Karadeniz’de son dönemde yaşanan peş peşe depremler, uzmanların dikkatini bölgeye çevirdi. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Doğu Karadeniz kıyılarında yapılan çalışmalar sonucunda diri fay potansiyeline sahip bölgelerin tespit edildiğini ve bu durumun Türkiye’nin diri fay haritasını etkileyebileceğini belirtti.
Hemşin depremi endişe yarattı
Rize’nin Hemşin ilçesinde 15 Kasım 2024 tarihinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen deprem, daha önce kayıtlarda olmayan bir fayın harekete geçmiş olabileceğini ortaya koydu. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Hakan Ersoy, bu tür depremlerin sadece yer hareketini değil, aynı zamanda heyelan ve kaya düşmesi gibi ikincil afetleri de tetikleyebileceğini ifade etti.
Trabzon’daki küçük depremler ve ikincil etkiler
Trabzon’da 5 ve 9 Ocak tarihlerinde sırasıyla 3,2 ve 3,4 büyüklüğünde meydana gelen depremler, bölgedeki heyelan riskini yeniden gündeme taşıdı. Ersoy, “Bu depremler doğrudan büyük afetlere yol açmasa da toprak kaymaları ve taşkınlar gibi olayların sayısını artırabilir” dedi. Ayrıca bölgedeki dolgu alanlarının deprem şiddetini büyüttüğüne dikkat çekerek, yapılaşma konusunda önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Denizaltı fayları risk oluşturuyor
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Samsun ile Trabzon arasındaki Karadeniz açıklarında yapılan denizaltı araştırmalarında, deprem üretme potansiyeline sahip yeni diri faylar tespit edildiğini açıkladı. Bu durum, Doğu Karadeniz’deki deprem tehlike seviyesinin artmasına yol açabilir.
Yapısal önlemler şart
Uzmanlar, bölgedeki yerleşim alanlarının önemli bir bölümünün sahil kodunda ve dolgu zeminlerde bulunmasının riskleri artırdığını belirtiyor. Ersoy, “Dolgu alanlar, kaya zeminlere kıyasla daha fazla sarsıntıya neden oluyor. Bu nedenle yapısal güçlendirme çalışmalarına hız verilmesi gerekiyor” dedi.
Deprem sonrası ikincil afetler
Son aylarda yaşanan depremlerin ardından bölgedeki heyelan ve kaya düşmesi olaylarında artış yaşandığına dikkat çeken Sözbilir, bu tür afetlerin etkisini azaltmak için önceden risk analizi yapılması gerektiğini söyledi. Özellikle küçük ölçekli depremlerin bile ikincil afetlere yol açabileceğini belirten uzmanlar, afet önleme çalışmalarının hızlandırılmasını öneriyor.