Dünyanın en tehlikeli işlerinden kabul edilen ve "kara elmas" olarak adlandırılan taş kömürünü gün yüzüne çıkaran madenciler, mesleklerinde kazandıkları deneyimlerle arama kurtarma çalışmalarına da destek sağlıyor.
- Malatya'da deprem konutlarına yerleşen afetzedeler yeni evlerinden memnun
- Hatay'da derslik sayısı yatırımlarla deprem öncesinden 2 bin fazla olacak
- Hatay'da depremlerde oluşan tahribatı ortadan kaldırma çalışmaları sürüyor
- Evlerini kaybeden depremzedeler yeni konutlarında güvenle oturuyor
- AA muhabiri Burak Milli'nin annesi, oğlunun hatıralarını evinde yaşatıyor
- Gölbaşı'nda kalıcı konutların yapımında sona yaklaşıldı
- Medya mensuplarına Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinin ardından yapılan çalışmalar anlatıldı
- Depremin merkez üssünde hayatını kaybedenlerin isimleri "04.17" panosunda yaşatılıyor
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Zonguldak'tan bölgeye giderek kurtarma çalışmalarına katılan TTK maden işçileri, taş kömürünü çıkarmak için yaptıkları "domuz damı", "ayı bacağı", "sarma" gibi kazı yöntemleriyle birçok hayatın kurtarılmasına vesile oldu.
Madencilerin kahramanlıklarının anlatılması ve yaşanan acıların unutulmaması için depremlerin ikinci yılında Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından "K-Ömür" isimli belgesel hazırlandı.
Arama kurtarma çalışmalarının yanı sıra 4 maden işçisi ile 5 depremzedenin duygu ve düşüncelerine yer verilen 40 dakikalık belgesel, yarın Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde seyirciyle buluşacak.
Belgeselin gala gösterimine madencilerin ailelerinin yanı sıra depremzedeler de davet edildi. Belgesel, video paylaşım ve sosyal medya platformlarında da izlenebilecek.
"Madencilere duydukları minnet gözlerinden okunuyor"
Belgeselin yönetmeni Gürkay Gündoğan, AA muhabirine, madencilerin hayat kurtarabilmek için deprem bölgesinde gösterdikleri gayretin unutulmayacağını söyledi.
Madencilerin görevlerini aksatmadan kurtarma anlarından videolar çekmelerini istediklerini belirten Gündoğan, bunu kamuoyuna duyurmaya çalıştıklarını ve büyük ses getirdiğini kaydetti.
Gündoğan, yüzlerce görüntünün arasından seçmeler yaparak belgesel hazırlamaya karar verdiklerini dile getirerek, "Belgeselimize 'K-Ömür' ismi verdik çünkü kömür yerin metrelerce altından çıkıyor ve madenciler kömür için ömür harcıyor. Bu bakımdan belgeselin adını da en güzel anlatan ismin kömür olacağını düşündük." diye konuştu.
Bazı şeyler ne kadar anlatılsa da o anları izletmenin daha etkili olacağını, sevinçlerin, umutların yer aldığı belgesel hazırladıklarını anlatan Gündoğan, "Yüzlerce kurtarma videosunu izlerken çok duygulandık. Madencilerin o özverili çalışmalarını gördüğümüzde, 'Girilmez' denilen yerlere madencilerin girdiğini gördük, birçok vatandaşımızı enkazdan kurtardıklarına şahit olduk. Madencilerin neler yaptığını, depremzedelerin neler yaşadığını anlatmak adına güzel iş çıkardığımızı düşünüyoruz. Umarım ders alırız ve bir daha böyle acılar yaşanmaz." ifadelerini kullandı.
Gündoğan, babasının da madenci olduğunu, madencilerin varlığının kentte alışılmış bir durum olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Su, insan için en büyük hayat kaynağıdır ama çok önemsemeyiz çünkü elimizin altında var. Madencilerimizi de hep gördüğümüz için orada neler yaptıklarını, nasıl gayret içerisinde olduklarını kamuoyu fark edemeyebiliyor. Bu belgeseli çekerken tam da bu noktaya değindik. Deprem bölgesine gittiğimizde 'Madencileri temsilen Zonguldak'tan geldik.' dediğimizde evini açan, sofrasına davet eden insanların gözleri doluyor, madencilere duydukları minnet gözlerinden okunuyor. Belgeselde madencilerimizin neler yaptığını, depremzedelerin onlar için neler düşündüğünü göstermek istedik."
"Belgesel, farkındalık oluşturmak için yapılan bir çalışma"
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil de asrın felaketinde büyük acılar yaşadıklarını, madencilerin çalışmalarının ülke genelinde takdir topladığını söyledi.
Yeşil, 3 bin 850 madencinin deprem bölgesinde görev yaptığını, 400'e yakın kişinin enkazdan kurtarılmasının sağlandığını aktararak, "Madencilerimiz yerin altındaki çalışma şartlarında uyguladıkları yöntemleri enkazda da bir hayata nefes olmak için kullandılar ve bunda da başarılı oldular. Bu belgesel farkındalık oluşturmak için yapılan bir çalışma. Asrın felaketini unutmamak ve unutturmamak için belgesel hazırladık." diye konuştu.