Tunç Soyer'in doğru bildiklerimi yazdım dediği metnin tamamı şu şekilde:

"03.07.1997’de, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile mülkiyeti belediyeye ait Basmane’deki arazi üzerinde kat karşılığı irtifak hakkı tesis edilmiştir. Yüklenicinin hak kazanacağı bölümlerin tamamının tapuları henüz hiçbir inşai faaliyet yapılmadan İBB tarafından yükleniciye devredilmiştir.  

Süreç içinde, gerek yüklenicinin ortaklık yapısının değişmesi, gerekse yargı kararlarıyla iptal edilen planlara bağlı gelişmeler nedeniyle belediyenin arsa payı %30’a çıkartılmış, böylece belediyenin 31.200 m2 bina ve ayrıca 8.500 m2 kapalı otopark olacak şekilde yapı inşaat alanına sahip olacağı kararlaştırılmıştır.

​​Uzun yıllar içinde imar planlarını iptal eden Mahkeme kararlarında bilirkişiler, özetle şehrin merkezinde yer alan taşınmaz üzerinde bu kadar yoğun inşaat yapılmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.  (EK-1 İmar Planlarıyla İlgili Hukuki Süreçler)

Bu değerlendirmeler ışığında,  2019 seçimlerinden sonra  İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak TMSF ile görüşmelere başlanmış ve şehrin merkezindeki  bu  yoğun yapılaşmadan vazgeçilerek sadece yeşil alan içerisinde bir belediye binasının  yapılması amacıyla arsanın  Belediye’ye iadesi için çok sayıda önerinin sunulduğu çok sayıda toplantı yapılmış ancak sonuç alınamamıştır.

Göztepe ve Karşıyaka filede 6'da 6 peşinde Göztepe ve Karşıyaka filede 6'da 6 peşinde

Bu durumda, belediyemiz tarafından sözleşmenin geriye doğru feshi davası açılmış ve 8.5 milyon dolar tutarında (yaklaşık 290 milyon lira) teminat mektubunun nakde döndürülerek Belediyemize ödenmesi talep edilmiştir.

Söz konusu davayla, sadece temel çukuru açıp bunun dışında hiç bir inşai faaliyeti ve imalatı bulunmayan yüklenici tarafa kat irtifakı kurularak devredilen tapuların iptali istenmiş ve bilirkişiler tarafından da bu yönde olumlu görüş bildirilmiştir.

​​Davanın açılmasından sonra   TMSF   ile tekrar görüşmelere başlanmış ve  prensip olarak  karşılıklı  belirlenecek  bir tazminat  karşılığında   tapuların Belediyeye  iadesi  konusunda görüş birliğine varılmıştır.   (EK – 2 - TMSF Tarafından Hazırlanan Taslak Sözleşme)

Tazminat ödemesinin   8 yıl gibi uzun bir süreye  yayılmasını içeren taslak bir anlaşma  TMSF tarafından gönderilmiş   ve TMSF  heyeti ile  tazminat miktarının belirlenmesi için görüşmeler  yapılması aşamasında   Yerel seçimler  olmuş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı değişmiştir.

Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı yapılan görüşmeleri kaldığı yerden sürdürmek yerine, Belediye Meclisi’ne konuyu getirerek takas yetkisi almıştır. Bu takas, Belediye’nin Basmane’deki haklarıyla, eski belediye binası yerine tekrar inşasının maliyetinin takasıdır. Takas yetkisi uygulamaya geçerse, telafisi mümkün olmayacak büyük kamu zararlarının ve büyük sorunların yaşanacağı açıktır.

1- Tapu iptal  davası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geri dönme ihtimali çok yüksek olan ve İzmir’in merkezindeki 21.000 m2 den büyük paha biçilemez değerdeki arsa, cüz’i bir bedel karşılığında elden çıkartılmış olacaktır.

2- Eski belediye binasının yerine yapılacak yeni belediye binasının arsası İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Tapu iptal davası yok sayılsa dahi zaten Basmane’deki  arsada belediyenin, anahtar teslim bitmiş, 31.200 m2 yapı 8.500 m2 otopark alanı hakkı mevcuttur. Başka bir ifade ile TMSF’nin 72.800m2 inşaatı hak etmesi için 39.700m2 inşaatı, anahtar teslimi yapması ve aynı arsanın da %30 arsa payını Belediyeye devretmesi gerekecektir. Takasın gerçekleşmesi durumunda bu haklar kaybedilmiş olacak ve büyük bir kamu zararı doğacaktır.

3- Konak’ta eskisinden büyük bir belediye binası, Basmane’de 72.800m2 inşaat yoğunluğu ile yapılacak binalar dikkate alındığında İzmir’in bu  yapılaşmayı altyapı, yol ve trafik açısından karşılaması mümkün değildir.

4- Eğer Basmane’deki inşaat daha öncelerinde olduğu gibi Mahkeme kararları ile yapılmaz hale gelir ise. (EK-1) Bu takdirde. Yüklenici şirket, Konak’taki binanın da yapımını durdurma hakkına sahip olacak. Böylece BASMANE ÇUKURU probleminin yanına bir de KONAK ÇUKURU problemi eklenmiş olacaktır.

CHP’nin içinden bir belediye başkanı, bu kadar aleni kamu zararına asla göz yummaz, vatandaşın vergileriyle sahip olunmuş bu kadar kıymetli bir gayrimenkulü şaibeye, peşkeşe, ranta teslim etmez.

15 yıllık görev süremde toplumcu, kamucu politikaları hayata geçirmek için nasıl çalıştıysam, ömrümün sonuna kadar da bu doğrultuda çabalayacağım. Bu açıklama benim İzmir ve İzmirliye olan gönül bağımdan ve partime karşı sorumluluğumdandır. Hukukçu kimliğimle, İzmirlinin hakkına, hukukuna sonuna kadar sahip çıkıp partime karşı da görevimi eksiksiz yapacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin namuslu, ahlaklı, çalışkan bürokratları ve İzmir’in örgütlü sivil güçleri, 30 yıla yakın zamandır sürece vakıftır ve hiç kimse bir oldu-bittiyle yaratılacak kamu zararına seyirci kalmayacak, İzmirlilerin hakkını sonuna kadar koruyacaktır. Bu operasyonun narkozlu veya narkozsuz yapılması mümkün değildir. İzmir’in gözbebeği bu kamu arazisinin göz göre göre elden çıkartılmasına asla izin verilmeyecektir."

Kaynak: haber merkezi