Gülse Birsel’in senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini Hakan Algül’ün üstlendiği Avrupa Yakası, sadece döneminin mizah anlayışıyla değil, aynı zamanda geleceğe dair taşıdığı eleştirilerle de hafızalara kazındı. Dizinin karakterleri, zaman zaman ülkenin geleceği hakkında konuşurken, mizahın dozunu hiç düşürmeden toplumsal gerçekleri de ekrana taşıdı. Özellikle 20 yıl önce yayınlanan bölümlerde yapılan bazı göndermeler, bugün sosyal medyada “kehanet” şeklinde değerlendiriliyor. Dizide, yer yer karakterlerin ağızından Türkiye’nin geleceğine yönelik, dönemin şartlarını aşan cümleler duyuldu. Örneğin, Suna Pekuysal'ın (Dürdane Hanım) oynadığı bir sahnede söyledikleri, sosyal medya kullanıcıları tarafından “hepsi doğru çıktı” şeklinde paylaşıldı. “Ülkenin hali, ekonomi, gençlerin yurtdışına gitme isteği, toplumsal huzursuzluk” gibi temalar, dizi repliklerinde esprili biçimde işlendi.
Bugünleri mi bildi?
Avrupa Yakası, sıradan bir aile hayatını merkez alırken, aslında İstanbul’un ve genel olarak Türkiye’nin sosyoekonomik ve kültürel değişimini de mizahi bir dille ekrana taşıdı. Dizide sıkça geçen şu gibi yorumlar öne çıktı:
-
“Gençlerin çoğu yurtdışına gidecek, kalanlar burada hayat mücadelesi verecek.”
-
Avrupa Birliği hayal olmuş
-
“Her şeyin fiyatı artacak ama insanlarımız yine de gülmeyi bilecek.”
Bu replikler, mizahın gücünü toplumsal eleştiriyle harmanlarken, dizinin öngörüleri bugün dahi güncelliğini koruyor.