İzmir’in Buca ilçesinde 9 Nisan 2016’da yaşanan olay, Rüya Polat’ın eşi Ahmet Polat tarafından evde ölü bulunmasıyla başladı. 28 bıçak darbesiyle öld*rülen genç kadının cesedi, eşinin ifadelerindeki çelişkiler nedeniyle dikkat çekti. Ahmet Polat, cinayet günü gittiğini söylediği yerlerde bulunmadığı ve elindeki bir poşeti denize attığı kamera görüntüleriyle ortaya çıktı. Polisin denizde yaptığı aramada suç aleti bulunamadı ancak Polat’ın ifadeleri ile deliller örtüşmeyince dava açıldı.
Delil yetersizliğinden beraat etmişti
Cinayet davasında ilk duruşmada mahkeme, delil yetersizliği gerekçesiyle Ahmet Polat’a beraat kararı verdi. Ancak, maktulün ailesi ve savcılığın itirazıyla dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, evdeki deliller ve sanığın çelişkili ifadelerini dikkate alarak beraat kararını bozdu. Özellikle evdeki televizyona bağlı hard diskte bulunan fotoğraflar ve sanığın maktulün eski erkek arkadaşını tehdit ettiği bilgileri mahkumiyetin yolunu açtı.
Yargıtay’ın bozma kararı sonrası süreç
Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü. Savcı, sanığın olay yerine hırsızlık süsü vermeye çalıştığını ancak evden hiçbir şeyin çalınmadığını, kapıda zorlama izine rastlanmadığını ve sanığın gömleğinde maktulün kanının bulunduğunu vurguladı. Tüm delilleri dikkate alan mahkeme, Ahmet Polat’ı “nitelikli kasten öld*rme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık lehine herhangi bir takdiri indirim uygulanmasına da yer olmadığını belirtti.
Rüya Polat’ın trajik hayatı
Cinayetle gündeme gelen Rüya Polat’ın geçmişi de trajik olaylarla doluydu. Annesi Fatma Dikayak, 28 yıl önce Hollanda’da 28 bıçak darbesiyle bir hırsızlık olayında öldü*ülmüştü. Babası ise Rüya henüz bir yaşındayken ailesini terk etmiş ve bir daha görüşmemişti. Rüya’nın yıllar sonra İran’da babasını bulduğu, ancak babasının görüşmeyi reddettiği öğrenildi.