ÖZEL/ Didar DEMİRCİ- Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 2020 yılında online olarak tanıtımına başladığı Cotton USA markasıyla pamuk ihracatını artırmayı hedefliyor. Söz konusu hedefler doğrultusunda ABD, Türkiye pazarında da online reklam çıkmaya başlayınca, Türkiye’nin pamuk ithalatı yeniden gündeme geldi. Konuya ilişkin sorularımızı Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık cevapladı. Bu durumu Amerika’nın ticaret ve pazarlama konusundaki başarısı olarak değerlendirin Balçık, “Adamlar işi biliyor, boş yere ABD olmamışlar” dedi.
ÜRETİYOR ANCAK İŞLEYEMİYOR
Amerika’nın ürettiği pamuğun yüzde 90’ını ihraç ettiğini aktaran Balçık, “Amerika, ürettiği pamuğu pazarlamak zorundadır. Çünkü Amerika ürettiği pamuğu işleyebilecek ölçüde bir tekstil sektörüne sahip değil. Ancak ellerinde çok arazi var. Büyük bir ülke ve bu arazileri boş bırakmak niyetinde değiller. Susuz alanlarda dahi pamuk üretebiliyorlar. Bu pamukları da öylesine yetiştirmiyorlar, tohumundan pazarlamasına, nakliyesine kadar bir kalite standart sistemi oluşturup bunu dünyadaki bütün tekstil endüstrisine sahip olan -rakip ülkeler dahi olsa- pazarlıyor” açıklamasını yaptı. Öte yandan Amerika’nın ticaret sisteminde pamuk satışının ardından ilişkilerin sonlanmadığını dile getiren Balçık, “Amerika onların sistemine dahil olanların ürettiği mallara da öncelik tanıyor. Zorlama ile yapmıyor bunu… Belli kurallar koyuyor ve kazan kazan sistemi ile ticareti geliştiriyorlar” dedi. Türkiye’nin de büyük bir tekstil ülkesi olduğunun altını çizen Balçık, ülkenin bu özelliğinden kaynaklı fazlaca pamuğa ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, “ABD, standarttı belli pamuğu garanti edip zamanında teslim ettiği için tercih sebebi oluyor. Görünürlüğünü de sürekli kılmak adına devlet destekli malın tanıtımını yapıyor ve malın arkasında da duruyorlar. Bizim şu anda mevcut ticaret sistemimizin oldukça ilerisinde bir pazarlama tekniği uyguluyorlar” dedi.
İTHAL ETMEDEN BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMELİYİZ
Türkiye’de pamuk ithalat ve ihracatının serbest olduğunun altını çizen Balçık, enflasyon ve beraberinde meydana gelen depremin pamuk üretimini önemli ölçüde etkilediğini söyledi. Balçık, “Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu ve deprem yaşamış bir ülkede pamuk tüketiminde bir daralma meydana geldiyse; pamuk ithalatının sınırlandırılması gerekebilir. Ancak bu durumun da konunun paydaşları ile masaya yatırılıp konuşulması ve ona göre bir yol izlenmesi gerekmektedir. Bizim ülkemizdeki pamuk tüketimi ne kadardır, buna karşılık ne kadar pamuk ürettik, bir açığımız var mı yok mu, bunlara bakmak gerek. Çünkü bir açığımız yoksa o zaman yapılacak her ithalat Türkiye’deki pamuk pazarını fiyat olarak baskı altına alacaktır. Pamuk fiyatlarının dünya piyasasının altında olmasına neden olacaktır. Bu da üreticiyi pamuk ekiminden uzaklaştıracaktır” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin tekstil kapasitesi bakımından dünyadaki sayılı ülkelerden biri olduğunun altını çizen Balçık, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Biz ülkemizin toprakları sınırlı olduğu için ancak 1 milyon ton, 1 milyon 200 bin ton civarı pamuk üretebiliyoruz. Ama depremden önceki rakamlara bakarsanız biz 2 milyon ton pamuk tüketiyorduk. Türkiye pamukta hem ithalat hem ihracat yapar. Aynı zamanda hem tekstil ürünü ihraç eder hem tekstil ürünü ithal eder. Böyle çok fonksiyonlu tekstil sektörü her alanda ticari aktivite geliştirebiliyor. Yurt dışında ortaklıklar yapabiliyor, yurt içinde yabancı yatırımcılar gelip tekstil yatırımları yapabiliyor. Şimdi perakende markalarımız da gelişmeye başladı. Aslında büyüyen bir sektör. Bundan 3-4 sene önceye bakarsanız 800-900 bin kişi istihdam ediliyordu. Şimdi 1 milyon 200 bin kişi istihdam ediliyor. Ancak bu 2-3 ayda herhalde bir 120 bin kişi yani maalesef işsiz kalmıştır diye düşünüyorum. İşte bu kapasite azaldığı için pamuk üretimi eğer devam edecekse ithalat rakamlarının da mercek altına alınmasında fayda var. Ayrıca, pamuğu da üretelim mi, üretmeyelim mi diye bir irade de ortaya koymak lazım. Üreticinin bunu bilmesi lazım. Çünkü üretici zararına iş yapamaz.”
350 BİN TON PAMUK DEVREDECEK
Türkiye’nin pamuk tüketiminin üretiminden fazla olduğuna dikkat çeken Balçık, üretilen pamukların da satılmayıp önümüzdeki yıla devredileceğini açıkladı. Konuya ilişkin Balçık, “Bizim 2 milyon ton tüketimimiz vardı. Bunun 1 milyon tonunu üretebiliyoruz. Ama bizim tüketimimiz 1 milyon 500 bin tona düştü. İthalatımız da 1 milyon tondan fazla oldu. Tekstilci işler çok iyi gidecek veya deprem başımıza gelmeyecek derken Kahramanmaraş merkezli büyük bir deprem felaketiyle karşılaştık. Kahramanmaraş, Türkiye pamuğunun yüzde 35’lik kısmını tüketiyor. Yani ufak bir matematik hesabı yaptığınızda 350- 400 bin ton pamuk tüketiyor demek. Bu da deprem nedeniyle bu kadar pamuğun önümüzdeki yıla devredeceği anlamına gelir” diye konuştu.
Balçık son olarak, “Tekstilde, enerji ve işçilik maliyetleri, hammadde maliyetlerinin önüne geçmiş durumda. Daha önce böyle değildi. Konfeksiyonculara sorarsanız, onlar hep siparişlerinin iptal edildiğini veya yeni sipariş alamadıklarını söylerler. Çünkü işçilik ve enerji maliyetleri pahalı -hammadde ucuz bu arada dışarıya göre ama yine dolar kuru yüzünden rekabetçi olamıyorlar-. Bunları koyduğunuzda Türkiye tekstil sektöründe kan kaybetmeye devam ediyor. Yani bu saatten sonra ithalat anlamsız” mesajını verdi.