Dar gelirli ailelere yönelik uzun süredir gündemde olan vatandaşlık maaşı uygulaması için hükümet çalışmaları hızlandırdı. AK Parti’nin 2023 seçimleri öncesinde açıkladığı sosyal destek modelinin, Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi çatısı altında hayata geçirileceği bildirildi.
Bu yeni sistemle her ailenin asgari ücret düzeyinde bir gelire sahip olması amaçlanıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmaya, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile ilgili bakanlıklar da destek veriyor.
Geliri asgari ücretin altında olan ailelere düzenli destek
Yeni modele göre hane geliri asgari ücret seviyesinin altında kalan tüm ailelere destek sağlanacak. Ailede hiç çalışan yoksa veya tek çalışanla elde edilen gelir asgari ücreti karşılamıyorsa, devlet bu farkı tamamlayıcı maaş ile kapatacak.
Destek, ailede çalışabilecek durumda olan birey iş bulana kadar sürecek. Aynı zamanda bu kişilere istihdama katılım için iş bulma desteği, yönlendirme ve rehberlik hizmetleri de verilecek.
Uygulamanın temel hedefi hem ailelerin geçimini güvence altına almak hem de çalışma isteğini ortadan kaldırmayan, bütünleşik bir destek sistemi kurmak.
Pilot uygulama 2026’da başlıyor
‘Vatandaşlık maaşı’ uygulamasının ilk adımı 2026 yılında pilot şehirlerde atılacak. Belirlenecek illerde altyapı testleri yapılacak, performans sonuçlarının ardından uygulama tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılacak.
Cumhurbaşkanlığı 2026 Programı’nda, sosyal yardım sisteminin tamamen yenileneceği, aile odaklı ve fert başına asgari geliri garanti eden bir yapıya kavuşturulacağı vurgulanmıştı.
Bu kapsamda vatandaşlık maaşı, Türkiye’nin sosyal yardım politikalarında kökten bir dönüşüm anlamına geliyor.

MHP’den de destek: “Hak temelli sisteme geçilmeli”
Proje yalnızca hükümet kanadında değil, Cumhur İttifakı ortaklarından MHP tarafından da destekleniyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Türkiye'de de “asgari refah seviyesi”nin belirlenmesinden yana olduklarını söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Gelir seviyesi ile hane halkı geliri arasındaki fark kadar tutar her ay vatandaşlarımızın banka hesaplarına yatırılmalı. Böylece hak temelli, hakkaniyete uygun bir sistem kurulmuş olur.”
Kalaycı, benzer modellerin pek çok ülkede vatandaşlık temel geliri, garanti edilmiş gelir gibi kavramlarla uygulandığını hatırlatarak Türkiye’deki dönüşümün gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.




