Anayasa Mahkemesi, yürütmenin ekonomi üzerindeki yetki alanını yeniden tanımlayan emsal niteliğinde bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, 1930 tarihli 1567 sayılı "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun"un 1. maddesini, Cumhurbaşkanı'na verdiği geniş yetkiler nedeniyle Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. İptal edilen hüküm, Cumhurbaşkanı'na; döviz, banknot, hisse senedi, tahvil gibi sermaye piyasası araçları ile kıymetli maden ve taşların alım satımını, ülkeye giriş ve çıkışını düzenleme, sınırlama ve Türk Lirası'nın değerini korumak adına her türlü kararı alma yetkisi tanıyordu. AYM, Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, bu kadar geniş bir yetkinin temel ilkeleri ve sınırları kanunla belirlenmeden doğrudan yürütmeye verilmesinin, Anayasa'nın kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal ettiğini vurguladı.
İptal kararına giden süreç
Hukuki süreç, bir kıymetli madenler aracı kuruluşunun faaliyet izninin iptal edilmesi üzerine Danıştay'da açtığı bir dava ile başladı. Davaya bakan Danıştay 13. Dairesi, idari işlemin dayanağı olan yönetmeliğin, yönetmeliğin de temelini oluşturan 1567 sayılı Kanun'un ilgili maddesinin Anayasa'ya aykırılık taşıdığı sonucuna vardı. Danıştay, temel hak ve özgürlükleri doğrudan etkileyen böylesine önemli bir alanda, çerçevesi belirsiz bir yetkinin Cumhurbaşkanı'na devredilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, konuyu somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
Gerekçe: Temel haklar kanunla sınırlanır
AYM, yaptığı değerlendirmede Danıştay'ın itirazını yerinde bularak iptal kararı verdi. Yüksek Mahkeme'nin gerekçesinde, iptal edilen kuralın kişilerin mülkiyet hakkı, sözleşme özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğü gibi temel anayasal haklarıyla doğrudan ilgili olduğuna dikkat çekildi. Kararda, Anayasa'nın 13. maddesinin "Temel hak ve hürriyetler, ancak kanunla sınırlanabilir" hükmü hatırlatılarak, ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını etkileyen bu tür kararların, temel ilkeleri ve sınırları bir kanunla çizilmeden, sadece yürütmenin takdirine bırakılamayacağı belirtildi.
'Yetkinin çerçevesi çizilmemiş, yasama yetkisi devredilmiş'
Anayasa Mahkemesi, kararının en kritik bölümünde, iptal edilen kanun maddesinin "yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesini ihlal ettiğini tespit etti. Gerekçede, kanunun "Türk parasının kıymetinin korunması" gibi çok genel bir amaç belirlediği, ancak bu amaca ulaşmak için Cumhurbaşkanı'na tanınan geniş yetkinin nasıl kullanılacağına, hangi koşullarda ve hangi ilkelere göre uygulanacağına dair kanunda yeterli ve somut bir çerçevenin bulunmadığı vurgulandı. AYM, "Temel ilke ve esaslar kanunda belirlenmeksizin Cumhurbaşkanına doğrudan düzenlenme yapma yetkisi verilmesinin yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşan bir yönü bulunmamaktadır" diyerek, bu durumun Anayasa'nın 7. maddesine açıkça aykırı olduğuna hükmetti.
Karar 9 ay sonra yürürlüğe girecek
Anayasa Mahkemesi, piyasalarda ve hukuki uygulamalarda bir boşluk yaratmamak adına, iptal kararının hemen yürürlüğe girmesini engelledi. Karara göre iptal hükmü, Resmi Gazete'de yayımlandığı 15 Ekim 2025 tarihinden dokuz ay sonra yürürlüğe girecek. Bu süre zarfında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) yeni bir yasal düzenleme yaparak, AYM'nin belirttiği anayasal ilkelere uygun, yürütmenin yetki alanını net bir şekilde çizen ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan bir çerçeve oluşturması gerekiyor.