MEDYADA her gün erkek şiddetinin en ince ayrıntısına kadar verilmesinden rahatsızdık. Öldürülen kadınların okuyanın bilincinde gerekçeler sunan görüntülerden ve ifadelerden rahatsızdık. Koruma kararlarına rağmen, faillerin planlı cinayetler işleyip, cezalarının infaz edilmemesinden rahatsızdık. Toplumun temel taşı olan ailenin her gün televizyonlarda yaşadığı sosyal ve kültürel yozlaşmanın normalleştirilmesinden rahatsızdık. İstedik ki kendi kapımızın önündeki cinsiyetçi söylemlerden arınalım ve eşitçe yaşama hakkını mahallerde duyuralım. ‘Tek başına değil bir’ olarak yola çıkılan bu mücadelede Nar elçileri ile her sokakta şiddete karşı bir bilinç rüzgarı yaratalım. Bu hedeflerle, Hollanda Kraliyeti finansal desteği ile ‘NarKadın ve LGBTİ+ Odaklı Şiddete Karşı İletişim Projesi’ hayata geçti.
GÖRÜNMEYEN HİKAYELER YAYGINLAŞTI
Önce İzmir, Manisa ve Muğla'da şiddetin hangi mahallerde yoğun olarak yaşandığını tespit ettik. Bu verileri toplamak kolay olmadı. Mülkiye Bilimsel Araştırma Geliştirme Kooperatifi üyesi Yasemin Yücesoy liderliğindeki araştırma ekibi TÜİK-KSGM istatistikleri, ŞÖNİM, Belediye kadın danışma merkezleri, jandarma, emniyet verileri, bianet, kadın cinayetleri platformu, şiddet haber taraması verileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları verileri taradı. Araştırma sonucu kamuoyuyla paylaşılarak, şiddete karşı yol haritası belirlendi. Bu arada 3 ilden seçilen 45 gazeteci ve STK temsilcilerine toplumsal cinsiyet eşitliği iletişimi eğitimleri verildi. Bu eğitimlerde hayatta kalanlarla nasıl haber yapılması gerektiğini, nasıl kampanya yapılacağını, duyulmayan insanların sesini nasıl haberler, belgeseller, kamu spotları, podcastler ve afişler ile duyuracağımızı çalıştık. Bu noktada Prof.Dr. Sevda Alankuş koordinatörlüğünde Prof.Dr. Eser Köker, Doç.Dr. Hatice Çoban Keneş, Prof.Dr. Meral Özçınar, Avukat Birgül Değirmenci, İletişim Uzmanı Fehmi Ağduk ve Bianet editörü Evrim Kepenek bize destek oldu. Eğitimlerin sonunda şimdiye kadar hiç bir yerde konu edilmemiş hikayeler görünür ve duyulur oldu. Yayınlanan 6 belgesel, 72 haber, 5 kamu spotu, 2 podcast, 3 radyo jingle ile kadınların nasıl dimdik mücadele ettiği ve şiddettin hayatları nasıl değiştirdiği anlatıldı. Kurulan medya ağı ile tüm çalışmalar yaygınlaştı. Kadınların haklarını, destek alabilecekleri kurumları öğrenmeleri bu mücadelede yalnız olmadıklarını hissetmeleri için sokaklarda da planlı bir bilinçlendirme için İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak yola çıktık. İzmir Kadın Kuruluşları Birliği proje ortağı olarak, Mülkiyeliler Bilimsel Araştırma Kooperatifi yön gösterici olarak destek verdi. Biliyorduk bu mücadelede gazeteciler olarak yalnız değiliz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Milas Belediyesi mahalle çalışmalarında kadın danışmak merkezleri ekibi, İzmir Kent Konseyi, İzmir Barosu, Köy-Koop. gibi bir çok sivil toplum kuruluşu bize destek verdi. Sokakların reklam panolarını “Haber Ver” “Mahalleleri Şiddete Kapattık” sloganlarıyla donattık. Karabağlar, Konak, Buca, Çiğli Belediye Başkanları ile sokaklardaki esnafı tek tek gezerek ‘Mahallemizi Şiddete Kapattık’ stickerlarını camlarına yapıştırdık. Psikolog Sevgi Türkmen, Avukat Birgül Değirmenci ve cinsiyet eşitliği eğitmeni Murat Göç ile önce kadınları güçlendirici çalışmalar yaptık, sonra kahvelerde, muhtarlarda, bulduğumuz her alanda mahallenin kanaat önderleri ile bir araya gelip, şiddete karşı bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Her yerde sevgi ve ilgi ile karşılaştık. Bir çok kadının harekete geçmesi için güç verdik, bir çok erkeğin bakış açısını dönüştürdük. Nar hareketini destekleyen Belediye Başkanları ve kadın danışma merkezleri yöneticileri Nar Elçilerini çoğaltmak için harekete geçti. “Mahallemize Şiddet Giremez” stickerlarını esnaflara dağıtımını devam ettiren yerel yönetimler, şiddete karşı farkındalık oluşması için çalışmaya devam ediyorlar. Mahallelerde hala ‘Nar Çiçekleri’ açıyor.
