ÖZGE UYANIK- Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), 'orta gelirli' vatandaşlara için yeni bir konut kampanyası başlattı. Ancak kampanyanın detaylarına bakıldığında, gerçekten orta gelirli vatandaşların bu projeden faydalanıp faydalanamayacağı soru işareti. Çünkü en düşük fiyatlı konut 5 milyon 650 bin TL’den başlarken, 6 milyon liralık bir daire için 60 ay vadeli ödeme planında aylık taksitler tam 61 bin 598 lira olarak belirlenmiş durumda. Kampanya, Emlak Konut’un İstanbul, Ankara, Denizli, İzmir, Antalya ve Balıkesir’deki 25’ten fazla projesinde geçerli olacak. İzmir’de ise kampanya ALLSANCAK İzmir ve EVORA İzmir projelerinde uygulanıyor.
Hangi orta gelirli bu paraları ödeyebilir?
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası yönetim kurulu üyesi Gönül Vural, kampanyanın orta gelirli vatandaşlara hitap etmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“61 bin lira hangi orta gelirli taksit ödeyebilir? Bugün bırakın emeklileri, çalışanlar bile bunu karşılayamaz. İki memurun toplam maaşı 100 bin lira olsa bile, kira, gıda, ulaşım, çocukların eğitimi gibi temel giderler hesaba katıldığında, üstüne bir de 61 bin lira kredi taksiti ödeyerek toplu konuttan ev almak mümkün değil. İzmir’de iki farklı bölgede konutlar var ve bunlar rezidans niteliğinde. Bittiğinde bu rezidansların aidatları en az 5-6 bin lira olacak.
Şu an bile rezidans aidatları en ucuz 3 bin lira, genellikle 4-5 bin lira civarında. Fitness salonu, sosyal tesisler gibi ekstra hizmetler olduğu için aidatlar yüksek tutuluyor.
Şimdi düşünelim: Orta gelirli bir vatandaş tüm şartlarını zorladı, 61 bin lira taksiti ödedi ve evi aldı diyelim. Bu zaten zor bir ihtimal ama farz edelim ki oldu. Peki, her ay 5 bin lira aidatı nasıl ödeyecek? Geçen yıl da benzer bir kampanya düzenlendi, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) devreye girdi. Ancak rağbet görmeyince durduruldu. Bu yıl da aynı şey yaşanabilir. Büyük ihtimalle yine kendi yarattıkları zenginler bu evleri alacak.”
Peki, çözüm ne olmalı?
Çözüm için konut üretimini işaret eden Vural şöyle konuştu:
“İlanlarda ihtiyaç sahipleri hedefleniyor gibi gösteriliyor ama gerçekte bir ihtiyaç sahibinin bu şartlarla ev alması imkânsız. Dolayısıyla evler daha çok çevresi güçlü, maddi durumu iyi insanlara gidiyor. Orta gelir seviyesinin üstündeki kişiler alabilir, onun dışında pek mümkün değil. İlk etapta birkaç satış olur ama sonrasında talep durur. İnsanlar karnını doyurmakta zorlanırken nasıl ev alacak? Bu mümkün mü?
Devletin yapması gereken belli: Elde bulunan geniş arazileri imara açıp, arsa haline getirerek buralarda dar gelirli vatandaşlara yönelik konut üretmek. Emekliler, düşük gelirli çalışanlar ve evi olmayanlar için 2 bin, 3 bin, en fazla 5 bin lira taksitlerle konut sağlanırsa hem piyasa biraz dengelenmiş olur hem de evsiz insanlar ev sahibi olabilir.
Ama şu an yapılan şey, vatandaşı gerçekten ev sahibi yapmaktan çok, göz boyamak gibi görünüyor. Gerçekçi ve uygulanabilir projeler geliştirilirse, insanlar da ev sahibi olabilir. Ancak hangi hükümet bunu yapacak, işte asıl soru bu.”
Amaç elde kalan konutların satılması
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu: "Orta gelirli" tanımı da biraz muğlak. Kampanya kapsamında 64 ay vadeli ödemeler var. Bu kampanyanın amacı, sanki daha çok elde kalan 4 bin konutun satılması gibi görünüyor. İzmir’de şu anda 2.500, 3.000 ya da 3.500 milyona satılık konutlar var. Eğer bu kampanya gerçekten dar gelirliler için olsaydı, piyasada daha geniş çaplı bir hareketlilik görebilirdik. Ancak bana kalırsa, bu sadece konutların tamamlanıp satılması için düzenlenmiş bir kampanya gibi duruyor.
Büyük ihtimalle yatırım amaçlı kullanılacaktır. Çünkü sonuç itibarıyla ciddi rakamlar söz konusu ve gerçekten "orta gelirli" olup da bu ödemeleri karşılayabilecek kişi sayısını merak ediyorum. Piyasayı hareketlendirmek için öncelikle, konut kredi faiz oranlarının %2’nin değil, %1’in altına düşmesi gerekiyor ki herkes konut edinmeye başlayabilsin. Çünkü kira fiyatları sürekli artıyor. Özellikle İzmir’de 22 bin liranın altında kiralık ev bulmak imkânsız hale geldi.
Bu kampanya kapsamında Türkiye genelinde 4 bin konut satılması planlanıyor. Ancak bunun konut piyasasında bir hareketlilik yaratacağını düşünmüyorum. Asıl çözüm, konut kredi faiz oranlarının düşürülmesi ve kredi limitlerinin artırılması. Eğer biri 3 milyon liralık bir ev alacaksa, %75-%80 oranında konut kredisi alabilmeli. Oysa şu anda kredi oranları %12.5-%25 ile sınırlı. Bu şartlar altında vatandaşın ev sahibi olması çok zor.” Diye konuştu.
“O orta sınıf biz değiliz”
Sokaktaki vatandaşlara sorduğumuzda yanıtlar pek de olumlu değil.
Memur olarak çalışan bir vatandaş “Bu ülkede ayda 61 bin lira ödeyip ev alabilen ve orta sınıfta olan birileri var galiba. Ama o biz değiliz. Ben ev sahibi olmayı geçtim, konteyner bile alamıyorum. 70-80 bin liradan başlıyor fiyatları. Yıllar önce emekli maaşıyla ev alınıyordu, artık o da hayal oldu.” Diyerek dert yandı.
Yıllar önce ev alan Elif Ormancı ise “Yaşamak kolay değil ki ev sahibi olmak kolay olsun. Yıllarca çalışıp, kredi taksitleri çekip ev sahibi olduk. Şu an çok zor. Geliri 100 bin lira olan birisi bile, eğer çocuğu da varsa, 61 bin lira taksiti ödeyemez.” Dedi.
Emekli Nisa Gerçek ise “Mümkün mü bu kadar para ödemek? Bir eve 3 maaş girerse belki ödenebilir. Bu dönemde birikim yaparak ev almak imkânsız. Çocuk okutmak, geçinmek zaten zor. Ancak miras kalması gerek ki evimiz olsun.” Diye konuştu.