Suriye’de fiili gücünü artıran Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şara, diğer adıyla Ebu Muhammed el-Golani, tartışmalı bir atamayla dikkat çekti. Golani, Türkiye’nin terör arananlar listesinde yer alan ve "Muhtar Türki" kod adıyla bilinen Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi’yi yeni kurulan Suriye Ordusu’nda "Tuğgeneral" olarak görevlendirdi.
Türkiye’nin terör listesinde yer alıyordu
Türk vatandaşı Çiftçi, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan “Terör Arananlar” listesinde bulunuyor ve başına 20 milyon TL ödül konulmuştu. Çiftçi’nin, El Kaide bağlantılı faaliyetleri nedeniyle arandığı ve uzun süredir HTŞ’nin askeri sorumluları arasında yer aldığı biliniyor.
Bu atama, Türkiye dahil birçok ülkenin HTŞ’yi terör örgütü olarak tanıdığı bir dönemde, ciddi güvenlik ve diplomatik tartışmalara yol açtı.
Esad’ın devrilmesinin ardından yeni yapı
Kasım ayında başlattığı operasyonlarla birçok kenti ele geçiren HTŞ, Suriye’de Beşar Esad yönetimini devirerek kontrolü eline aldı. Bu süreçte Golani, HTŞ’nin lağvedileceğini ve yeni bir düzen kurulacağını açıklamıştı. Ancak yeni oluşumun terör örgütü geçmişine sahip kişileri lider pozisyonlarına getirmesi, uluslararası camiada tepki topladı.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkeler, HTŞ’ye yönelik olası bir politika değişikliğini tartışıyor. Ancak bu atama, örgütün terör listesinden çıkarılma ihtimalini zayıflatan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altında mı?
Türkiye’nin kırmızı, sarı ve gri listelerinde yer alan HTŞ ve El Kaide bağlantılı militanların bir kısmının Suriye’de aktif olduğu biliniyor. Uzmanlar, bu kişilerin liderlik pozisyonlarına gelmesinin, Türkiye’nin milli güvenliği açısından potansiyel riskler taşıdığını vurguluyor.
Gazeteci Alican Uludağ, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu soruları gündeme getirdi:
- Türkiye, Suriye Ordusu’nda tuğgeneral rütbesiyle görev yapan Çiftçi ile nasıl ilişki kuracak?
- Yeni Suriye Devleti, Türkiye’ye yönelik cihatçı tehditlerini nasıl engelleyecek?
- Golani liderliğinde kurulacak yapı, demokratik bir düzen sağlayabilir mi?