EKONOMİ

Yolların yeni sahibi motosikletler

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı temmuz ayı motorlu kara taşıtları verileri, Türkiye'nin ulaşım tercihlerinde yaşanan büyük değişimi gözler önüne serdi. Temmuzda trafiğe yeni katılan 257 bin 471 aracın %44,3'ünü motosikletler oluşturarak, otomobilleri geride bıraktı. Yıllık bazda otomobil satışları gerilerken, yükselen maliyetler ve trafik yoğunluğu vatandaşları motosiklete yönlendiriyor.

Abone Ol

Türkiye'de ulaşım alışkanlıkları kökten bir değişim yaşıyor. Artan otomobil fiyatları, yüksek yakıt maliyetleri ve büyük şehirlerdeki kronik trafik sorunu, vatandaşları daha ekonomik ve pratik alternatiflere yöneltiyor. Bu değişimin en somut kanıtı, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Temmuz 2025 motorlu kara taşıtları istatistiklerinde ortaya çıktı. Rapora göre, temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan tam 257 bin 471 adet yeni taşıtın %44,3'ünü motosikletler oluşturdu. Bu oran, motosikletin artık sadece bir hobi aracı olmaktan çıkıp, ana ulaşım aracı olarak benimsediğini ve %41,3'lük paya sahip olan otomobili ilk kez geride bıraktığını gösteriyor.

Bu veriler, bir önceki aya göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında %36,1'lik genel bir artış yaşandığını gösterse de, bu artışın lokomotifinin otomobiller (%47,1 artış) ve özellikle motosikletler (%23,6 artış) olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye yollarındaki bu "iki tekerlekli devrim", ulaşımın geleceğine dair önemli ipuçları veriyor.

Yıllık bazda satışlar alarm veriyor: Otomobil ve traktörde sert düşüş

Temmuz ayındaki aylık artış, piyasalarda geçici bir hareketlilik olarak yorumlansa da, yıllık veriler sektördeki genel daralmayı gözler önüne seriyor. Geçen yılın aynı ayına göre, trafiğe kaydı yapılan toplam taşıt sayısı %6,9 azaldı. Bu düşüşte başı, traktör (%55,0 azalış), kamyon (%25,9 azalış) ve otomobil (%2,3 azalış) çekiyor. Hatta son dönemin popüler aracı motosiklet satışlarında bile geçen yılın aynı ayına göre %12,1'lik bir gerileme yaşanması, genel alım gücündeki düşüşün ve ekonomik belirsizliğin tüm sektörleri etkilediğini gösteriyor.

Ocak-Temmuz 2025 dönemini kapsayan yedi aylık verilere bakıldığında ise tablo daha da netleşiyor. Bu dönemde trafiğe kaydı yapılan toplam taşıt sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,4 azalarak 1 milyon 347 bin 212 adede geriledi. Bu rakamlar, otomotiv sektörünün zorlu bir yılı geride bırakmaya hazırlandığının en net göstergesi. Ancak tüm bu daralmaya rağmen, trafikteki toplam araç sayısı artmaya devam ediyor. Temmuz ayı sonu itibarıyla Türkiye'de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı 32 milyon 618 bin 554'e ulaştı. Bu araç parkının %51,7'sini otomobiller, %20,8'ini ise motosikletler oluşturuyor.

Otomobil pazarında liderlik yarışı ve Çin markalarının yükselişi

Temmuz ayında trafiğe toplam 106 bin 407 adet yeni otomobilin kaydı yapıldı. Marka bazında sıralamaya bakıldığında ise Fransız devi Renault, %10,7'lik pazar payıyla zirvedeki yerini korudu. Onu, %8,5 ile Fiat ve %8,0 ile Volkswagen takip etti.

Ancak listenin en dikkat çekici yanı, son yıllarda Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapan Çinli markaların yükselişi oldu. Elektrikli ve hibrit modelleriyle öne çıkan BYD, %5,9'luk pazar payıyla Hyundai ve Toyota gibi devlerle aynı sırayı paylaşırken, Chery de %2,3'lük payıyla ilk 15'te yer almayı başardı. Bu durum, Türk tüketicisinin marka algısının değiştiğini ve uygun fiyatlı, teknolojik donanımı yüksek araçlara olan ilginin arttığını gösteriyor. Listenin devamında Citroen (%5,8), Peugeot (%5,4), Skoda (%3,9) ve Opel (%3,9) gibi markalar yer aldı.

Yeşil devrim hız kesmiyor: Her 10 yeni arabadan 4'ü hibrit veya elektrikli

Türkiye otomotiv pazarındaki en önemli dönüşümlerden biri de yakıt tercihlerinde yaşanıyor. TÜİK verilerine göre, Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 614 bin 248 adet otomobilin yakıt türü dağılımı, "yeşil devrimin" hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde satılan yeni otomobillerin;

  • %45,6'sı benzinli,

  • %27,0'ı hibrit,

  • %17,2'si elektrikli,

  • %9,2'si dizel,

  • %1,0'ı ise LPG'li oldu.

Bu rakamlar, satılan her 100 yeni otomobilden yaklaşık 44'ünün hibrit veya tamamen elektrikli olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle dizel motorlu araçların pazar payının %9,2'ye kadar gerilemesi, bir dönemin sona erdiğinin en net işareti. Çevre dostu ve daha düşük işletme maliyetli olan elektrikli ve hibrit araçlara olan ilgi, hem çevresel bilinçlenmenin artması hem de hükümetin bu araçlara yönelik teşvik politikalarıyla giderek güçleniyor.

Ancak Türkiye'nin toplam araç parkına bakıldığında, bu dönüşümün henüz yolun başında olduğu görülüyor. Trafiğe kayıtlı 16,8 milyon otomobilin hala %33,2'si dizel, %30,9'u LPG ve %30,6'sı benzinli. Hibrit araçların toplam parktaki oranı %3,3, elektrikli araçların oranı ise sadece %1,7. Bu durum, önümüzdeki yıllarda eski nesil araçların trafikten çekilmesi ve yeni nesil çevreci araçlarla değiştirilmesi sürecinin hızlanacağını gösteriyor.

Tüketici tercihi değişiyor: Küçük motor ve gri renk popüler

Ekonomik koşullar, tüketicinin otomobil tercihlerini de doğrudan etkiliyor. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin motor hacimlerine bakıldığında, vergi avantajı sağlayan küçük motorlu araçların ezici bir üstünlüğü görülüyor. Satılan otomobillerin %29,4'ü 1300 ve altı silindir hacmine sahipken, onu %23,9 ile 1401-1500 cc arası motorlar takip ediyor. Bu, tüketicinin artık performanstan çok, satın alma ve işletme maliyetlerini önceliklendirdiğini gösteriyor.

Renk tercihlerinde ise son yılların trendi devam ediyor. Yeni satılan otomobillerin %40,2'si gri renkte. Gri rengi, %24,4 ile beyaz, %13,8 ile siyah ve %11,6 ile mavi takip ediyor. Bu veriler, tüketicinin hem ikinci el değerini koruyan hem de kiri daha az gösteren pratik renklere yöneldiğini ortaya koyuyor.