İzmir’de 13 yaşındaki bir kız çocuğunun HIV nedeniyle hayatını kaybetmesi, ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Çocuğun, kemik erimesi şüphesiyle kaldırıldığı hastanede HIV pozitif olduğunun tespit edilmesi ve babasının da HIV pozitif çıkması, cinsel istismar iddialarını güçlendirdi. Türkiye’yi derinden etkileyen bu olay, çocukların güvenliğine dair endişeleri bir kez daha gündeme taşıdı.

Cinsel istismar iddiaları gündemde

Hastanede yapılan incelemeler sonucunda çocuğun, hastalığı cinsel istismar yoluyla kaptığı ihtimali öne sürüldü. Annenin HIV negatif, babanın ise HIV pozitif olduğu bilgisi, istismarcının baba olabileceği şüphesini artırdı. Olayın aydınlatılması için yürütülen soruşturma devam ederken, istismar iddialarıyla ilgili detaylı bir inceleme sürdürülüyor.

Çocuğun 2021 yılındaki HIV testi negatif çıkmış

Hayatını kaybeden çocuğun geçmiş sağlık kayıtları incelendiğinde, 2021 yılında geçirdiği bademcik ameliyatı öncesinde yapılan HIV testinin negatif olduğu ortaya çıktı. Bu bilgi, çocuğun hastalığı daha sonra kaptığına işaret ederken, çocuğun sağlık geçmişine dair yeni sorular da gündeme geldi. Sağlık yetkilileri, bu bilgiyi doğrulayarak çocuğun 2021’de herhangi bir HIV belirtisi taşımadığını belirtti.

Başkan Kırgöz, vatandaşlarla buluştu Başkan Kırgöz, vatandaşlarla buluştu

Soruşturma devam ediyor: İstismarcı kim?

Olayla ilgili soruşturma, istismarcının kimliği konusunda yoğunlaşmış durumda. Babasının HIV pozitif çıkmasının ardından, çocuğun hastalığı babasından kaptığı şüphesi güçlenirken, bu sorunun cevabının yapılan incelemelerle kesinleşeceği ifade ediliyor. Soruşturma kapsamında tüm aile bireyleri ve yakın çevre de inceleme altında bulunuyor.

Toplumda güvenlik ve çocuk hakları tartışmaları yeniden gündemde

Bu sarsıcı olay, ülkede çocuk güvenliği ve istismar konularının yeniden tartışılmasına yol açtı. Her gün artan istismar ve şiddet vakaları, toplumun çocuk ve kadın güvenliğine dair endişelerini derinleştiriyor. Uzmanlar, bu tür trajik olayların önüne geçilmesi için daha sıkı önlemler alınması gerektiğine dikkat çekerken, devletin çocuk koruma mekanizmalarını güçlendirmesi çağrısında bulunuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ