Bülent Turan, Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde AKP İlçe Başkanlığı'nda ilçe yönetimi ve partililerle bir araya geldi. Burada partililere seslenen Turan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İçişleri Bakanlığı olarak yoğun çalıştıklarını söyleyen Turan, "Şikayet etmek yok, daha çok çalışacağız. Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna Savaşı, güneyimizde otoritesi kalmamış iki devlet, adeta çölde bir güvenlik vahası gibi Türkiye'yi kıymetli kılıyor. Bu kıymetli vahayı asla yormayacağız, daha çok çalışacağız, üreteceğiz, Türkiye'mizin bir huzur havası olmasına hep omuz vereceğiz. Rusya-Ukrayna'ya baktığımızda, Irak-Suriye'ye baktığımızda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Beraberiz, teröre ve uluslararası oyunlara karşı beraber olmak durumundayız. Orta Doğu'da Batılı ülkelerin ısrarla 'her taraf yansın' talebi var. Sadece Irak, Suriye, Filistin değil; her tarafta Batılı ülkelerin oyunları, iddiaları var. Bunu bozmak için de uğraşan çok az sayıda ülke var, bir tanesi de Türkiye. Kardeşliğimizi kaybetmek, bize en büyük bedeli ödetir. O yüzden ortak paydada bir araya gelmeye, beraber iş yapmaya, 85 milyonun kardeşliğine omuz vermeye gönüllüğüz" dedi.
'TÜRKİYE İÇERİSİNDE EYLEM YAPAMAZ HALE GELDİLER'
İçişleri Bakanlığı'nın terör başta olmak üzere bütün ana başlıklarda büyük mesafe aldığını söyleyen Turan, "Gece-gündüz olağanüstü teknolojilerle adımlar atıyoruz. Bu ülkede terör olmasın diye asker, polis, jandarmamız çok büyük bedel ödüyor. Bazen içimiz kan ağlıyor, şehit haberleri geliyor. Hava şartlarıyla beraber ortaya çıkan, hepimizin içini acıtan haberlerin dışında Türkiye içinde eskisi gibi artık hamdolsun bombalar patlamıyor. Terör örgütü, yok olmuş kadar zayıfladı.
Zaman zaman televizyonlarda emekli bazı insanlar, 'Sizin Türkiye sınırları dışında ne işiniz var?' diyorlar. Oysa askerimiz orada olduğu için Türkiye'de bu terör örgütünün başı ezildi. O bölgede terör devleti kurmak isteyen, büyük devletlerin desteğiyle adım atan örgütlerin kendi arasındaki istihbaratı, iletişimi her türlü lojistiği kesildi. Pençe-Kilit Operasyonu ile her gittiğimiz yerde adeta pençe atarcasına oraya yerleştik, üs bölgemizi kurduk. Örgütün zayıflaması sonucu Türkiye içerisinde eylem yapamaz hale geldi" açıklamalarında bulundu.
'ÇOK SAYIDA GÖÇMENİN GERİ GİDİŞİ SAĞLANDI'
Göçmen kaçakçılığıyla ilgili yapılan çalışmalarla ilgili konuşan Turan, "Afganistan, Pakistan başta olmak üzere büyük bir havza var. Tüm o göç unsurları, Türkiye'nin üzerinden Avrupa'ya gidiyor. O yüzden büyük bir imtihanla karşılaşmamıza rağmen büyük bir mesafe harcayarak hem operasyonlar hem kendi gidenler olmak üzere çok sayıda göçmenin geri gidişi sağlandı. Göç sorununu ortadan kaldırarak tekrar yolumuza devam edeceğiz. Bunu yaparken de insan haklarından, kendi kültürümüzden ödün vermeden bunu yapmayı çalışacağız. Birilerinin yaptığı gibi 'botları batır, insan öldür' değil; anlayışla, dinleyerek ve çözüm üreterek yapmaya çalışacağız" diye konuştu.
'DEVLETİN GÜCÜ DIŞINDA GÜÇ OLMASIN İSTİYORUZ'
Turan, şöyle devam etti:
"Uyuşturucuyla mücadelede asker, polis ne yaparsa yapsın uyuşturucuya karşı en büyük güç; annelerimizin kendisi. Eğitimle, takiple, yeri geldiğinde ihbarla mutlaka bu uyuşturucunun durmasını sağlayalım. Her gün artan bir motivasyonla uyuşturucuya karşı çok büyük operasyonlar yapılıyor. Annelere çağrıda bulunuyorum; ihbarla ilgili emniyetimizi, jandarmamızı ihmal etmeyin, gördüğünüz, duyduğunuz ne varsa bunları ilgililere iletin.
Bir diğer başlığımız; bakanlığımızın yoğun olarak ortaya koyduğu, Türkiye'mizde hiçbir ilde, ilçede hatta mahallede devletin gücü dışında güç olmasın istiyoruz. Hiçbir mafyavari yapıya, çeteye, organizeye izin vermeyeceğimizi söylemek istiyoruz. Göreceksiniz, yıl sonuna kadar bu memlekette hiçbir mahallede bir tek çete kalmayacak çünkü tek otorite olarak devleti, polisi, askerimizi biliriz. Göreceksiniz; tertemiz bir sokak, mahalle anlayışını hayata geçireceğiz."
