Mental Health UK tarafından yayımlanan bir araştırma, 18-24 yaş grubundaki çalışanların %35’inin, stres ve duygusal baskılarla başa çıkabilmek için geçen yıl işlerine ara verdiğini ortaya koydu. Bu oran, daha ileri yaş gruplarına kıyasla kayda değer bir artışı işaret ediyor. Araştırmada, stres nedeniyle işten ayrılma oranları şu şekilde sıralandı:
- 25-34 yaş: %29
- 35-44 yaş: %25
- 45 yaş üstü: %14
- 55 yaş üstü: %10
"İşverenler 21. yüzyılın gerçeklerine ayak uydurmalı"
Mental Health UK CEO’su Brian Dow, genç nesillerin iş yerinde yüksek risk altında olduğunu vurguladı. Dow, “Nesiller arasındaki farklar açılıyor ve işverenler, Z kuşağı çalışanlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Pek çok kuruluş, hâlâ 20. yüzyılın ruh sağlığı destek sistemleriyle 21. yüzyıl iş gücünü yönetmeye çalışıyor” diyerek modern destek sistemlerine geçilmesi gerektiğini belirtti.
Ruh sağlığı hizmetlerine talep artışta
NHS (Ulusal Sağlık Servisi) verilerine göre, ruh sağlığı desteği alan kişi sayısı pandemi öncesinde 1,3 milyon iken, bu rakam günümüzde yaklaşık iki milyona ulaştı. Özellikle 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireyler arasında ruh sağlığı sorunları nedeniyle yardım arayışının arttığı kaydedildi.
Hayatın zorluklarını "Tıbbileştirmeye" dikkat
Eski Birleşik Krallık Başbakanı Sir Tony Blair, stres ve yaşam zorluklarının tıbbileştirilmesine karşı uyarıda bulunarak, "Hayatın iniş çıkışları vardır, bunlarla yüzleşmek yerine bir rahatsızlık olarak görmek tehlikeli olabilir" dedi.
Araştırma, genç çalışanların iş hayatında daha sağlıklı bir denge kurabilmeleri için modern ruh sağlığı destek programlarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. İşverenlerin bu sorumluluğu üstlenmesi, hem iş yerinde verimliliği artıracak hem de tükenmişlikle mücadeleye katkı sunacaktır.