Atatürk'ün izinden gidilerek düzenlenen 4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi büyük bir katılımla başladı. BASİFED tarafından Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen bu özel etkinlik, kadınların ekonomideki gücünü ve toplumsal rollerini yeniden gündeme taşıdı. Video konferans yöntemi ile kongreye katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez gibi isimler de yer aldı. Katılımcılara geçmişten geleceğe uzanan önemli mesajlar verildi.
Kongre açılışı, Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinin yer aldığı bir belgesel ile yapıldı. BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, açılış konuşmasında, Atatürk'ün 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi'nde vurguladığı "zaferlerin süngüyle değil, iktisat ve ilimle taçlanması gerektiği" düşüncesine atıfta bulunarak, kadınların toplumsal ve ekonomik kalkınmadaki kritik rolünü vurguladı. Güneş, kadınların ekonomiye katkılarının önemine dikkat çekerek, güçlü kadınlarla güçlü bir ekonominin mümkün olacağını belirtti.
Başkan Güneş "Ülkemiz zor dönemlerden geçti, Kurtuluş Savaşını verdik, bedeller ödedik. Bu bedel 100 yılı aşkın süre önce ödenmeye başlandı. İzmir ödenen bedelin yakın tanığı ve kahramanı… O nedenledir ki “Kurtuluşun ve Kuruluşun şehri İzmir” diyoruz. İşte böylesine tarihi misyona ve mirasa sahip İzmir’de Kadın kongresini hayata geçirmekten son derece mutlu ve gururluyuz. Bu yıl Kadın Kongresi’nin dördüncüsünü düzenliyoruz. İlkinin 1923’te, ikincisinin ise Cumhuriyetimizin 100. Yılında, önceki dönem Basifed Başkanı Sayın Mehmet Ali Kasalı döneminde yapıldığını da vurgulamak isterim. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk, 1923’ün Ocak ayında Eskişehir, Bursa, Manisa ve nihayetinde İzmir üzerinden gerçekleştirdiği Batı Anadolu gezisi boyunca halka yaptığı konuşmalarda, “zaferlerin süngüyle değil, iktisat ve ilimle taçlanması gerektiğini” anlatıyordu. Asıl büyük zaferin toplumsal ve ekonomik kalkınma olduğunu gösteriyordu. Bu yüzden, 17 Şubat 1923’te başlayacak İzmir İktisat Kongresi yeni Türkiye’nin ekonomik yol haritasını çizerken, 2 Şubat 1923 Kadınlar Kongresi de bu yol haritasının yarısını oluşturan kadın emeğinin önemini vurguluyordu. İzmir’de toplanan binlerce kadın, Ata’nın ezber bozan bu yaklaşımını hayranlıkla dinliyordu" diye konuştu.
İzmir Kadın ve İktisat Kongresi'nde konuşan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, kadınların ekonomik kalkınmanın anahtarı olduğunu dile getirdi. Sönmez, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin sadece bir hak mücadelesi değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın da temeli olduğunu söyledi. Eğitimde, istihdamda, yönetimde, girişimcilikte kadınların daha fazla yer almasının ekonomik kalkınma için kritik olduğuna vurgu yaptı.
TÜRKONFED Başkanı Sönmez, şöyle konuştu:
"Toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kadınların güçlenmesinin bir hak mücadelesinin yanı sıra ekonomik büyümenin, inovasyonun ve sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olduğunu söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez,“Kadınlar güçlenmeden ekonomiyi büyütemeyiz. Eğitimde, istihdamda, yönetimde, girişimcilikte daha fazla kadın yer almadıkça, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşamayız. TÜRKONFED olarak, bu bilinçle hareket etmeye, iş dünyasında kadınların daha güçlü bir şekilde var olmasını desteklemeye ve her fırsatta bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye’de yüksek enflasyon, finansmana erişim zorlukları, gelir adaletsizliği gibi konuların yanında cinsiyet eşitsizliği sorununun da temel bir mesele olarak çözüm beklediğini ifade eden Sönmez, şöyle devam ett; “2025, bu dönüşüm çabalarının belirlendiği kritik eşik olacak. Bu noktada bizlere düşen sorumluluk, günün krizlerini değil, geleceğin dönüşümünü konuşmak, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli stratejiler inşa etmektir."
İZMİR ÖRNEK VE ÖNCÜ OLMAYA DEVAM EDECEK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise konuşmasında, "1923 yılında İzmir'in kurtuluşundan hemen birkaç ay sonra Atatürk İktisat Kongresi’ni kuruluşun ve kurtuluşun kenti olan İzmir'de yapmayı uygun gördü. Bir ülkenin ekonomisine verilmesi gereken değeri anlatmaya çalıştı. Aradan yüzyıl geçmiş. Bu süreçten sonra dönüp baktığımızda halen burada kadınlarla ilgili eşitsizlikleri konuşuyor olmamız, kadınların eğitimde maruz kaldıkları eşitsizlikleri, sosyal yaşamda dışlanmışlıklarını, iş yaşamında uğradıkları haksızlıkları, siyasette kotalara maruz bırakılıyor olmalarını konuşmamız halen o başlangıçtan yüzyıl sonrasında da iyi noktada olmadığımızı gösteriyor. İzmir yıllar önce büyük önderimizin bize biçtiği o rolle bugün de kadınların hakları alanında da iktisat alanında da ve siyasetlere örnek ve öncü kent olmaya devam edecektir. Bunun en büyük ispatı ise bugün İzmir’de 8 kadın belediye başkanlarımızla beraber hizmet vermemizdir. Önümüzdeki dönemlerde kadınların daha fazla görevler alacağına da inanıyoruz. Biz de bu mücadelenin bir parçasıyız” dedi.
"KADINLARLA İLGİLİ SIKINTILAR VAR AMA KARAMSAR DEĞİLİM"
İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban da, "Bir asır önce İktisat Kongresi doğru bir şehirde yapılıyor. Çünkü o dönemin en kalkınmış en dünya ticaretine hakim şehri İzmir ve yine o dönem Kadın Kongresi de yine doğru bir yerde yapılıyor. Çünkü ülkenin en aydın, en yetişmiş, sosyal hayatın içinde en fazla olan kadınlarının yaşadığı şehirde kongrenin yapılması çok önemli. Güzel Atatürk 100 yıl önce toplumu bir bütün olarak ele aldı. O dönem Avrupa'nın bile çok ötesinde bir vizyonla kadını erkekten, erkeği kadından ayırmadan, ekonomide, sosyal hayatta, siyasette her alanda kadınla erkeği birlikte gören bir anlayışla Cumhuriyetin ilk temelleri bu Şehirde atıldı ve bir asırı devirdik o vizyonla. Kongre Kadın Kongresi olunca mutlaka kadınlarla ilgili sorunlar eksiklikler sıkıntılar dile getirilmek durumunda. Kadınlarla ilgili birçok alanda sıkıntılarımız, eksiklerimiz var ama iki noktayı vurgulamak istiyorum. Birincisi biraz da pozitif tarafa bakmak lazım. Akademide artık neredeyse kadın erkek sayısı eşitlenmiş durumda, üniversiteye devam eden öğrencilerden kadınların oranı erkekleri geçmiş durumda. Belli fakültelerde kız öğrenciler erkek öğrencilerden ezici bir şekilde daha fazla hale gelmiş durumda. Ziyaret ettiğim her fabrika, her işletme ya da beni ziyarete gelen iş dünyasındaki her ekipte en az birkaç tane yönetici kadınla karşılaşıyorum. Dolayısıyla çok karamsar değilim” dedi.
YOLUMUZ ÇOK UZUN
Kadınların iş gücüne katılım oranı ile ülkelerin gelişmişlik düzeyi arasında güçlü bir ilişki olduğuna değinen İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise şunları söyledi: “Kadın istihdamının artması; sürdürülebilir ekonomik büyüme, tüm bölgelerde dengeli bir sosyal kalkınma ve yoksulluğun azalması gibi makroekonomik etkileri de beraberinde getiriyor. OECD 2023 yılı verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ülkeleri arasında yüzde 53. Ülkemiz yüzde 36 ile ortalamanın altında yer alıyor. Bu rakam bize, yolumuzun çok uzun olduğunu gösteriyor. Kadınların ekonomide olduğu gibi siyasette de daha fazla söz sahibi olması gerekiyor.”
"DÜNYANIN HER YERİNDE BAYRAĞIMIZA RÜZGAR OLAN KADINLARDIR"
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ve eşinin Türkiye'ye ziyareti sebebiyle kongreye video ile katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise, "Kongrede birbirinden kıymetli konuşmacılar toplumsal ve ekonomik dönüşümde kadınların oynadığı kritik rolü konuşacak. Burada dile getirilen fikirlerin kadınların ekonomik güçlenmesine katkı sunmasının temelleri Mustafa Kemal Atatürk. Bu anlamda kadınların iyi sosyal ve aile yaşamındaki potansiyelini güçlendirmek adına hayata geçirilen tüm çalışmalar Türkiye'nin güçlü geleceğinin temel taşıdır. Kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve istihdamı teşvik etmek için mevzuat iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında kadınlara yönelik imkanlar yaratıyoruz. Kadınların ve kız çocuklarının yeşil ve dijital dönüşüme uyumlu beceriler kazanmaları için projeler yürütüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği gibi bilimde, sanatta, sporda ve iş dünyasındaki başarılarıyla dünyanın her yerinde bayrağımıza rüzgar olan kadınlardır. Geleneği ile asil kimliğiyle büyüyen bu güç Türkiye'yi geleceğe taşıyacak güçtür. Bu inançla 2025 yılında kadını ve aileyi güçlendiren politikalar geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
