Yılın 3 ayını burada geçirdiğini belirten Ahmet Doruk, "Yaz dönemlerinde, şehrin bunaltıcı sıcağından kaçıp Erciyes'te çadır kuruyoruz. Burada çadır kurmamızın amacı gürültüden, sıcaktan uzak ve doğayla iç içe olmak. Temmuz ayındayız. Günün şu saatinde bile üzerimizde ceketle duruyoruz. Çünkü burada, soğuk ve serin bir rüzgar esiyor. Geceleri de tabii bir o kadar soğuk oluyor" dedi.
Erciyes Dağı eteklerindeki 2 bin 200 rakımlı Tekir Yaylası, sıcak havadan ve şehir hayatının stresinden kurtulmak isteyenlere ev sahipliği yapıyor. Kış turizminin önemli merkezlerinden biri olan Erciyes Dağı, kış aylarının dışında da tatilcilerin sık tercih ettiği yerler arasında yer alıyor. Tekir Yaylası'na çadır kurmak isteyen vatandaşlar, günlük 100, haftalık ise 500 TL ödüyor. Melikgazi ilçesinde yaşayan kayak antrenörü Ahmet Doruk, yaz aylarını geçirmek için 12 yıldır Erciyes'te çadır kuruyor. Haziran ayında bölgeye gelen Doruk, yaklaşık 3 ay burada kalıyor. Gününü, yaylada gezerek ve kitap okuyarak geçiren Doruk, yüksek rakımda serinleme imkanı buluyor. Doğayla iç içe olmanın kendisini cezbettiğini belirten Doruk, "Yaz dönemlerinde, şehrin bunaltıcısı sıcağından kaçıp Erciyes'te çadır kuruyoruz. Burada çadır kurmamızın amacı gürültüden, sıcaktan uzak ve doğayla iç içe olmak. Bunlar bizi cezbeden noktalar. Onun dışında da burada yaylacılık kültürü hala devam ediyor. Burada yaklaşık 3 ay gibi bir süre faaliyet gösteriyoruz. Yaklaşık 12 yıldır ben buraya gelip çadırımı kurarım. Her yaz burada haftada 4-5 gün kalırım" ifadelerini kullandı.
'GÜNÜN ŞU SAATİNDE BİLE ÜZERİMİZDE CEKETLE DURUYORUZ'
Tekir Yaylası'na genellikle haziran ayında gelindiğini kaydeden Doruk, "Bu, her yıl mevsime göre de değişiyor. Bazı yıllar haziranın başında, bazı yıllar haziranın sonunda da olabiliyor. Burada yaklaşık 3 ay kalıyoruz. Eylül ayından sonra artık havalar soğumaya başlıyor. Temmuz ayındayız. Günün şu saatinde bile üzerimizde ceketle duruyoruz. Çünkü burada soğuk ve serin bir rüzgar esiyor. Geceleri de tabi bir o kadar soğuk oluyor. O yüzden geceleri burada uyumak da biraz zor oluyor. Onun için biz uyku tulumları kullanıyoruz. Biraz daha geleneksel, 'yün yorgan' dediğimiz yorganlarımızı kullanıyoruz. Burada günümüzü geçiriyoruz. Burada önemli olan doğayla iç içe olmak. Sabah kalktığımız zaman doğal kahvaltımızı yapıyoruz. Sonrasında burada akarsular var. Çağlayan dediğimiz bölüm var. Oraları gezeriz. Burada çoban arkadaşlarla sohbet ederiz, muhabbet ederiz. Gün içinde kitaplarımızı okuruz. Huzurlu bir günü burada geçiriyoruz" diye konuştu.
'BULUNDUĞUMUZ BÖLGE GÜVENLİ'
Erciyes'e çadır kurmak için gelecek vatandaşlara önerilerde bulunan Doruk, "Şu an bulunduğumuz bölge güvenli. Yaban hayatı da olduğu için kafamıza göre belirlediğimiz bir noktaya, çadırımızı kurduğumuz zaman bizim için risk teşkil edebilir. Bulunduğumuz alan belediyemizin belirlemiş olduğu çadır alanı. Etrafı tamamen çitlerle çevrili, güvenli bir alan. İnsanlar buraya gelip çadırlarını kuruyor. Onun dışında dağın her bölgesinde bilmediğimiz alanlara da, rastgele yerlere de çadır kurulmaması gerekiyor ki yaban hayatını es geçmememiz lazım" dedi.