Türkiye’nin ilk İklim Kanunu teklifi, TBMM’ye sunuldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin İlk İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadelemize yeni bir soluk getirecek” dedi. Kanun teklifi, 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik içeriyor.
İklim Değişikliği Başkanlığı’na yetki genişlemesi
Kanun teklifiyle birlikte, İklim Değişikliği Başkanlığı’nın yetkileri genişletiliyor. Başkanlık, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini izleme yetkisine sahip olacak. Ayrıca, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve karbon fiyatlandırması gibi mekanizmaların kurulması da Başkanlığın sorumlulukları arasında yer alıyor.
Yerel eylem planları zorunlu hale geliyor
Kanun teklifine göre, her ilde vali başkanlığında bir İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak. Bu kurullar, illerin sera gazı emisyonlarını azaltmak için yerel eylem planları hazırlayacak. Planların en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar tamamlanması gerekiyor. Bu süre, Cumhurbaşkanı’nın kararıyla bir yıla kadar uzatılabilecek.
Yeşil ekonomi ve sınırda karbon düzenlemesi
Kanun teklifi, Türkiye Yeşil Taksonomisi’nin oluşturulmasını da öngörüyor. Bu kapsamda, döngüsel ekonomi ve sıfır atık uygulamaları desteklenecek. Ayrıca, ithal edilen ürünlerde sera gazı emisyonlarını düzenlemek amacıyla Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kurulacak. Bu mekanizma, Türkiye’nin uluslararası ticarette rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
Eğitim sisteminde iklim değişikliği vurgusu
Kanun teklifi, eğitim sisteminde de önemli değişiklikler öngörüyor. İklim değişikliği ve yeşil dönüşüm konuları, tüm eğitim kademelerinde müfredata dahil edilecek. Ayrıca, yeşil iş gücü yetiştirilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacak. Bu adımla, gelecek nesillerin iklim kriziyle mücadelede bilinçlenmesi amaçlanıyor.
Net sıfır emisyon hedefi için adımlar
Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, karbon yutağı alanlarının korunması için orman, tarım, mera ve sulak alanlarda gerekli önlemler alınacak. Su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanarak, korunan alanların niteliği artırılacak. Bu kapsamda, doğal varlıkların sürdürülebilir kullanımı teşvik edilecek.
Şeffaflık ve adil geçiş ilkeleri
Kanun teklifi, iklim değişikliğiyle mücadelede şeffaflık, adil geçiş ve iklim adaleti gibi prensipleri esas alıyor. Bu ilkeler, hem yerel hem de ulusal düzeyde iklim politikalarının belirlenmesinde rehber olacak.
Türkiye’nin ilk İklim Kanunu teklifi, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, hem çevresel hem de ekonomik alanda önemli değişiklikler yaşanması bekleniyor.