Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, idam edilişlerinin 62'inci yılında Topkapı'daki anıt mezarda düzenlenen törenle anıldı. Törene İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topçu, İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören Kuran'ı Kerim okunmasıyla başlarken, Menderes, Polatkan ve Zorlu için dualar edildi. Tören konuşmaları öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Menderes'in kabrine karanfik bırakıldı. Daha sonra 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabri ziyaret edilerek dua edildi ve karanfil bırakıldı.
ERDOĞAN'IN MESAJI OKUNDU
Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı okundu. Erdoğan mesajında "6-17 Eylül 1961 tarihinde yaşanan idamlar milletimizin hafızasında derin yaralar açmıştır. Milli iradeyi ve milletin tercihlerini yok sayan 27 Mayıs darbesinin ardından Adnan Menderes ve arkadaşlarının haksız ve hukuksuz bir şekilde idam edilmeleri tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Tek Parti faşizmine karşı 'Yeter söz milletin' diyerek cesur bir yürüyüş başlatan Menderes ve yol arkadaşları, milletimizin büyük bir teveccühüne mazhar oldular. On yıllık iktidarları döneminde, Türkiye’de hak ve özgürlüklerden sanayileşmeye kadar pek çok alanda büyük atılımlar gerçekleştirdiler. Milletimizin “DEMİRKIRATö diyerek sahiplendiği Demokrat Parti hareketi, ülkemizde sadece çok partili siyasi hayatın ve demokrasinin değil; aynı zamanda büyük bir kalkınma hamlesinin de sembolü haline geldi. Ülkesi ve milleti için gecesini gündüzüne katarak on yıl boyunca hizmet eden Merhum Menderes; dürüstlüğü, çalışkanlığı, tevazuu ve beyefendi kişiliğiyle insanımızın gönlünde taht kurmuştur. Her ne kadar birileri bu sevdaya halen tahammül edemese de; şehadetlerinin üzerinden geçen tam 62 yıla rağmen, Menderes ve arkadaşlarının aziz hatıraları milletimizin kalbinde yaşamayı sürdürüyor. Merhum Menderes’i, Zorlu’yu ve Polatkan’ı iftiralarla darağacına gönderenler ise alınlarındaki lekeden hiçbir zaman kurtulamadılar. 27 Mayıs 1960’ta başlatılan; 1971, 1980, 1997 yıllarında tekrarlanan kötü geleneği hortlatma girişimini, 15 Temmuz 2016’da bir kez daha yaşadık. Asker üniforması giymiş FETÖ’cü hainlerin darbe teşebbüsünü, Allah’a hamdolsun, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte boşa çıkardık. Kahraman milletimiz, 15 Temmuz’da çıplak elleriyle tankları durdurarak, darbe defterini bir daha açılmamak üzere ülkemizde kapatmıştır. Artık darbelerin de, hukuku katleden Yassıada sahnelerinin de, İmralı’da kurulan idam sehpalarının da tekrarına izin vermeyeceğini göstermiştir. Her türlü oyunun sahnelendiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını da, milletimizin bu kararlılığının yeni bir nişanesi olarak görüyoruz. Milletimiz, terör örgütleriyle yol yürüyenleri sandığa gömmek suretiyle, iradesine ve geleceğine çok güçlü bir şekilde sahip çıkmıştır. Hükümet olarak biz de milletimizin güvenine layık olmak, sandıkta namusumuza emanet ettiği iradesine gölge düşürmemek için çalışıyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle şehadetlerinin 62’nci seneyi devriyesinde Merhum Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Onların aziz hatıralarına sahip çıkmak ve mezarları önünde Fatiha okumak üzere bir araya gelen siz kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum" ifadeleri yer aldı.
‘MİLLETİMİZİN İSTİKLAL VE İSTİKBALİNE DEVLETİMİZİN BEKASINA KURULMUŞ PUSULARDI’
Anma programında konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Eylüller hazan aylarıdır. 17 Eylül tarihi ise sararıp toprağa düşen yaprakların aksine zorla hayattan koparılan üç şehidimizi anımsatır bizlere. Üç demokrasi şehidimizi vefatlarının 62’inci yıl dönümünde dualarla andığımız merhum Başvekilimiz Adnan Menderes ile dava arkadaşları merhum bakanlarımız Fatin Rüştü Zorlu Beyefendi ve Hasan Polatkan beyefendiye Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün düzenlediğimiz bu tören sadece bir yastan ibaret değil. Bugün bizler merhum Adnan Menderes'in manevi huzurunda 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün, 15 Temmuz'un tüm darbe ve ihanet kalkışmalarının karşısında dimdik durduğumuzu, tüm dünyaya ilan ediyoruz. Bu hain saldırılar sadece iktidar hırsıyla hareket eden cuntacıların basit bir kalkışması değildi. Milletimizin istiklal ve istikbaline devletimizin bekasına kurulmuş pusulardı. Ülkemiz ne zaman ilerleme istikametine girse kirli ve karanlık odaklar harekete geçti ve piyonlarını sahneye sürdü hep. İşte, merhum Adnan Menderes dönemi, Tek parti rejiminden sonra 1950 Yılında ‘Yeter söz milletin’ diyerek iktidara gelen Demokrat Parti çok kısa bir zaman içinde büyük ekonomik kalkınma hamlelerinin altına imzalar attı" dedi.
‘O SABAH DARAĞACINA ÇEKİLEN SADECE O DEĞİL MİLLETİN İRADESİYDİ’
Bakan Yerlikaya, "Yassı Ada Mahkemelerinde insanlık onuru ayaklar altına alındı. Aralarında bakanların, milletvekillerinin, komutanların ve bürokratların bulunduğu 592 kişi, 11 ay boyunca yargılandı. Her biri hücrelerde zindanlarda tutuldu. Yaşananlar sadece demokrasi adına değil. Adalet adına, insanlık adına da utanç vericiydi. 15 ay Yassıada'da tutuklu kalan şair Tarık Nafiz Çamlıbel, zindan duvarlarını dizelerinde şöyle anlatıyordu. ‘Bilmiyor gülmeyi sakinlerinin binde biri. Bir vatan derdi birikmiş bir avuçluk karada. Kuşu hicran getirir. Dalgası hüsran götürür. Mavi bir gölde elem katrasıdır Yassıada.’ Evet, bir elem damlasıydı Yassıada. Kalem kırılmıştı. Bir seher vakti İmralı Adası'na götürdüler. Merhum Menderes'i. İdam sehpasına dimdik büyük bir vakarla kelime-i şehadet getirerek gitti, Başvekil. Son sözleri ‘Dilimizden korkmamalıydınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölümü, ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip götürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun’ dedi. Evet, millet sağ olsun. Son sözlerinde dahi zarafetini, merhametini korumuştu, merhum Adnan Menderes. Bir Zeybekti o. Bir milli mücadele kahramanı, aslında o sabah darağacına çekilen sadece o değil milletin iradesiydi. Aradan 62 yıl geçti. Evet, koskoca bir 62 yıl. Ama başvekilimiz merhum Adnan Menderes'i bu aziz milletin ne kalbinden ne de aklından kimse söküp atamadı" diye konuştu.