Utku ÇELİK-Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1961 yılında Türkiye'de kurulan bir siyasi partidir. Bu parti, 1946'dan sonra gerçekleşen çok partili dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekilleri seçebilen ilk sosyalist parti olarak tarihe geçmiştir. Ancak, 1971 ve 1980 darbelerinin ardından kapatılmış ve 1988 yılında Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile birleşerek Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adını almıştır.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ (1961) NASIL KURULDU?
Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1961 Anayasası'nın sağladığı demokratik ortamda, 13 Şubat 1961 tarihinde İstanbul Valiliği'ne 12 sendikacının bildirimini sunmasıyla kurulmuştur. Şaban Yıldız, Kemal Sülker, Kemal Türkler, İbrahim Güzelce, Ali Demir, İbrahim Denizcier, Adnan Ardan, Avni Erakalın, Kemal Nebioğlu, Hüseyin Uslubaş, Ahmet Muslu ve Salih Özkarabay, partinin kurucuları arasında yer almaktadır. Ancak, parti 1961 seçimlerine katılma fırsatı bulamamıştır.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ'NİN KURUCULARI
- Şaban Yıldız (İstanbul İşçi Sendikaları Genel Sekreteri)
- Kemal Türkler (Maden İş Genel Başkanı)
- İbrahim Güzelce (İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası Genel Sekreteri)
- İbrahim Denizcier (Müskirat İşçileri Sendikaları federasyon başkanı)
- Adnan Arkın (İstanbul İşçi Sendikaları Birliği icra heyeti üyesi),
- Avni Erakalın (İstanbul İşçi Sendikaları Birliği Başkanı kurucu genel başkan),
- Kemal Nebioğlu (Oleyis Sendikası üyesi)
- Hüseyin Uslubaş (İstanbul Yaprak Tütün İşçileri Sendikası Başkanı)
- Ahmet Muşlu (Türkiye İşçi Çikolata Sanayi İşçileri Sendikası)
- Saffet Göksüzoğlu (İlaç ve Kimya İşçileri Sendikası Başkanı)
- Rıza Kuas (Lastik İş Genel Başkanı)
AYDINLARIN TİP'E DAVET EDİLMESİ
1962 yılında, TİP'in kurucuları, işçi sınıfıyla aydınları bir araya getirmek ve yaşanan tıkanıklığı aşmak amacıyla aydınları partiye çağırdılar. Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Adnan Cemgil, Nazife Cemgil, Cemal Hakkı Selek, Yunus Koçak, Fethi Naci ve diğer birçok aydın partiye üye oldular. Sendikacı Avni Erakalın, kurucu genel başkandı. Ancak Erakalın, YTP'den milletvekili adayı olmak için partiden istifa etti ve partinin kurucuları Doç. Dr. Mehmet Ali Aybar'a genel başkanlık teklifi götürdüler. Böylece, Şubat 1962'de Mehmet Ali Aybar genel başkan oldu. Türkiye Sosyalist Partisi, Mayıs 1962'de TİP'e katıldı. Kasım 1962'de Ahmet Muşlu ile Saffet Göksüzoğlu partiye ayrıldılar. Şubat 1963'te bağımsız senatör Niyazi Ağırnaslı ve kontenjan senatörü Esat Çağa TİP'e katıldılar.
TİP'in görüşleri, Vatan ve Öncü gazetelerinde destek buldu. Sosyal Adalet adlı yayın organı, sıkıyönetim döneminde kapatıldı. Yön dergisi ise TİP'i desteklemedi.
1963 yerel seçimlerinde, parti 9 ilde 36 bin oy aldı. 1964 senato yenileme seçimlerine YSK kararı nedeniyle katılamadı. Diğer partilere sağlanan hazine yardımı, TİP'e yapılmadı.
TİP'İN MİLLETVEKİLLERİ
Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1965 seçimlerinde toplamda 276 bin 101 oy alarak, yüzde 2,97 oy oranıyla 54 ilde 15 milletvekili göndermeyi başardı.
- Mehmet Ali Aybar,
- Rıza Kuas,
- Muzaffer Karan,
- Tarık Ziya Ekinci,
- Sadun Aren,
- Yahya Kanbolat,
- Cemal Hakkı Selek,
- Adil Kurtel,
- Behice Boran,
- Yunus Koçak,
- Şaban Erik,
- Yusuf Ziya Bahadınlı,
- Ali Karcı,
- Kemal Nebioğlu,
- Çetin Altan,
TİP'in Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki temsilcileriydi.
TİP 1966 SENATO SEÇİMLERİ
1966 yılında yapılan Senato kısmi seçimlerinde TİP, bir senatör olan Fatma Hikmet İşmen'i kazanarak TBMM grubunu 16 üyeye yükseltti. Çetin Altan da bu milletvekilleri arasındaydı ve etkili bir muhalefet rolü üstlendiler. Bu dönem, Türkiye'de temsili demokrasinin gelişimi açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Ancak sosyalist hareketin yükselişi karşısında hükümet, bu tür muhalif unsurların TBMM'deki varlığını engellemek amacıyla seçim barajlarını devreye soktu. Ayrıca, sosyalist milletvekillerine çeşitli baskı yöntemleri uygulandı; fiziksel saldırılar (Çetin Altan'ın darp edilme girişimi) ve dokunulmazlıklarının kaldırılması gibi hukuki saldırılar da gerçekleştirildi. Sonuncusu Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildi, ancak seçim barajları, TİP'in sonraki dönemlerde TBMM'de temsil edilmemesine neden oldu.
1968'deki Senato kısmi seçimlerinde TİP, oy oranını yüzde 4,7'ye yükseltti, ancak senatörlük kazanamadı. Bununla birlikte, Yozgat Bahadın'da yerel seçimlerde belediye seçimini kazandılar. Bu dönemde, TİP'e yönelik saldırılar şiddet eylemlerine dönüştü ve Vedat Demircioğlu öldürüldü.
PARTİ İÇİ TARTIŞMALAR
1965 seçimleriyle birlikte, TİP içinde yer alan Mihri Belli'nin Milli Demokratik Devrim (MDD) grubu başarısız oldu. 1966 yılında Malatya Kongresi ile birlikte büyük bir ayrılık yaşandı ve MDD üyeleri partiden ihraç edildi. Bu tartışmalar, 12 Kasım 1965 tarihinde kurulan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) içinde devam etti ve MDD grubu zamanla FKF yönetiminde etkili hale geldi. 5-6 Ocak 1969 tarihlerindeki kongrede TİP yanlılarını yönetimden uzaklaştırdılar. 1969 Ekim ayındaki kongrede FKF'nin adını Devrimci Gençlik (Dev-Genç) olarak değiştirdi ve TİP ile Dev-Genç arasındaki bağlar tamamen koptu. Buna tepki olarak, TİP destekçisi gençler Sosyalist Gençlik Örgütü (SGÖ) adında başka bir oluşuma gittiler.
Diğer yandan, parti içinde Mehmet Ali Aybar'ın tam bağımsız, insancıl sosyalizm görüşüyle Behice Boran'ın Emek grubunun görüşleri arasında ayrılıklar yaşandı. 1968'de Varşova Paktı'nın Çekoslovakya'ya müdahalesi bu ayrılığı daha da derinleştirdi. Genel Başkan Aybar, 20-21 Ağustos tarihlerinde gerçekleşen askeri müdahaleyi 21 Ağustos'ta yaptığı bir basın açıklamasıyla kınadı. TİP MYK üyesi Behice Boran ise 27 Ağustos 1968 tarihli Milliyet gazetesinde yayınlanan bir makalede, "Bu müdahale milli bağımsızlık ve eşitlik haklarına olduğu kadar sosyalizm ve sosyalist enternasyonalizm ilkelerine de aykırıdır" diyerek parti tutumunu güçlü bir şekilde savundu. Ancak, daha sonra Aybar'ın Sovyetler Birliği'ne yönelik eleştirileri arttı ve Leninizm ile Sovyet tipi sosyalizmi reddederken "insani, güler yüzlü, hürriyetçi sosyalizm" kavramını benimsedi. Bu nedenle Behice Boran ve Sadun Aren önderliğindeki bir grupla arasındaki gerilim hızla arttı. 1969 seçimlerinde TİP'in oylarının azalmasıyla Aybar genel başkanlık görevinden istifa etmek zorunda kaldı.
TİP, 1969 seçimlerinde yüzde 3 oy almasına rağmen, seçim kanununun değişmesi nedeniyle sadece 2 milletvekili (Mehmet Ali Aybar ve Rıza Kuas) kazanabildi. Şubat 1971'de Aybar, parti üyeliğinden istifa etti. Bu süreçte MDD, ASD, PDA ve Emek grupları arasında parti içinde ayrılıklar yaşandı.
12 MART SONRASI TİP
12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından alınan kararlar sonucunda Türkiye İşçi Partisi (TİP), 21 Temmuz 1971 tarihinde kapatıldı. Parti liderleri tutuklandı ve 15 yıla kadar değişen hapis cezalarıyla karşı karşıya kaldı. Bazıları 1974 affıyla serbest bırakıldı.
1975 YILINDA TİP
1975 yılında Genel Başkan Behice Boran liderliğinde parti yeniden örgütlendi, ancak etkili bir şekilde faaliyet gösteremedi. 1977'de yapılan seçimlerde TİP, sadece yüzde 0,1 oy oranıyla ve 20 bin oy alarak sonuçlandı. 1979 senato yenileme seçimlerinde ise SDP, TBP ve TSİP'nin gerisinde kalarak 33 bin oy aldı.
Türkiye İşçi Partisi'nin 2. Kongresinde Troçkistlik suçlamasıyla partiden ihraç edilen Yalçın Küçük, Metin Çulhaoğlu, İlhan Akalın, Mesut Odman (Odabaşı) ve çevresi, Eylül 1979'da Sosyalist İktidar dergisini çıkarmaya başladı.
12 EYLÜL SONRASI TİP
12 Eylül 1980 darbesi sonucunda Türkiye İşçi Partisi (TİP) tekrar kapatıldı. Ancak 1987 yılında TİP, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile birleşerek Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adını aldı. Ne yazık ki, TBKP daha sonra kapatıldı. TBKP'nin kadrolarının bir bölümü ise ilerleyen dönemlerde Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP)'ye katıldı.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ (2017) NASIL KURULDU?
Erkan Baş, Barış Atay, Tuncay Çelen, Metin Çulhaoğlu ve benzeri isimler gibi, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) gibi geçmişte bu partilere üyelikleri olan bir grup kişi, içerisinde kitle örgütleri, sendika temsilcileri, işçiler, öğrenciler ve akademisyenlerin yer aldığı 146 kişilik bir topluluk, kamuoyuna bir çağrı metni sunmuştur. Bu metin, Halkın Türkiye Komünist Partisi çevresi tarafından öncülük edilen bir girişimle, 7 Kasım 2017 tarihinde TİP'in yeniden kuruluşu için bir dilekçenin sunulduğunu belirtmektedir.
2018 GENEL SEÇİMLERİ
2018 Türkiye genel seçimlerinde, birlikte çalışmak amacıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile işbirliği yapan bir parti, adaylarını HDP listelerinden göstermiştir. Erkan Baş, İstanbul 1. bölge ve Barış Atay, Hatay milletvekili olarak HDP'den seçilmiştir ve 27. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) üye olmuşlardır. Seçimlerin ardından Barış Atay ve Erkan Baş, HDP'den istifa ederek Türkiye İşçi Partisi'ne katılmışlardır. Ahmet Şık ise 19 Nisan 2021'de parti için üçüncü milletvekili olarak görevine başlamıştır. Ayrıca, 25 Haziran 2021'de eski Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olan Sera Kadıgil, partiye resmi olarak katıldığını açıklamıştır.
2023 GENEL SEÇİMLERİ
2020 yazında seçimlere katılmaya uygun bulunan Türkiye İşçi Partisi'nin, 2023 genel seçimlerinde yer alacağı belirtilmiştir. Sol, demokrat ve ilerici hareket ve partilerin bir araya gelerek oluşturacakları bir ittifakla seçimlere girmeyi öncelikleyen TİP, HDP, EMEP, Emekçi Hareket Partisi (EHP), TÖP, SMF ve Halkevleri gibi partilerle birlikte yapılan toplantılarda yer almıştır. TİP, Potansiyel Üçüncü İttifak'ın Millet ve Cumhur İttifakı'na alternatif bir seçenek olmasını hedeflemekte olup, ilke ve tutumlarıyla uyumlu bir ortak adayın çıkması durumunda bu adayı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destekleyebileceğini ifade etmiştir. Erkan Baş, bu ittifakın "yeniden kuruluşu" temsil edeceğini ve böylelikle siyasetin dışına itilmiş olan "milyonlarca işçi, köylü, genç, kadın, LGBT birey, yoksul, yok sayılan, Kürt ve Alevi" gibi kesimlerin etkin bir rol alabileceği bir yapıya ihtiyaç olduğunu belirtmiştir.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİ
Türkiye İşçi Partisi’nin bugün itibariyle 4 milletvekili bulunmaktadır. Bu milletvekilleri;
- Şerafettin Can Atalay
- Erkan Baş
- Ahmet Şık
- Saliha Sera Kadıgil Sütlü’dür.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ'NİN İDEOLOJİSİ NEDİR?
Türkiye İşçi Partisi’nin ideolojisi Bilimsel Sosyalizm’dir ve işçi sınıfı ideolojisidir. Ulusal bağımsızlık ve Kemalist Devrim’in aydınlanmacı değerlerinin savunulması, Türkiye devriminin mevcut aşaması olarak kabul ettikleri "Milli Demokratik Devrim"in dayattığı görevlerdir.