Atatürk'ün süt kardeşi Saime Hanım'a yazdığı cevap mektubu, duygusal ve anlamlı ifadelerle dolu. Mustafa Kemal Paşa, mektubuna "Hemşirem (Kız kardeşim) Hanımefendi" hitabı ile başlayarak, Saime Hanım ve ailesinin durumunu öğrendiği için mutlu olduğunu ifade ediyor.
Saime Hanım’ın “Muhterem kardeşim” diye başlayan mektubu şöyle: “Mektubu getiren eşim Elektrik Mühendisi Yusuf Nejad’tır. Diyarbakır’a hareket üzere olan 10 numaralı Telsiz Telgraf Müfrezesi’ne gönüllü asker olarak dahil olmuş ve hareket etmek üzeredir. Şimdi üç çocuğum var. İkisi Alman mektebine devam ediyor, büyük kızım Bülend’i tabip olması için Viyana’ya göndermeye hazırlanıyoruz. Oğlum ise Demirci Mühendisliği tahsili için Amerika’ya gidecek. Validemiz kalp rahatsızlığından müteessir. Babamız ise sıhhat ve afiyettedir. Siz kardeşimle uzun senelerden beri müşerref olamamaktan müteessiriz. İnşallah Allah-u Teâlâ yakın zamanda onu telafi eder ve sizi daha yüce mevkilerde görerek kalbimizi mutlulukla doldururuz. Eşim hakkında şefkatli himayenizi istirham ederim. Bir fotoğrafınızla cevabınızı beklediğimi arz ederim. Kardeşim efendim...”
18 YIL ÖNCESİNE UZANAN BİR ANI
Atatürk, mektubunda Saime Hanım ile tanıştığı günü hatırlıyor: "Zevceniz (eşiniz) müfrezesiyle karargâhıma dahil oldu. Sizi Selanik’te gördüğümden sonraki durumunuzu ancak eşinizin getirdiği bu mektup hatırlattı. Hafızam beni yanıltmıyorsa 18 yıl önce bir ramazan gecesiydi. Siz Girit’ten döneli çok olmamış ben de (memleketim) Selanik’e gelmiş bir talebeyken teravihe gitmek için hazırlanan babanız bizi tanıştırmıştı (...) Bülend’inizin tabipliğe hazırlanması fikrini pek yüksek ve kıymetli buldum. Sizi tebrik ederim. Arzunuz üzere size bir fotoğrafımı takdim etmek benim için şeref olacaktı. Fakat yanımda bulunmadığı gibi burada aldırmak da şimdilik mümkün değil. Ancak Beşiktaş’ta Akaretler’de 76 numarada ikamet eden validem ve hemşirem nezdinde bazı fotoğraflarım olduğunu zannederim. Çocuklarınızla gözlerinizden öperim"
Atatürk'ün, 1923 yılında Saime Hanım'a 100 lira maddi yardımda bulunduğu da ortaya çıktı. Ancak mektuplaşmalarının devam edip etmediği bilinmiyor. Saime Hanım ve ailesinin akıbeti hakkında da henüz bir bilgi bulunmuyor.