Alman futbolunun sert mizacıyla tanınan isimlerinden Werner Lorant, Türkiye'de özellikle Fenerbahçe ile anılan bir teknik direktör olarak iz bıraktı. 2002 yılında sarı-lacivertlilerin başına geçen Lorant, sadece saha içi performansıyla değil, karakteri ve liderliğiyle de Türk futbol kamuoyunun takdirini kazandı.
Lorant'ın hayatı ve mücadele ettiği hastalık
Almanya’nın Wasserburg kentinde yaşamını sürdüren Lorant’ın, yaklaşık bir buçuk yıldır ciddi bir hastalıkla savaştığı öğrenildi. Bild gazetesinin haberine göre, 76 yaşındaki tecrübeli çalıştırıcı, tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu.
Fenerbahçe kariyerinde ne başardı?
Lorant, Fenerbahçe'nin başında 39 resmi maçta görev aldı. Bu süreçte maç başına 1.97 puan ortalaması yakalayarak, takımını üst sıralarda tutmayı başardı. Ancak onun adını Türk futbol tarihine yazdıran asıl anı, hiç kuşkusuz 6 Kasım 2002’de Galatasaray’a karşı alınan 6-0’lık tarihi galibiyet oldu. Bu maç, Fenerbahçelilerin hafızasında efsane olarak yer aldı ve Lorant, o zaferin mimarlarından biri olarak anılmaya devam etti.
Türkiye’de sadece Fenerbahçe’yi mi çalıştırdı?
Fenerbahçe sonrası Türkiye kariyerine devam eden Lorant, Sivasspor, Kayseri Erciyesspor ve Kasımpaşa gibi kulüplerin de başında yer aldı. Her ne kadar bu kulüplerde Fenerbahçe'deki kadar büyük başarılar elde edememiş olsa da, Lorant’ın Türkiye’deki etkisi sadece bir takımla sınırlı kalmadı. Sert disiplini ve kararlı oyun anlayışı, çalıştırdığı her takıma yansıdı.
Lorant’ın futbol anlayışı nasıldı?
Alman disipliniyle öne çıkan Lorant, oyun planında sert ve mücadeleci bir yapıyı tercih etti. Fenerbahçe döneminde de oyuncularına sık sık "savaşın, mücadele edin" mesajları verdiği biliniyordu. Klasik Alman teknik direktör çizgisinde duran Lorant, sahadaki organizasyonu kadar, oyuncularla kurduğu duygusal bağla da dikkat çekti.