İzmir için haftalardır devam eden sıcak hava dalgası ve kuraklık endişeleri, bugün öğle saatlerinde acı bir gerçeğe dönüştü. Saat 12.00 sularında, kentin en yeşil ve en değerli bölgelerinden biri olan Buca ilçesine bağlı Kaynaklar Mahallesi'ndeki ormanlık alandan yükselen dumanlar, kısa sürede tüm şehri kaplayan bir kabusun habercisi oldu. Henüz bilinmeyen bir nedenle başlayan alevler, kuru otlar ve çam ağaçları üzerinde rüzgarın da etkisiyle adeta bir canavara dönüşerek hızla yayıldı.

Yangının ilk anlarından itibaren 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yağan ihbar telefonları, tehlikenin boyutunu ortaya koydu. Dakikalar içinde bölgeye ulaşan ilk itfaiye ekiplerinin ardından, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı arazözler, su tankerleri ve çok sayıda orman işçisi bölgeye sevk edildi. Buca semaları, yangın söndürme helikopterlerinin ve uçaklarının pervane sesleriyle yankılanırken, kentin farklı noktalarından, hatta Narlıdere'den bile görülen kara duman bulutu, İzmirlilerin yüreğini ağzına getirdi.

Kaynaklar'da endişeli bekleyiş: Alevler yerleşim yerlerine yakın

Yangının en endişe verici yönü, Kaynaklar Mahallesi'nin yerleşim alanlarına ve bölgedeki çiftlik evlerine tehlikeli derecede yakın bir noktada ilerlemesi oldu. Özellikle hafta sonları İzmirlilerin nefes almak için akın ettiği, doğal güzellikleri ve mesire alanlarıyla bilinen Kaynaklar bölgesinde yaşayan vatandaşlar, büyük bir panik ve korku yaşadı. Jandarma ekipleri, yangının tehdit ettiği bazı evleri ve küçük yerleşim birimlerini güvenlik amacıyla boşaltmaya başlarken, bölge halkı endişeli gözlerle alevlerin seyrini takip etti.

Birçok vatandaş, evlerini ve hayvanlarını geride bırakma endişesiyle gözyaşlarına boğulurken, bazıları ise canlarını hiçe sayarak itfaiye ekiplerine yardım etmek için çabaladı. Hortum taşıyan, su taşıyan, ekiplere ayran ve yiyecek ikram eden yöre halkının bu dayanışması, facianın ortasında bir umut ışığı oldu. Bölgedeki hayvan çiftliklerinde bulunan yüzlerce hayvanın tahliyesi için de zamana karşı bir yarış başladı. Alevlerin ve yoğun dumanın arasında kalan hayvanları kurtarma çabaları, yürekleri dağlayan anlara sahne oldu.

Havadan ve karadan amansız mücadele

Orman yangını haberinin alınmasıyla birlikte, İzmir'de adeta bir kriz masası oluşturuldu. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, yangına ilk etapta çok sayıda arazöz, su ikmal aracı ve yüzden fazla personelle müdahale etti. Ancak alevlerin sarp ve engebeli arazide hızla yayılması, karadan müdahaleyi oldukça zorlaştırdı.

Bu noktada havadan müdahale hayati bir önem kazandı. Tahtalı Barajı ve yakındaki diğer su kaynaklarından aralıksız olarak su alan yangın söndürme helikopterleri ve uçakları, alevlerin üzerine tonlarca su bırakarak yangının önünü kesmeye çalıştı. Ekipler, özellikle alevlerin yerleşim yerlerine ve daha sık ormanlık alanlara sıçramasını engellemek için stratejik noktalarda yoğun bir çaba sarf etti. Ancak rüzgarın sık sık yön değiştirmesi, ekiplerin tüm planlarını altüst ederek mücadeleyi daha da çetin bir hale getirdi.

Kavurucu sıcaklar yangını körüklüyor

Uzmanlar, Buca'da yaşanan bu felaketin tesadüf olmadığına dikkat çekiyor. İzmir'in son haftalarda maruz kaldığı ve mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden aşırı sıcaklar, ormanlık alanlardaki tüm bitki örtüsünü adeta bir barut fıçısına çevirmiş durumda. Düşük nem oranıyla birleşen kavurucu sıcaklar, en ufak bir kıvılcımın bile dakikalar içinde devasa bir yangın faciasına dönüşmesi için en elverişli ortamı hazırladı.

Bugün yaşanan bu olay, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın sadece teorik bir tehdit olmadığını, aksine günlük hayatımızı ve doğal zenginliklerimizi ne denli büyük bir tehlike altına soktuğunu bir kez daha acı bir şekilde gösterdi. Orman yangınları artık sadece yaz aylarının bir gerçeği değil, aynı zamanda yeni iklim normalinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.

Yangının çıkış nedeni muamma, ihmal şüphesi ağır basıyor

Yetkililer, şu anki önceliklerinin yangını bir an önce kontrol altına almak olduğunu belirtirken, yangının çıkış nedenine ilişkin de çok yönlü bir soruşturma başlatıldı. Yangının kontrol altına alınmasının ardından, olay yeri inceleme ekipleri bölgede detaylı bir araştırma yapacak.

Korkutan deprem! 3.6 şiddetiyle sarsıldı
Korkutan deprem! 3.6 şiddetiyle sarsıldı
İçeriği Görüntüle

Henüz resmi bir açıklama olmasa da, bu tür yangınlarda genellikle insan faktörünün öne çıktığı biliniyor. Söndürülmeden atılan bir sigara izmariti, piknik alanında unutulan bir ateş, anız yakma veya ormana atılan bir cam şişenin mercek etkisi yaratarak kuru otları tutuşturması gibi ihmal senaryoları üzerinde duruluyor. Bununla birlikte, sabotaj ihtimali de göz ardı edilmiyor ve soruşturmanın tüm bu olasılıkları kapsayacak şekilde yürütüleceği belirtiliyor.

Yetkililerden peş peşe uyarılar geldi

Yangının büyümesiyle birlikte İzmir Valiliği ve Buca Belediyesi'nden vatandaşlara yönelik peş peşe uyarılar geldi. Halkın paniğe kapılmaması, resmi kaynaklar dışındaki bilgilere itibar etmemesi ve özellikle yangın bölgesine merak için yaklaşmaması gerektiği vurgulandı. Söndürme çalışmalarına giden yolların acil durum araçları için açık tutulmasının hayati önem taşıdığının altı çizildi. Ayrıca, rüzgarın etkisiyle dumanın yoğunlaştığı bölgelerde yaşayan, özellikle astım ve solunum yolu rahatsızlığı bulunan vatandaşların evlerinden çıkmamaları ve pencerelerini kapalı tutmaları tavsiye edildi.

İzmir'in yeşil dokusu tehlike altında

Buca'daki bu yangın, sadece birkaç hektarlık bir alanın kül olması anlamına gelmiyor. Bu, aynı zamanda İzmir'in nefes borularından birinin, şehrin en önemli oksijen kaynaklarından birinin yok olması demek. Yanan her bir ağaçla birlikte, binlerce canlının yaşam alanı, şehrin ekolojik dengesi ve su kaynaklarını besleyen doğal yapı da büyük bir yara alıyor. Yangının söndürülmesinin ardından başlayacak olan hasar tespit çalışmaları, bu ekolojik yıkımın boyutlarını daha net bir şekilde ortaya koyacak. Ancak şurası bir gerçek ki, yanan sadece ağaçlar değil, aynı zamanda İzmir'in geleceği ve doğal mirası oldu.

Kaynak: DHA