CHP Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Sorumlu Gölge Bakan Gülşah Deniz Atalar, Yunus Emre Enstitüsü’ndeki yolsuzluklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Atalar, son dönemde kamu denetim elemanları sayesinde ortaya çıkan yolsuzluğun boyutlarının “dudak uçuklatıcı” olduğunu belirtti. Atalar, Enstitüdeki usulsüzlüklerin kapsamının, kamu yönetiminde yaşanan genel tablonun sadece küçük bir örneği olduğunu vurguladı ve skandalın derinleşmesine izin verenlere hesap sorulması gerektiğini ifade etti.
Deniz Atalar “Yunus Emre Enstitüsü’nde yaşanan yolsuzluklar, sadece bir kurumun sorunu değil, bir yönetim anlayışının da krizidir. Bu skandaldan sorumlu olanlar, göz yumanlar ve koruyanlar hesap vermelidir” diyerek, sorumluların cezalandırılması gerektiğini belirtti. Atalar “İstifa ettirilen Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcıları Rahmi Göktaş ve Abdullah Kutalmış Yalçın, bu süreçte tamamen korundu. Onlar hakkında herhangi bir yasal işlem başlatılmadı. Bu durum, yolsuzluğun boyutlarını daha da derinleştiriyor. Sahte fatura düzenlemeleri ve hayali mal alımları ile milyonlarca lira zimmete geçirildi. Enstitüdeki bu usulsüzlükler sadece kamu kaynağını değil, halkın güvenini de çalmaktadır” şeklinde konuşarak yolsuzluğun ciddiyetine dikkat çekti.
Deniz Atalar, soruşturmanın genişletilip genişletilmediğini ve tespit edilen yolsuzluğun toplam tutarının ne kadar olduğunu da sorguladı. Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın oğlu ile ilgili olarak herhangi bir açıklama yapılıp yapılmayacağını merak ettiğini belirtti. “Bunlar hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. Kamuoyunun bilmesi gereken çok şey var” diye ekledi.
Yolsuzluk soruşturması ve gözaltılar
Yunus Emre Enstitüsü’ndeki yolsuzluk soruşturmasında, eski Enstitü Başkanı Şeref Ateş ve bazı bürokratlar gözaltına alındı. Ateş’in yurtdışına kaçtığı iddiaları basına yansırken, Enstitü Başkan Yardımcıları Göktaş ve Yalçın, görevden alındılar. Enstitüde yapılan incelemeler, sahte faturalarla milyonlarca lira zimmete geçirilmesine olanak sağladı. Soruşturma, Yunus Emre Enstitüsü’nde görev yapan üst düzey yöneticiler ve şirket yetkilileri arasındaki bağlantıları da araştırıyor.
