İsrail'in, Suriye'deki bölgesel gelişmelerden yararlanarak sınır bölgesinde yer alan tampon bölgeye yönelik askeri ilerleyişi, Arap ülkelerinden sert tepkiler aldı. Suriye'deki Esad rejiminin düşüşünü takiben, İsrail'in tampon bölgede askeri kontrol sağlaması, bölgedeki güç dengelerinde önemli değişikliklerin habercisi olarak değerlendiriliyor. Bu hamle, uluslararası hukukun açık ihlali olarak nitelendirilirken, birçok Arap ülkesi olayı kınadı ve İsrail’in geri çekilmesi gerektiğini belirtti.
Bölgesel tepkiler
İsrail, 1974 tarihli Ateşkes Anlaşması'nın sona erdiğini duyurarak, tampon bölgeye yönelik askeri ilerleyişini yoğun hava saldırıları eşliğinde sürdürdü. Bu durum, başta Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Ürdün ve Irak olmak üzere birçok Arap ülkesi tarafından tepkiyle karşılandı. Açıklamalarda, İsrail'in eylemleri "Suriye’nin egemenliğine açık bir saldırı ve uluslararası hukukun ihlali" olarak nitelendirildi.
Katar ve Suudi Arabistan’ın açıklamaları
Katar, yaptığı açıklamada bu eylemleri "tehlikeli bir gelişme ve bölgesel gerilimi artıracak bir durum" olarak değerlendirirken, Suudi Arabistan, bu saldırının Suriye'nin toprak bütünlüğüne zarar verdiğini belirtti. Kuveyt ise uluslararası toplumun İsrail'in bu eylemlerini durdurması için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Ürdün ve Irak'tan sert açıklamalar
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in tampon bölgedeki ilerleyişini "kabul edilemez bir tırmanış" olarak nitelendirerek, uluslararası hukuka saygı çağrısında bulundu. Irak ise İsrail’in bu adımını "uluslararası meşruiyet kararlarının açık bir ihlali" olarak değerlendirdi ve bölgedeki barış ve güvenliğin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu belirtti.
Bölgesel ve uluslararası etkiler
İsrail’in tampon bölgede kontrol sağlaması, yalnızca Suriye’yi değil, bölgedeki genel dengeleri de etkileyebilecek bir adım olarak görülüyor. Bu gelişme, başta Arap ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin tepkisini çekerken, İsrail’in bu eylemi bölgede yeni bir çatışma dalgasının fitilini ateşleyebilir.
Uluslararası diplomatik çevreler, Suriye’deki istikrarsızlığın daha da derinleşmesinden endişe duyuyor ve İsrail’in bu hamlesinin, bölgeyi geniş çaplı bir çatışmaya sürükleme potansiyeli taşıdığına dikkat çekiyor. Arap ülkeleri ise Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini vurgulayarak, uluslararası toplumu bu konuda harekete geçmeye çağırıyor.
Bölgedeki güç dengelerinin geleceği
Tampon bölgeye yönelik İsrail hamlesi, yalnızca Suriye’nin değil, tüm Orta Doğu’nun gelecekteki güç dengeleri üzerinde belirleyici bir etkide bulunabilir. Arap ülkelerinin tepkileri ve uluslararası toplumun bu konuda atacağı adımlar, bölgedeki krizin seyrini değiştirme potansiyeline sahip. Ancak bu durum, mevcut gerilimlerin daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşme riskini de beraberinde getiriyor.