İzmir’deki Bayburt Grup’a ait Agrobay Seracılık’ta sendika üyesi oldukları için işten çıkarılan 39 işçiden Dudu Güven ve Şehriban Kapaklıkaya, Ankara’da Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş ile bir görüşme gerçekleştirdi. Kapaklıkaya, görüşmeyi anlatırken, “Biz bin bir hayal ve ümitle gelmiştik. Bize ‘Neden sigortasız çalıştığınızda şikayet etmediniz?’ dedi. Biz suçlu durumda kaldık. İki dakika bizimle görüştü. ‘Toplantım var, gidiyorum’ dedi. Biz buraya derdimizi anlatmaya geldik. Para, sadaka istemeye gelmedik” dedi.

Çalışma Genel Müdürü ile Görüşme

Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş, işçilere randevu vermişti. Kapaklıkaya, görüşmeyi şu sözlerle anlattı: “Biz bin bir hayal ve ümitle gelmiştik. Ancak bize ‘Neden sigortasız çalıştığınızda şikayet etmediniz?’ diye sordu. Biz suçlu durumda kaldık. İki dakika bizimle görüştü ve ‘Toplantım var, gidiyorum’ dedi. Bizi sekreterine yönlendirdi.”

İşçilerin Talepleri ve Beklentileri

Kapaklıkaya, “Biz buraya derdimizi anlatmaya geldik. Para, sadaka istemeye gelmedik. Emeğimizi almaya geldik” dedi ve ekledi: “Biz buradan hakkımızı almadan gitmek istemiyoruz. Kim bize yardım edecek? Kim bize destek çıkacak?”

Ekonomik Zorluklar ve Gelecek Kaygısı

İşten çıkarıldıktan sonra yaşadıkları ekonomik zorlukları anlatan Kapaklıkaya, “Ben işten çıktığımdan beri ayağıma çorap alamadım. Benim entübe hastası torunum var. Torunuma bakmak zorundayım. İletişimimi dört gündür kestim. Evdekiler de karşı. ‘Sen sokakta çığlık atmakla ne kazanacaksın?’,’Sokaklarda dolaşmakla ne yapacaksın?’ diyorlar. Komşularım da bunu söylüyor. Ben evden hastaneye randevu aldım, hastaneye gidiyorum diye çıktım. Buraya ümitle gelmiştim. Kazanacağım diye gelmiştim. Eve gittiğimde, bak yürüdüm, kazandım diyecektim. Şimdi ben bu cevabı evdeki aileme nasıl vereyim? Ben şov yapmadım. Kazandığım emeğimi çoluğum çocuğum yesin diye... Torunuma tıbbi malzemeler alınıyor. Dünyanın masrafı. Ben zor yetişiyorum. Ben entübe hastası torunumun babasına nasıl şunu alacağım, bana para ver diyeyim.

Ben bu zamana kadar kendi ekmeğimi yiyen bir insanım. Eşimden dahi beş kuruş para istemedim. Evimi, çoluğumu çocuğumu yönettim. Ramazan geldi. Benim beş tane torunum var. Torunlarıma el öptüklerinde ne vereceğim? Hangi parayı vereceğim? Giyim, kuşam ne alacağım onlara? Bakan bize hakkımızı verecek diye geldik.” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ