Kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almaya devam ediyor. Daha da endişe verici olan, bu hastalıkların çoğu zaman hiçbir belirti göstermeden sessizce ilerleyebilmesi. Kendimizi tamamen sağlıklı hissettiğimiz bir anda bile, aniden gelişen bir kalp krizi hayatımızı sonlandırabilir. Bu sinsi ilerleme, hastalığın en tehlikeli yönlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Türk Kalp Vakfı'nın "50. yılımızda İyi Kalpler İçin Hep Birlikte" sloganıyla Taksim'deki bir otelde düzenlediği "37. Kalp Haftası" etkinliğinde konuşan uzmanlar, toplumun kalp sağlığı konusunda bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle Türkiye'de kalp hastalıklarının Avrupa ülkelerine göre çok daha erken yaşlarda görülmesi, konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Türkiye'de kalp krizi yaşı alarm veriyor
Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Saide Aytekin'in verdiği rakamlar, Türkiye'deki durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. "Türkiye'de tüm ölümler değerlendirildiğinde, her 100 kişiden 55'i kalp-damar hastalığından ölmektedir" diyen Aytekin, Avrupa ile kıyaslandığında ülkemizde çok daha erken yaşlarda kalp krizi geçirildiğini belirtti.
Bu erken yaşta kalp krizi geçirmenin ardında çeşitli faktörler yatıyor. Aytekin, "Ailesel genetik yatkınlık, yanlış beslenme, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, sigara gibi risk faktörlerini önemsememe, yüksek tansiyon, aşırı kilo, stres faktörleri ve hareketsizlik" gibi etkenlerin Türkiye'de kalp hastalıklarının erken yaşta görülmesine neden olduğunu vurguladı.
Düzenli kontrollerle hayat kurtarmak mümkün
Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven, programın açılışında yaptığı konuşmada, düzenli kontrollerin önemine dikkat çekti. "Kendimizi sağlıklı hissederken bir anda kalp krizi ile ölümler gerçekleşebiliyor" diyen Güven, bu hastalıkların aslında kontrol edilebilen ve tedavi edilebilen hastalıklar sınıfında olduğunu belirtti.
Güven'in verdiği tavsiye, özellikle 45 yaş üzerindeki herkesin yılda en az bir kez doktor kontrolünden geçmesi yönünde. "Kişilerin doktor ihtiyacı olmadan, özellikle 45 yaşından sonra muhakkak yılda bir defa gidip değerlerini kontrol ettirmeleri lazım" diyen Başkan, basit önlemlerle ölüm oranlarının yüzde 80'e varan oranlarda azaltılabileceğine dikkat çekti.
Yaşam tarzı değişikliği ile kalp sağlığını korumak
Kalp ve damar hastalıklarından korunmada en etkili yöntem, yaşam tarzı değişiklikleri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmanın kalp sağlığını korumada büyük rol oynadığını vurguluyor.
"Eğer başta çok basit tekniklerle, sporla, dengeli beslenmekle ölüm oranlarını yüzde 80 oranında azaltabiliyoruz" diyen Kenan Güven, özellikle hareketsiz yaşam tarzının kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Günde en az 30 dakika tempolu yürüyüş bile kalp sağlığını korumada önemli bir adım olabilir.
