Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ticari kredilerdeki yüksek risk ağırlıklarını düşürerek bankaların daha esnek hareket etmesine olanak tanıyan bir düzenleme yaptı. Önceden, tarım, KOBİ kredileri, ihracat ve yatırım kredileri gibi bazı özel krediler hariç tüm ticari kredilere %200 oranında risk ağırlığı uygulanıyordu. Ancak bu yeni düzenlemeyle bu yüksek oranlar kaldırıldı.
Yeni oranlar ekonomiyi destekleyecek
BDDK'nın yeni düzenlemesiyle, ticari kredilerde risk oranları, kredi derecelendirmesine göre %20, %50 veya %100 olarak yeniden belirlendi. Bu değişiklik, bankaların düşük riskli kredilere daha fazla kaynak ayırmasına olanak tanıyacak ve dolayısıyla kredi hacmi artışı sağlanacak.
Döviz kuru hesaplamalarında esneklik
Düzenleme yalnızca risk ağırlıklarıyla sınırlı kalmadı. BDDK, bankaların döviz kurundaki dalgalanmalardan kaynaklanan sermaye yeterlilik hesaplamalarına da esneklik getirdi. Daha önce Haziran 2023 döviz kuru üzerinden yapılan hesaplamalar, artık 1 Ocak 2024 itibarıyla Haziran 2024 döviz kuru dikkate alınarak yapılabilecek. Bu değişiklik, döviz dalgalanmalarının bankaların sermaye yeterliliği üzerindeki etkisini azaltmayı hedefliyor.
Büyük şirketler için finansmana erişim kolaylaşıyor
Eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, yapılan değişikliklerin ticari kredilerde önemli bir rahatlama sağlayacağını belirtti. Babuşcu, yeni oranların özellikle büyük şirketlerin finansmana erişim imkanlarını artıracağını vurguladı. "Bu düzenleme, hem stok krediler hem de yeni verilecek ticari krediler için geçerli olacak. Mayıs 2022’den bu yana uygulanan yüksek risk ağırlıkları, bankaların kredi verme iştahını ciddi şekilde azaltmıştı. Yeni adım, bu süreci tersine çevirerek kredi akışını hızlandırmayı ve ekonomiye destek sağlamayı amaçlıyor" dedi.
Bankaların kredi kapasitesi genişliyor
Yeni düzenlemelerin temel amacı, bankaların kredi verme kapasitelerini artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlamak. Bu adımın, özellikle yüksek maliyetli ticari kredilerde bankaların elini rahatlatacağı ve ekonomik faaliyetlere ivme kazandıracağı öngörülüyor.
