Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TÜSİAD’ın bugünkü Genel Kurulu’nda yapılan açıklamalara sert tepki göstererek, hükümetin yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını vurguladı. Tunç, TÜSİAD'ın eleştirilerini "yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları" olarak nitelendirerek, bu tür girişimlerin "demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğunu" belirtti. Adalet Bakanı'nın bu sert yanıtı, TÜSİAD tarafından yapılan açıklamaların siyasi arenada yarattığı etkiyi ve yargı bağımsızlığı tartışmalarının yeniden alevlenmeye başladığını gösteriyor. Tunç'un açıklamaları, hükümetin STK'lar ve iş dünyası ile olan ilişkilerinde de yeni bir gerginlik döneminin başlangıcı olarak yorumlanabilir.

Adalet Bakanı Kılıçdaroğlu'nu işaret etti! Adalet Bakanı Kılıçdaroğlu'nu işaret etti!

"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir" vurgusu

Bakan Yılmaz Tunç, açıklamasında "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir" vurgusu yaparak, hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının demokrasinin temel taşlarından olduğunu vurguladı. Tunç, "Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir. Demokratik sistemimizin temel taşlarından biri, kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığıdır" ifadeleriyle, hiçbir kesimin veya grubun hukukun ve milli iradenin üstünde olamayacağını belirtti. Adalet Bakanı, bu sözleriyle, TÜSİAD ve benzeri STK'ların yargı sürecine müdahale etme girişimlerine izin vermeyeceklerini ve hukukun herkes için eşit bir şekilde uygulanacağını vurgulamak istedi.

Yargı süreçlerine müdahale kabul edilemez

Bakan Tunç, hükümetin yargı süreçlerine herhangi bir baskıyı kabul etmediğini ve yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduğunu net bir şekilde dile getirdi. Tunç, "Yargı süreçleri üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmediğimiz gibi yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu herkesin çok iyi bilmesi gerekir" diyerek, yargı bağımsızlığı konusundaki kararlılıklarını ve tavizsiz duruşlarını ortaya koydu. Adalet Bakanı'nın bu sert mesajı, hem TÜSİAD'a hem de yargı üzerinde etki kurmaya çalışan diğer çevrelerle karşı açık bir uyarı niteliği taşıyor.

"Sivil toplum kuruluşları yargıyı yönlendiremez" eleştirisi

Tunç, sivil toplum kuruluşlarının görüş açıklamasının demokratik bir hak olmakla birlikte, "Yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabalarının demokrasinin ruhuna aykırı olduğunu" belirtti. Tunç, "Sivil toplum kuruluşlarının görüş açıklaması elbette demokratik bir hak olmakla birlikte, yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır" ifadeleriyle, TÜSİAD'ın açıklamalarının demokratik sınırları aştığını ve yargı bağımsızlığına müdahale olarak algılandığını vurguladı. Adalet Bakanı'nın bu eleştirisi, hükümetin sivil toplum kuruluşlarının rolü ve sınırları konusundaki bakış açısını da ortaya koyuyor. Tunç'un sözleri, sivil toplum ile devlet arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginliklerin ve güven krizinin işaretlerini veriyor.

"Türkiye eski Türkiye değildir" resti

Bakan Yılmaz Tunç, açıklamasının devamında "Türkiye eski Türkiye değildir" restini çekerek, TÜSİAD ve benzeri ayrıcalıklı kesimlerin artık hukukun üstünde olamayacağını ve milli iradenin egemen olduğunu vurguladı. Tunç, "Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; Hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez" ifadeleriyle, geçmişte bazı kesimlerin devleti ve toplumu yönlendirdiği dönemlerin artık geride kaldığını ve Türkiye'nin hukukun üstünlüğüne dayalı yeni bir döneme girdiğini ilan etti. Tunç, "Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" sözleriyle de hukuk dışı müdahalelere izin verilmeyeceğini ve hukuki yollarla kararlı bir şekilde mücadele edileceğini vurguladı. Adalet Bakanı'nın bu resti, hükümetin hukukun üstünlüğü konusundaki kararlılığını ve sivil toplum kuruluşları ile iş dünyasına verdiği mesajı net bir şekilde ortaya koyuyor.

Editör: Kazim Bozkurt