Türk Dil Kurumu (TDK), Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi iş birliğiyle “2025 Yılının Kelimesi/Kavramı” için öneri sürecini başlattı. Türkçenin kültürel etkisini güçlendirmeyi ve toplumun dil bilincini artırmayı amaçlayan çalışma kapsamında yurttaşlar, kendi belirledikleri kelime ve kavramları 14 Aralık’a kadar TDK’nin resmi internet sitesi üzerinden kuruma iletebilecek. Gönderilen öneriler, yıl sonunda TDK Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek.
Türkçeye dair farkındalığı artırmayı hedefleyen bir anket
TDK, yaptığı açıklamada bu çalışmanın Türkçenin uluslararası kültür alanındaki yerini güçlendirme hedefi taşıdığını vurguladı. Kurum; Türkiye'nin küresel ölçekteki kültürel etkisini desteklemek, Türkçenin değeri konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak ve kelimeler üzerine düşünme alışkanlığını geniş kitlelere yaymak amacıyla bu süreci başlattığını belirtti.
Öneri süreci, TDK’nin internet sitesinde açılan özel bölüm üzerinden yürütülüyor. Katılımcılar seçtikleri kelime ya da kavramın yanı sıra öneri gerekçelerini de sisteme yükleyerek başvuru yapabiliyor.
Öneriler 14 Aralık’a kadar toplanacak
Yurttaşların yoğun ilgi göstermesi beklenen süreçte, herkes 14 Aralık tarihine kadar önerilerini iletebilecek. Toplanan kelimeler ve kavramlar önce TDK uzmanları tarafından incelenecek, ardından TDK Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilerek yılın kelimesi için aday listesi oluşturulacak.
2024 yılında ilk kez uygulanan bu yöntemle seçilen yılın kelimesi, halk oylamasıyla belirlenmişti. TDK ve Ankara Üniversitesi, bu uygulamanın her yıl tekrarlanan bir gelenek haline gelmesini hedefliyor.
Başvuru adresi: anket.tdk.gov.tr
Kelime ve kavram önerilerinde bulunmak isteyen katılımcılar, anket.tdk.gov.tr adresine girerek başvurularını hızlı şekilde iletebiliyor. Sistem üzerinden yüklenen tüm önerilerin değerlendirmeye alınacağı belirtiliyor.
TDK, dilin yaşayan bir varlık olduğuna dikkat çekerek toplumun dile katkı sunmasının önemine vurgu yaptı. Kurum, yılın kelimesinin yalnızca bir terim seçimi olmadığını, aynı zamanda toplumda ortak bir kültürel hafıza oluşturmayı hedeflediğini ifade ediyor.