Özge UYANIK- İzmir Körfezi’ndeki kirlilik alarm vermeye devam ediyor. Ağustos ayında Körfez üzerinde yüzen ölü balıklarla gün yüzüne çıkan kirlilik için çözüm arayışları da sürüyor. Uydu görüntülerinin ortaya çıkardığı bir gerçek de “Açık denizden gelen tertemiz suyu, önce kirletip daha sonra temizlemeye mi çalışıyoruz?” sorusunu beraberinde getirdi.
İzmir Körfezi'nde, güneyden düzenli olarak iç körfeze ilerleyen temiz suların Karşıyaka'dan açık denize doğru aktığı uydu verileriyle net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Ancak, bu temiz su, Urla, Güzelbahçe, Narlıdere ve Balçova'dan giren kirli sular nedeniyle hızla kirleniyor. Temizleme özelliğini büyük ölçüde yitiren bu sular, iç körfezdeki kirlilikle başa çıkmakta yetersiz kalıyor.
Uydu verilerine göre, temiz suyun kirli atık sular nedeniyle kirletilmesi, İzmir Körfezi'nde 21,5 kilometrekarelik bir alanda su kalitesinin bozulmasına yol açıyor. Bu durum, körfeze giren suyun, kirli suyu temizleme çabalarına karşı adeta bir kısır döngüye dönüşmesini sağlıyor.
Kirliliğin kaynağı Narlıdere Arıtma Tesisi mi?
TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi'nde akıntı sorunu bulunmadığını belirterek, 2010 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sundukları proje hakkında bilgi verdi. Yaşar şu ifadelerle konuya açıklık getirdi:
“İzmir Körfezi'nde akıntı sorunu yok. 2010 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ciddi bir proje sunduk. Bu projede, körfezdeki akıntıların daha net bir şekilde ölçülmesini istedik. Akıntı ölçerlerle akıntının nereden nereye ne kadar su taşıdığını tespit edilmesini amaçladık.
Ancak her zaman önerdiğim bir nokta var. Karantina Adası’nın yanında bir bağlantı oluşturulmuş. Kemik Hastanesinden kara yoluyla bu bağlantıyı sağladılar. İzmir Körfezi’nde su Karaburun’dan girer, güneye doğru inmeye başlar. Urla’dan döner ve batıya doğru gelir. Urla’daki bağlantı bir miktar engeller. Bunu aşmak için, burada 40-50 metrelik bir kazı yapıp suyun rahatça geçebilmesini sağlamak gerekebilir. Bu küçük bir düzenleme, ancak akıntıyı birkaç santim hızlandırabilir. Tertemiz su geliyor doğru, ama kirliliğin tespiti için belediyeden yıllardır Narlıdere Güneybatı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin projesini göstermesini istiyoruz. Bana göre burada bir sorun var. Çünkü güney tarafları kirleniyor. O tarafta başka bir giriş yok. Büyük ihtimalle bu tesiste bir sorun var. Kirliliğin kaynağı burası olabilir. Kirliliğin Alsancak, Bayraklı tarafından başlaması gerekir ama Narlıdere kısmında da var, bunu görüyoruz.
Eski boruların yarattığı patlama tehlikesi!
Bir başka sorun olan boruların eskimesi konusunda da uyarılar yapan Yaşar “Ayrıca eski boruların yıprandığını ve patlama ihtimali olduğunu da unutmamak lazım. Bu boruların 40 yıl önce kurulduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu sorunu çözmek için farklı bir yöntem geliştirilmesi önemli.
Bu süreçte, belediye gerçekten bilimsel verilerden uzak bir çözüm arayışına giriyor. Körfez’in temizliği için bilimsel veriler ve uzun vadeli planlamalar gerekmekte. Özellikle arıtma tesislerinin doğru çalışması ve atık suların doğru şekilde yönlendirilmesi gerekiyor. Mesela geçtiğimiz günlerde 85 bin ton çamur çıkarıldığı söylendi. Çamurla kirliliğin ne ilgisi var? Sorun iç kısımlarda. Sorun çamuru oluşturan kirli atık sularda. Arıtmaları çalıştırmadıkları sürece bu sorundan kurtulunmaz.” Diyerek çözüm çağrısı yaptı.
“Suyun geçebileceği yapılar inşa edilmeli”
Tarihte karantina adasına giden yol kemerli yoldu. Temiz su akışının körfeze ulaşması daha rahattı. Daha sonra molozlarla yapılan dökümle birlikte yol yapılınca, adadan sonrasına temiz su geçiş yolu da değişti. Bu durumu değerlendiren Yaşar, “Aslında yol kapalıyken bile 2002 yılında arıtmalar çalışınca Körfez yine pırıl pırıl oldu. Ama tabii az da olsa etkisi olur. Karantina Adası yolundan bir 40-50 metre köprü üzerine çıksın ki alttan su rahatça geçebilsin. Yani akıntıyla hiçbir sorun yok. O bölgenin açılması gerekir. Her zaman denizde bir şey yaptığın zaman alttan mutlaka su geçişi sağlanmalı. Suyun geçebilmesi için yapılar inşa edilmeli. Doğrudan beton dökme yapılmamalı. İyi bir akıntı sistemimiz var. Ama biz o kadar çok kirli su bırakıyoruz ki Körfez’de. Bu kirli su, akıntıyla bir tarafa gitmez. Çünkü kirli su, Körfez'in içine girdiği an şişer ve çöker. Bugün geldiğimiz nokta da, bu Ağustos ayında son zamanların en kirli Körfezini yaşadık." Diyerek alınması gereken önlemlerin altını çizdi.