İkinci el tekstil pazarı, son dönemde kayda değer bir dönüşüm yaşıyor. Özellikle Z kuşağı tüketicilerinin tercihlerindeki değişim, pazarın dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Dijital platformların yaygınlaşması ve ekonomik koşulların zorlaşması, bu dönüşümü hızlandıran temel faktörler arasında yer alıyor.
Lüks markalar, değişen pazar koşullarına ayak uydurarak ikinci el segmentine giriş yapıyor. Beymen, Zara ve H&M gibi önde gelen perakendeciler, "reborn" ve "pre-owned" konseptleriyle müşterilerine alternatif sunuyor. Bu dönüşüm, geleneksel pasaj kültüründen modern perakendeye geçişi temsil ediyor.
Sürdürülebilir moda anlayışı
Tekstil endüstrisinin çevresel etkisi, tüketici tercihlerini şekillendiren önemli faktörlerden biri haline geliyor. Bir kot pantolonun üretiminde kullanılan 10.000 litre su ve bir tişörtün üretiminde harcanan 2.700 litre su, sektörün kaynak tüketimini gözler önüne seriyor. Bu durum, özellikle çevre bilinci yüksek Z kuşağını sürdürülebilir alternatiflere yönlendiriyor.
Dijital platformların rolü büyük
E-ticaret platformlarının ikinci el pazarındaki rolü giderek artıyor. Dolap uygulamasının Sürdürülebilirlik Etki Raporu'na göre, yıllık 15 milyondan fazla ürün yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Platform sayesinde 50 milyon metreküp su tasarrufu sağlanırken, 204 bin ton karbondioksit emisyonu önleniyor.
Twentify E-ticaret araştırmasına göre, Türkiye'de ikinci el alışveriş platformlarının toplam kullanım oranı yüzde 26'ya ulaşmış durumda. Bu platformlar, gençler için hem gelir kaynağı hem de ekonomik alışveriş alternatifi olarak öne çıkıyor. Z kuşağının teknoloji ile olan yakın ilişkisi, bu platformların başarısında önemli rol oynuyor.
