinde kendini ortaya koyamaz ama bir şekilde bu etkileşimle, akran etkisiyle o şiddetin dozu gittikçe artabilir" diye konuştu.
'KENDİLERİNCE BİR BAŞKALDIRI'
Dirik, Gruplarda suç işleyen isimlerin paylaşılarak örnek alınmasının sebebini ise şu şekilde açıkladı;
"Ötekini yok sayarak onda tahakküm kuranların bu kadar onaylandığı, el üstünde tutulduğu bir toplumda bu durum çok anlaşılmaz görünmüyor. Çocukların bunu internette neden yaptıklarını söylemek çok kolay değil; kendilerince bir başkaldırı yöntemi olabilir. Ancak özellikle şiddet gösterenin bu şekilde ötekine karşı güç gösterisinde bulunması ve ötekini yok sayması onda birtakım duyguları harekete geçiriyor olabilir. Çünkü savaşlarda da temsiliyet bu şekilde gerçekleşiyor. Bu durumu onaylayan bir dünya var aslında günümüzde. Gençler arasında özellikle intihar düşünceleriyle kendisini gösteren ve bedenine zarar verme noktasına olan hareketler ötekine dönük olan bir deşarj edilmemiş öfke olabiliyor. O yüzden bunun önce aile tarafından fark edilmesi, ayrıca ailenin durumu halı altı etmeden; 'Benim oğlum veya kızım yapmaz' mantığında değil sorumluluk alarak ve sınır çizerek ilgilenilmesi lazım."
AİLEDE-TOPLUMDA-ÜLKEDE: CEZASIZLIK
Yaşanan olayları yalnızca ailenin sorumluluğuna yüklemenin yanlış olduğunu belirten Klinik Psikolog Dirik, 'Hukukun ve devletlerin de bunun için caydırıcı önlemler alması şart. Vicdan, ahlak eğer yoksa bile bunu öğretmek toplumsal normlarla ya da otoritelerle ya da birtakım kurallarla mümkün. Toplumsal sorumluluklarımız gereği; net bir şekilde tepkisini gösteren, bana bir şey olmaz mantığıyla gözünü kapatıp katasını kuma gömmek yerine inisiyatif alarak nasıl engellenebileceğine ilişkin çaba harcamamız gerekir. Kadın ötekileştiren, daha değersizmiş gibi düşünen, en basitinden kadın şoför tanımıyla, eksik etek gibi söylemlerle dilimize de yansımış olan söylemleri fark eden, fark ettiğini fark ettiren ve bunun da değişimi için çaba harcayan bir formatta olmak zorundayız bütün bunların engellenebilmesi için. Çünkü kişi başına gelen veya yaşadığı bir şeyle ilgili cezalandırılmayacağını düşündüğü durumda yaptıklarına devam edecektir. Caydırıcı cezaların olması, bu konuda daha fazla duyarlılığın olması kıymetli" dedi.