İzmir'in sanayi bölgelerinden birinde, bir fabrika önünde 335 gündür sönmeyen bir umut ve direniş ateşi yanıyor. Temel Conta fabrikası işçileri, anayasal hakları olan sendikalı çalışma düzeni için başlattıkları grev ile Türkiye işçi sınıfı tarihine not düşülecek bir mücadeleye imza atıyor. Yaklaşık bir yıldır evlerine ekmek götürme mücadelesini, fabrika kapısı önünde hak arama mücadelesiyle birleştiren işçiler, kararlılıklarından bir an olsun taviz vermiyor. Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi öncülüğünde devam eden bu onurlu direniş, şimdi kritik bir dönemece giriyor.
Yetki alındı, masaya oturulmadı
Her şey, işçilerin daha iyi çalışma koşulları ve insanca yaşayacak bir ücret talebiyle Petrol-İş Sendikası çatısı altında örgütlenmesiyle başladı. Yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından sendika, fabrikada çoğunluğu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yetki belgesini aldı. Ancak bu yasal belge, işveren tarafından tanınmadı. Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi, işverenin toplu iş sözleşmesi masasına oturmak yerine baskı ve yıldırma politikalarını devreye soktuğunu, sendikal örgütlenmeyi kırmaya çalıştığını defalarca dile getirdi. Yetki belgesinin fiilen gasp edildiğini belirten sendika yetkilileri, diyalog yollarının işveren tarafından kapatılması üzerine son çare olarak grev kararı almak zorunda kaldıklarını vurguluyor. İşte 335 gündür süren bu inatçı direniş, bu temel hak arayışı üzerine kurulu.
Fabrika önü, direnişin kalesi oldu
Yazın kavurucu sıcağında da kışın dondurucu soğuğunda da Temel Conta işçileri, fabrika önündeki yerlerini terk etmedi. Kurdukları grev çadırı, sadece bir barınak değil, aynı zamanda dayanışmanın, birliğin ve kararlılığın sembolü haline geldi. Bu süreçte diğer sendikalardan, siyasi partilerden, sivil toplum kuruluşlarından ve çevre halkından sayısız destek ziyareti aldılar. Her ziyaret, yalnız olmadıklarını hissettirerek mücadele azimlerini daha da perçinledi. İşçiler için fabrikanın önü, artık sadece bir grev alanı değil, aynı zamanda çocuklarına bırakacakları en onurlu miras olan sendikal haklar mücadelesinin verildiği bir kaleye dönüştü.
Gözler şimdi Bayraklı Adliyesi'nde
Fabrika önündeki fiili mücadele, şimdi hukuk zeminine taşınıyor. Aylardır süren direnişin hukuki yansımaları, mahkeme salonlarında karşılık bulacak. Petrol-İş Sendikası, işverenin sendikal yetkiyi tanımaması ve işçiler üzerindeki baskılarına karşı açtığı davaların kritik bir aşamaya geldiğini duyurdu. Bu kapsamda sendika, tüm emek dostlarını ve kamuoyunu desteğe çağırdı. Dava duruşmalarının 11 Kasım 2025 Salı günü, saat 14.00'te Bayraklı Adliyesi Ek Binası'nda görüleceği açıklandı. Sendika, bu duruşmanın sadece Temel Conta işçileri için değil, Türkiye'deki tüm sendikal mücadeleler için bir emsal teşkil edebileceğinin altını çiziyor.
Sendikadan kamuoyuna 'yalnız bırakmayın' çağrısı
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi, duruşma günü için net bir çağrı yaptı. Yapılan açıklamada, "Yaklaşık 335 gündür hak arama mücadelesini sürdüren Temel Conta A.Ş. çalışanlarının hukuki mücadelesi devam etmektedir. Dava sürecinin kamuoyu tarafından yakından takip edilmesi, işçi sınıfının haklı mücadelesine verilecek en büyük destektir" denildi. Sendika, saat 14.00'teki duruşmaların ardından saat 14.30'da adliye önünde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapılacağını da belirtti. Bu çağrı, adalet arayışının sadece adliye koridorlarında değil, kamuoyu vicdanında da kazanılması gerektiğine yönelik güçlü bir irade beyanı olarak yankı buldu.