Tayland, 2022 yılında Güneydoğu Asya'da esrar üretimi ve ticaretini yasallaştıran ilk ülke olma ünvanını kazanmıştı. Bu karar, tıp ve turizm sektörlerinde büyük bir sıçrama yaratmış, kenevir bazlı ürünlere olan ilgiyi artırmıştı. Devlet destekli PlookGanja uygulaması aracılığıyla 1,1 milyon kişi kenevir yetiştirmek için kayıt yaptırmış, Bangkok'ta ve turistik şehirlerde kenevir kafeleri açılmıştı.

Ancak bu coşku kısa süreli olabilir. Başbakan Srettha Thavisin, esrarın yeniden uyuşturucu madde listesine alınmasını talep etti. Bu karar, esrarın ekonomi ve turizm sektörüne olan etkisini nasıl değiştirecek?

Endişeler ve Tepkiler

Tayland'daki esrar yasallaştırması, başından beri tartışmalara yol açmıştı. Pek çok kişi, bu kararın aceleye getirildiğini ve yasal düzenlemelerde eksiklikler olduğunu savunmuştu.

Başbakan Thavisin'in bu kararı, uyuşturucuyla mücadeleye yönelik sert bir tutumun göstergesi olarak yorumlanıyor. Yetkililerden önümüzdeki 90 gün içinde yasa dışı uyuşturuculara karşı "net bir ilerleme göstermeleri" isteniyor.

Esrarın yeniden uyuşturucu madde listesine alınması, ekonomiyi olumsuz etkileyeceği yönünde endişeler dile getiriliyor. Özellikle kenevir yetiştiriciliği ve kenevir bazlı ürünler satan küçük işletmelerin büyük darbe alacağı öngörülüyor.

Tayland Esrar Geleceği Ağı Genel Sekreteri Prasitchai Nunual, bu kararın "kötü bir hamle" olduğunu ve esrarın daha az zararlı olduğunu savunuyor. Nunual, esrarın yeniden uyuşturucu madde listesine alınmasının, binlerce kenevir kafesinin ve kliniğin kapanmasına yol açabileceğini de belirtiyor.

Gelecek Ne Gösteriyor?

Tayland'da esrarın yasal durumu belirsizliğini koruyor. Başbakan Thavisin'in talebi, yasa tasarısı olarak Meclise sunulacak ve onaylanması halinde esrar yeniden uyuşturucu madde listesine alınacak.

Fakat bu gidişatın geri çevrilmesi de imkansız değil. Esrarın yasal olmasını savunanlar, satışların ve keyif amaçlı kullanımın kalıcı olduğunu söylüyor.

Tayland'da esrarın geleceği, önümüzdeki haftalarda ve aylarda netleşecek. Bu durum, ekonomi, turizm ve halk sağlığı açısından önemli sonuçlar doğuracak.

Editör: Kazim Bozkurt