Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninin ardından, bazı teğmenler hakkında “Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma” talebiyle disiplin soruşturması başlatıldı. Yüksek Disiplin Kurulu, bugün teğmenlerin savunmalarını dinleyecek. Teğmenlerin avukatları, disiplin sürecine dair detaylı bir hukuki değerlendirme hazırlatarak sürece katkı sağladı. Bu görüşte tahkikat raporları, tanık ifadeleri, olay tutanakları ve diğer belgeler incelendi.
Uzman görüşünde dikkat çeken detaylar
Dosyada yer alan ifadeler ve görüntüler doğrultusunda, yemin töreninin resmi program sona erdikten sonra gerçekleştiği vurgulandı. Törenin ardından protokol tribününden ayrılmak üzereyken, mezun teğmen taburunun şeref tribünü karşısındaki alanda toplandığı ve burada subay andının okunduğu belirtildi.
Uzman görüşünde şu ifadeler yer aldı: “Protokol üyeleri stattan tamamen ayrılmamış, ancak tribünün arkasında bulundukları için sahayı görme imkanları olmamıştır. Andın okunması sırasında birkaç dakika süren bir toplanma yaşanmış ve ardından grup dağılmıştır.”
Katılım sayısı farklı değerlendirildi
Etkinliğe katılım konusunda farklı rakamlar dikkat çekiyor. İdareye göre 60, öğrencilere göre 700 ve bazı verilere göre ise 500 kişinin katıldığı belirtiliyor. Katılmayanların ise aileleriyle vakit geçirmek için sahadan ayrıldığı ifade edildi.
Andın okunması planlı mıydı?
Hukuki değerlendirmede, subay andının okunmasının önceden planlandığına dair somut bir kanıt bulunmadığına dikkat çekildi. Ayrıca, aynı andın önceki yıllarda ve mezuniyetten bir gün önce Harbiye’de, yine birkaç gün önce Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda okunmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmadığı hatırlatıldı.
Hukuki değerlendirmeler teğmenlerin lehine
Hukuk fakültesi idare hukuku ana bilim dalından üç profesör doktorun imzasını taşıyan diğer bir hukuki görüşte, teğmenlere ceza verilmesinin Anayasa’nın ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığı belirtildi. Uzmanlar, tören sonrası gerçekleşen etkinliğin resmi bir emre aykırılık oluşturmadığına dikkat çekti.
Anayasa’nın eşitlik ilkesine vurgu
Sadece beş teğmenin Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinin Anayasa’nın eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hükümlerine aykırılık teşkil ettiği ifade edildi. Bu durumun, hukuki süreçte önemli bir dayanak noktası oluşturabileceği değerlendiriliyor.
