Bir dizi program için Bartın'da bulunan Tatar, kentteki bir otelde iş dünyası temsilcileriyle buluşma toplantısında yıllardan beri Kıbrıs'ta oynanan oyunları iyi bildiklerini söyledi. Dayatmayla Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlama planlarının yapıldığını belirten Tatar, her türlü saldırıya karşı Kıbrıs Türkü'nün direndiğini ve ana vatanın desteğiyle 20 Temmuz 1974'te Mehmetçiğin Kıbrıs'a adım atmasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğuna işaret ederek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, Kıbrıslı Türklerin devletidir ve bu devlet şaka olsun diye kurulmamış. Bu devlet; Kıbrıs Türklerinin bağımsızlığının, özgürlüğünün, hürriyetinin ifadesi olup Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınmakta ve Türk Devletleri Teşkilatı içerisinde de gözlemci üye. Dolayısıyla aşama aşama varlığımızın daha da fazla kabul edilmesiyle bu gerçeğin değişmeyeceği mesajı fevkalade ödemlidir. Önemli olan, bunu sonuna kadar sürdürebilmektir.
Müzakere masalarında sizi farklı yerlere çekebilirler. Biz yine müzakere masasında olmadan esasında bir diplomasi sürecini sürdürmekteyiz. Müzakere masasına oturmak için egemenliğimizin kabul edilmesini talep ediyoruz. Bu da en doğal hakkımızdır" diye konuştu.
"Bizim siyasetimizde asla geri adım yoktur"
Jeostratejik ve jeopolitik gelişmelerle dünyanın gözünün hep olduğu Doğu Akdeniz'i ana vatan Türkiye'nin terk etmeyeceğini dile getiren Tatar, şöyle devam etti:
"Bizim kendi başımıza Kıbrıs Türkü olarak kendi ayrı devletimizi istememiz yeterli değil. Kıbrıs Türkü'nün potansiyeli, gücü bellidir ama garantör ana vatan, bu coğrafyaya sadece 40 mil uzaklıkta olan anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin 'iki devlet' demesi teraziyi, dengeleri bambaşka bir noktaya getirmiştir. Bu aşamaya geldikten sonra bunun geri dönüşü yok ve olmamalı.
Daha dün Birleşmiş Milletler'den telefon geldi. Eylül ayında bizi masaya oturtmak için büyük bir beklenti içerisindeymişler. Türkiye'yle, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'yla, Dışişleri Bakanı'yla, Dışişleri'nin değerli bürokratlarıyla istişare halindeyiz. Bizim siyasetimizde asla geri adım yoktur.
Dedik ki 'Egemen eşitliğimizin, devletimizin teyit edilmesiyle ancak bir müzakere masasına oturacağız.' Onun için şu anda onu bekliyoruz. Bu teyit edilirse gerek direkt ticaret, direkt uçuş, direkt temas; her türlü böylesine acımasız ambargo ve organizasyonların üzerimizden kalkmasıyla ve devletimizin teyidiyle ancak müzakere masasında Kıbrıs meselesine Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi adil, kalıcı, sürdürülebilir çözüm için tekrar orada bir sürece girebiliriz. Bunların teyidi olmadan kendilerine göre en son 2017'de federasyon görüşmeleri devam ederken 'sıfır asker, sıfır garanti' noktasında bırakılan noktaya asla geri dönmeyeceğiz."
Tatar; ana vatan, yavru vatan, mavi vatan olarak birlikte güçlü adımlarla geleceğe yüründüğünü dile getirdi. Denizlerin de vatan olduğunu, denizde de hakkın, hukukun yer aldığını vurgulayan Tatar, "Yavru vatan, ana vatan ve mavi vatan... Birlikte bu üç vatan, Doğu Akdeniz'deki gücümüzü, potansiyeli ve dolayısıyla gelecekte büyük ve güçlü bir millet olmanın esaslarını ve birtakım dinamikleri temsil etmektedir. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dediğimizde sadece orada yaşayan biz, Kıbrıs Türk halkı değil. Biz işte bu şekilde tek yüreğiz ama esas gücümüz Türkiye Cumhuriyeti'nin desteği" ifadelerini kullandı.
Bartın Valisi Nurtaç Arslan ve AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz'ın da konuşma yaptığı programda Vali Arslan, Tatar'a plaket, Bartın TSO Başkanı Halil Balık da Atatürk resminin yer aldığı tablo hediye etti.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, daha sonra Bartın Belediyesi Kent Müzesi ile Amasra Müzesi'ni ziyaret etti.