Özge UYANIK- Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, 14 Şubat’ta iş bırakan diş hekimleri ve sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla açıklama yaptı. İzmir Eğitim Diş Hastanesi önünde yapılan açıklamada randevu sistemine tepki gösterildi.
Doğruyol, sağlık kuruluşları içinde diş hastanelerinin geri planda kaldığını belirterek, "MHRS randevu sisteminde her 10 dakikada bir hasta alınması, diş hekimlerinin sağlıklı hizmet vermesini engelliyor. Bir diş tedavisi 10-15 dakika sürebildiği gibi, dişin durumuna ve hastanın psikolojisine bağlı olarak 45 dakikaya kadar uzayabiliyor. Ancak mevcut sistem, hekimleri zaman baskısı altına alıyor" dedi.
"Çalışanlar tedirgin"
Performans sisteminin sağlık hizmetlerini ticarileştirdiğini savunan Doğruyol, "Ne kadar iş, o kadar para anlayışı hekimlerimizi zor durumda bırakıyor. Fiziki yetersizlikler, personel sıkıntısı, çalışanlara yönelik psikolojik baskılar ve siyasilerin kamu kurumlarına müdahalesi, çalışma huzurunu bozuyor" ifadelerini kullandı.
Diş teknisyenlerinin çalışma koşullarına da değinen Doğruyol, "Laboratuvarların fiziki koşulları yetersiz, kullanılan kimyasallar kanserojen etkiye sahip ve buna rağmen bu birimler riskli olarak değerlendirilmemekte. Yıllardır kamuya diş teknisyeni ataması yapılmıyor, kamudaki protezler özel laboratuvarlara yönlendirildiği için iş kalitesi düşüyor" diye konuştu.
Ağız Diş Sağlığı Teknikerleri (ADST) ile ilgili sorunlara da değinen Doğruyol, "Her diş hekimine bir ADST düşmesi gerekirken, şu an dört diş hekimine bir ADST bakıyor. Görev tanımlarının net olmaması da çalışma ortamlarında karmaşaya neden oluyor" dedi.
İzmir Eğitim Diş Hastanesi’nin depreme dayanıksız raporları olmasına rağmen hala boşaltılmadığını vurgulayan Doğruyol, "Çalışanlar tedirgin. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin yangın merdiveni bile bulunmuyor" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
"Bu bir uyarı eylemi"
Doğruyol, sağlık çalışanlarının özlük ve mali haklarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek şu açıklamalarla konuşmasını sonlandırdı:
"Her insanın bir kalbi, iki gözü, iki kulağı varken, bir insanın 32 dişinin olduğunu ve 32 dişe göre de yoğunluğun olabileceğini unutmamak gerekir. Şu önünde açıklama yaptığımız İzmir Eğitim Diş Hastanesinin depreme dayanıksız raporları olmasına ve acilen boşaltılması gerekliliğini herkesin bilmesine rağmen, halen boşaltılmamış olması çalışanlarımızın psikolojisini bozmuştur.
Sağlık Bakanlığına bağlı bir kamu kurumu olan Alsancak Ağız Diş Sağlığı Merkezinin yangın merdivenin bile olmadığını biliyor musunuz? Özetle söylemek gerekirse, yapılacak çok iş var. Yapılacak düzenlemeler için komisyonlar kurulmalı o komisyonlarda mutlaka meslekle ilgili odalar, dernekler ve sarı olmayan sendikalar yer almalıdır. Yoksa ben yaptım oldu mantığıyla yapılan düzenlemeler yeni sorunları da beraberinde getirmektedir.
Bu gün yapılan bir günlük iş bırakma eylemi, Diş Hekimlerimiz başta olmak üzere, teknisyenlerimizden teknikerlerimize, güvenliklerimizden işçi kadrosunda olan çalışanlarımıza kadar her birinin özlük ve mali haklarını hatırlatmak için yapılmış olan bir uyarı eylemidir."
