Almanya'nın hareketli şehirlerinden Hamburg'da yaşanan beklenmedik bir olay, sağlık yetkililerini alarma geçirdi. Ana tren istasyonunda, grip benzeri şikayetlerle hastaneye kaldırılan iki öğrencinin Afrika'dan geldiği ve ölümcül Marburg virüsü ile temaslı olabileceği ihtimali üzerine istasyon kısa süreliğine kapatıldı. Bu olay, hem Almanya'da hem de dünya genelinde endişeleri artırdı.

 Marburg Virüsü Nedir?

Marburg virüsü, Ebola virüsü gibi Filovirüs ailesine ait, oldukça bulaşıcı ve ölümcül olabilen bir virüstür. Bu virüs, ilk olarak 1967 yılında Almanya'nın Marburg ve Frankfurt kentlerinde ortaya çıkmıştı. Virüs bulaşan kişilerde yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, kas ağrıları, ishal, kusma ve aşırı kanamalar gibi belirtiler görülür.

İGC Başkanı Dilek Gappi 25 Kasım'da Halk Tv canlı yayınına çıkıyor İGC Başkanı Dilek Gappi 25 Kasım'da Halk Tv canlı yayınına çıkıyor

 Marburg Virüsü Nasıl Bulaşır?

Marburg virüsü, genellikle enfekte hayvanlarla doğrudan temas veya enfekte kişilerin vücut sıvılarıyla temas yoluyla bulaşır. Özellikle Afrika'da yaşayan bazı yarasa türlerinin bu virüsü taşıdığı düşünülmektedir. İnsanlar arasında ise virüs, enfekte bir kişiyle yakın temas, enfekte vücut sıvılarının mukoz membranlara veya hasarlı ciltlere bulaşması gibi yollarla bulaşabilir.

Marburg Virüsünün Belirtileri Nelerdir?

Marburg virüsü bulaşan kişilerde genellikle ani başlangıçlı yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik gibi belirtiler görülür. Bu belirtileri, kısa bir süre içinde ishal, karın ağrısı, bulantı, kusma ve döküntüler izleyebilir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte hastalar aşırı kanamalar yaşayabilir ve şok durumuna girebilirler.

M A R B U R G

Marburg Virüsü Teşhisi ve Tedavisi

Marburg virüsü teşhisi, hastanın tıbbi geçmişi, belirtileri ve laboratuvar testleri ile konulur. Virüsün kesin tanısı, kan veya diğer vücut sıvılarında virüsün genetik materyalinin tespiti ile yapılır. Şu anda Marburg virüsüne karşı spesifik bir tedavi veya aşı bulunmamaktadır. Tedavi, destekleyici tedbilere odaklanır ve hastanın sıvı kaybını önlemek, elektrolit dengesini sağlamak ve enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olmak gibi amaçlar güder.

Kaynak: HABER MERKEZİ