Almanya'da yeni başbakanın belirleneceği tarih netleşti. Federal Meclis Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Meclis Başkanı Julia Klöckner, Almanya'nın yeni başbakanını seçmek üzere 6 Mayıs 2025 Salı günü genel kurulu toplantıya çağıracak. Başbakanlık için yapılacak oylamanın ardından aynı gün yeni kabine üyelerinin de yemin etmesi planlanıyor. Ancak seçim sürecinin ilerleyebilmesi için koalisyon sözleşmesinin ilgili partilerce onaylanması şartı aranıyor.

Yeni başbakan kim olacak?

Almanya'da 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimlerde Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri, sandıktan birinci parti olarak çıkmayı başarmıştı. Seçim kampanyası sürecinde CDU/CSU'nun başbakan adayı olarak gösterilen Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz'in, 6 Mayıs'ta mecliste yapılacak oylamanın ardından ülkenin yeni başbakanı olarak göreve başlaması bekleniyor. 68 yaşındaki Merz, Angela Merkel döneminde siyasetten uzaklaşmış olsa da, 2021'de partisinin başına geçtikten sonra hızla yükselişe geçti ve şimdi Almanya'nın en güçlü siyasi koltuğuna oturmaya hazırlanıyor.

Sağlam bir koalisyon arayışı

23 Şubat seçimlerinin ardından istikrarlı bir hükümet kurabilmek için yoğun müzakereler yürütüldü. CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasındaki görüşmeler olumlu sonuçlandı ve 9 Nisan'da koalisyon sözleşmesinde mutabakat sağlandı. Bu anlaşmanın her iki partinin de iç onay mekanizmalarından geçmesi gerekiyor. SPD, koalisyon protokolünü yaklaşık 358 bin üyesinin oyuna sunacak. Bu oylama 15 Nisan'da başlayacak ve 29 Nisan'a kadar devam edecek. CDU ise protokolü 28 Nisan'da düzenleyeceği "küçük kurultayda" delegelere oylatacak. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ise sözleşmeyi daha erken bir tarihte, 10 Nisan'da onaylamıştı.

Scholz döneminden Merz dönemine geçiş

Almanya'da Olaf Scholz liderliğindeki koalisyon hükümeti, ekonomi politikaları ve Ukrayna-Rusya savaşı gibi konularda yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle erken seçime gitmek zorunda kalmıştı. Olaf Scholz dönemi Almanya için oldukça çalkantılı geçti. Özellikle COVID-19 sonrası toparlanma süreci, enerji krizi ve yüksek enflasyon, hükümetin popülaritesini ciddi şekilde etkiledi. Friedrich Merz liderliğindeki yeni hükümetin karşılaşacağı en büyük zorluklar arasında ekonomiyi canlandırmak, göç politikalarını düzenlemek ve Avrupa Birliği içindeki Alman liderliğini yeniden güçlendirmek yer alıyor.

Merz'in siyasi portresi

Friedrich Merz, Alman siyasetinde uzun yıllardır var olan, ancak Merkel döneminde kenara itilen bir figür olarak biliniyor. 1994 ile 2009 yılları arasında milletvekilliği yapan Merz, 2000'lerin başında CDU/CSU'nun meclis grubu başkanlığını yürütmüştü. Ancak Angela Merkel ile yaşadığı anlaşmazlıklar sonucu 2009'da aktif siyasetten çekildi ve iş dünyasında kariyerine devam etti. Siyasete 2018'de CDU başkanlığı için aday olarak dönen Merz, 2021'de nihayet partinin genel başkanlığını kazandı. Ekonomi alanındaki uzmanlığı ve muhafazakar duruşuyla tanınan Merz, SPD ile kuracağı koalisyon hükümetinde bu özelliklerinin nasıl şekilleneceği merak konusu.

Nijerya’da şiddet tırmanıyor: Silahlı saldırı 40 can aldı Nijerya’da şiddet tırmanıyor: Silahlı saldırı 40 can aldı

Yeni koalisyonun politika hedefleri

CDU/CSU ve SPD arasında imzalanan koalisyon anlaşması, özellikle ekonomi, göç, güvenlik ve iklim konularında önemli adımlar atılmasını öngörüyor. Ekonomide vergi reformları ve yatırım teşvikleriyle Alman ekonomisinin canlandırılması hedeflenirken, göç politikalarında daha sıkı kontroller getirileceği belirtiliyor. Dış politikada Ukrayna'ya destek sürerken, NATO ve AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi planlanıyor. İklim politikalarında ise yeşil dönüşüm desteklenecek, ancak ekonomik sürdürülebilirlik gözetilecek.

Avrupa Birliği'nde yeni denge

Friedrich Merz'in başbakanlığa gelmesi, sadece Almanya için değil, tüm Avrupa Birliği için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Merkel sonrası dönemde AB'nin lideri konumunu kaybeden Almanya'nın, Merz ile birlikte bu rolünü yeniden güçlendirmeye çalışacağı tahmin ediliyor. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile kurulacak ilişki, AB'nin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Merz'in daha pragmatik ve Avrupa'da güçlü bir Alman etkisini savunan politikalar izlemesi bekleniyor.

Türkiye-Almanya ilişkilerinde yeni sayfa

Merz'in başbakanlığı, Türkiye-Almanya ilişkilerinin geleceği açısından da önemli. CDU/CSU'nun geleneksel politikaları göz önüne alındığında, göç ve entegrasyon konularında daha sıkı politikaların gelmesi muhtemel. Ancak ekonomik ilişkilerde pragmatik bir yaklaşım benimsenebilir. Merz'in Türkiye ile ilgili söylemleri genellikle temkinli olsa da, Almanya'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk kökenli vatandaş ve iki ülke arasındaki güçlü ekonomik bağlar, ilişkilerin belirli bir düzeyde sürdürülmesini zorunlu kılıyor.

İstikrarlı bir Almanya için beklentiler yüksek

Almanya'daki siyasi geçiş, ülkenin son yıllarda yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bulabilmesi açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor. Alman halkı, özellikle enflasyon, artan yaşam maliyetleri ve göç konularında somut adımlar atılmasını bekliyor. Merz liderliğindeki hükümetin, bu beklentilere ne ölçüde cevap verebileceği ve Almanya'yı tekrar ekonomik lokomotiflikteki konumuna döndürebileceği, önümüzdeki dönemin en önemli siyasi sorusu olarak karşımızda duruyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ