Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, kadın cinayetlerine dikkat çekerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi AKP Meclis Üyesi Latif Aydemir’in mecliste sarf ettiği "Öldürenler kadar ölenler de suçludur" açıklamasına sert tepki gösterdi. Gültekin, Aydemir’i İzmir Büyükşehir ve Bayraklı Belediyesi meclis üyeliklerinden istifaya davet etti.
"Bu zihniyeti kabul etmiyoruz"
Gültekin, açıklamasında Latif Aydemir’in kadın cinayetleri hakkında yaptığı açıklamaların kamuoyunda infial yarattığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
“Ne yazık ki burada üzücü bir konuyu konuşmak zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi AKP Meclis Üyesi Latif Aydemir’in, mecliste kadın cinayetleri hakkında sarf ettiği ‘Öldürenler kadar ölenler de suçludur’ ifadesi bizleri dehşete düşürdü. Bu sözlerle şiddeti, cinayeti ve katliamları meşrulaştırma çabası bir kez daha ortaya konulmuştur. Böyle bir zihniyetin temsilcilerinin yer aldığı bir meclisten topluma fayda sağlanamaz.”
Açıklamasında, ilçede bir okulda görevli bir çalışan tarafından küçük bir çocuğa yapılan taciz vakasına da değinen Gültekin, toplumda artan suç ve şiddet olaylarının iktidar politikalarının bir sonucu olduğunu ifade etti.
"AKP politikaları taciz ve şiddeti körüklüyor"
Gültekin, konuşmasında Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, kadın cinayetlerinin artışının ve taciz vakalarının arkasında AKP zihniyetinin bulunduğunu vurguladı:
“Kadın cinayetlerinin canice bir katliam boyutuna ulaştığı ve şiddetin her geçen gün arttığı bu noktada, AKP zihniyeti ve temsilcilerinin yaptığı katliamları, şiddeti ve cinayetleri meşrulaştırma çabalarını asla kabul etmiyoruz. Latif Aydemir’in bu açıklaması, bu zihniyetin bilinçaltını ve gerçek amacını açıkça gözler önüne sermektedir."
Gültekin, şiddetin toplumda yayılmasının nedenlerini şöyle ifade etti:
"AKP iktidarı 22 yıldır bu ülkede ne kadın bıraktı, ne çocuk, ne de vatandaş. İlk geldiklerinde 'Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklarla mücadele edeceğiz' dediler. Yoksulluğu bitireceğiz dediler, bugün insanları açlığa mahkûm ettiler. Yasakları kaldıracağız dediler, bugün düşünceyi suç haline getirdiler. Bu noktaya nasıl geldik? ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyen bakanların istismarı meşrulaştırması ile geldik. Erkek egemen bir toplumu güçlendirme çabalarıyla geldik. AKP zihniyetine bağlı istismarcı ve tecavüzcü derneklerin iktidar eliyle güçlenmesiyle geldik.”
"Narin mi suçluydu, Sıla bebek mi?"
Gültekin, kadın cinayetleri ve toplumsal yozlaşmaya dikkat çekerek yaşanan taciz ve cinayetlerin politikaların bir sonucu olduğunu ifade etti:
"Daha yakın zamanda İstanbul’da iki kız kardeşimiz katledildi. Şimdi evet, biz mi suçluyuz? Narin de mi suçluydu? Sıla bebek mi suçluydu? Bugün bir kadın olarak, benim kıyafetime, düşüncelerime nasıl müdahale ediyorsun? Biz, kendini bilen bir toplumuz. Anadolu kültüründe yetişmiş, birbirine sahip çıkan büyük bir aileyiz. Ancak bu aileyi önce birbirine düşürdüler. Bugün sokaklarımız güvenilmez, işe giden kadınlarımız tedirgin, çocuklarımızın geleceğinden kaygılıyız. Okullar en güvenilir yerlerdi. Bugün artık çocuklarımız okullarda bile güvende değil."
Gültekin, kamu kurumlarındaki liyakat eksikliği ve denetimsizliği eleştirerek şu sözleri ekledi:
"Pislik içindeki okullarda temizlik koşulları ortadayken, liyakatsiz idarecilerle bu düzen böyle devam edemez. Her adımda AKP zihniyetinin gerçek yüzünü her gün yaşıyoruz. Toplum olarak artık bir araya gelip bu işe dur demeliyiz."
"297 kadın katledildi, artık refleks vermek zorundayız"
Gültekin, kadınların ve toplumun daha fazla acı çekmemesi için birlik olmaya çağırarak şunları söyledi:
“2024 yılında, yalnızca bu yıl 297 kadın katledildi. Artık toplumsal olarak refleks vermek zorundayız. Çünkü biz ölmek istemiyoruz, öldürülmek istemiyoruz. Güvende yaşamak istiyoruz. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarıyız. Güçlü bir devletin insanları olarak bunu hak ediyoruz.”
"Umudu birlikte yeşerteceğiz, asla yalnız değilsiniz"
Gültekin, kadınlara dayanışma çağrısında bulunarak mücadeleye devam edeceklerini vurguladı:
"Bir kadın olarak kıymetli kız kardeşim, umut sensin, umut benim, umut biziz! Birbirimize sahip çıkacağız. Hiçbiriniz asla yalnız değilsiniz. Bugün yalnızca CHP Bayraklı İlçe Başkanlığı olarak değil, tüm İzmir’de ve Türkiye’de CHP’nin tüm fertleri olarak diyoruz ki, bu iktidarla ve sarayla mücadelemiz sonuna kadar devam edecek."
Gültekin, kadınların özgürlük mücadelesinin kararlılıkla süreceğini ifade ederek şu sözlerle devam etti:
"Tek bir kadın dahi özgür olana kadar biz de özgür değiliz. Kadınların özgürlüğü için asla vazgeçmeyeceğiz. Bu konuda CHP olarak asla tavizimiz yoktur."
Meclis üyeliğinden de istifa çağrısı
Didem Gültekin, açıklamasının sonunda Latif Aydemir’in yalnızca partisinden ihraç edilmesinin yeterli olmadığını belirtti ve meclis üyeliğinden de istifa etmesi gerektiğini ifade etti:
"Böylesi bir zihniyetin meclis üyeliği gibi bir makamda yeri olamaz. Latif Aydemir’i, Bayraklı Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliklerinden derhal istifaya davet ediyoruz. Bu davranışın telafisi ancak böyle mümkündür.”