9 Eylül Gazetesi'nden Utku Çelik'in haberine göre, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmek istenen ve geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından iptal edilen Çeşme Projesi’ndeki son gelişmelere ilişkin basın açıklaması düzenledi. Yapılan ortak basın açıklamasını avukat Arif Ali Cangı okudu.
Av. Arif Ali Cangı
İptal kararının ayrıntıları
Av. Arif Ali Cangı'nın okuduğu basın açıklamasında "Bu kararla, 13 Eylül 2019 tarihine kadar belirlenen Çeşme KTKGB sınırlarının daha fazla genişletilmesinin önüne geçilmiştir. Artık Çeşme Yarımadası sadece korunmalı, bölgenin doğal ve kültürel değerlerine zarar verecek yeni girişimlerde bulunulmamalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz; Danıştay kararının arkasından dolanmayın, daha fazla kamu zararına yol açmayın. Kararın, İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası'nın dava ehliyetlerinin olmadığı bölümüne katılmamız mümkün değildir. Hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunma, bu kavramlara işlerlik kazandırma yasal yükümlülüğü olan İzmir Barosu ile toplum sağlığının korunması alanında kamusal görevi olan İzmir Tabip Odası, böylesi hukuka aykırı değerlendirmelerle ortak mücadelemizden kopartılamazlar. Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da kentimizin ve bölgemizin ortak yaşam alanlarının, müşterek varlıklarının korunmasının takipçisi olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Cangı, 13 Eylül 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırlarının, 12 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile genişletildiğini belirtti. Bu kararla, orman alanları, kıyılar, deniz alanı ve koruma alanları dahil edilerek Yarımadanın yüzde 40’ı turizm alanı olarak ilan edilmek istenmişti. Kararın iptali için İzmir Barosu, TMMOB, İzmir Tabip Odası ve diğer kuruluşlar tarafından üç ayrı dava açılmıştı. Danıştay'da görülen davada, bilirkişi raporunda işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilmesine rağmen, Danıştay 6. Dairesi yürütmeyi durdurma talebini reddetmişti. Ancak, itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (DİDDK) yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
Mahkeme kararının gerekçesi
Danıştay 4. Dairesi'nde görülen son aşama yargılama sonucunda, 31 Ekim 2024 tarihli karar ile dava konusu Cumhurbaşkanı işlemi iptal edildi. Kararın gerekçesinde, 16 bin hektarın üzerinde bir alanın belirlenen sınırlar içerisinde kaldığı ve birçok korunan alanın bu sınırlar dahilinde yer aldığı, işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtildi.
Bakanlığa çağrı
TMMOB İKK, Kültür ve Turizm Bakanlığına çağrıda bulunarak, "Çeşme Yarımadası sadece korunmalı, bölgenin doğal ve kültürel değerlerine zarar verecek yeni girişimlerde bulunulmamalıdır. Danıştay kararının arkasından dolanmayın, daha fazla kamu zararına yol açmayın." ifadelerini kullandı.
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz
"İzmir Barosu davalarda istenmiyor"
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, "Çeşme Projesini kapsayan böylesine önemli bir Cumhurbaşkanlığı kararı önce bozma kararıyla, sonra da görevlendirme sebebiyle Danıştay 4. Dairesinin kararıyla ortadan kalktı. Tabi temyiz yolu da açık ama sonucun da değişmeyeceğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Biz bu davaları açarken taraf ehliyetimizin olduğu yönünde daha önce verilmiş olan Danıştay kararını da mahkemeye emsal olarak sunduk. Bizler barolar olarak bu yükümlülüğümüzü yerine getirmezsek yasaya aykırı davranmış oluruz. Bu tür davalarda kurumların, özellikle baroların bundan önceki süreçte bu davalara katılma ya da davacı olma yönündeki iradeleri kabul görüyordu. Bu davalarda ne yazık ki İzmir Barosunun bulunmasını istemeyen bir anlayış var. Burada yapılmak istenen bizce hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılan, yargının siyasallaştığı bir sürecin sonuçlarını görüyoruz. Eskiden şöyle bir görüşümüz vardı, hukuka aykırı bir karar çıktığında bunun gerekçe ve nedenlerini tartışırdık. Şimdiyse doğru bir karar verildiğinde ‘acaba arkasından ne gelecek’ diye tartışıyoruz. Bizler mücadelemize devam edeceğiz." dedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt
"Hem Baro hem Tabip Odası dışarıda bırakıldı"
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt ise, "Bizim de müdahil olamayacağımız yönünde bir karar alındı. Sağlığın tanımı içinde çevre sağlığı denen bir kavram var, bu olmadığında orada yaşayanların sağlığının ne kadar bozulacağını tahmin bile edemezsiniz. Şu anda Kutlu Aktaş Barajı Çeşme’nin suyunu karşılamaya yetmiyor. Bu projenin de gerçekleştiğini düşünün? Çevremizin sağlıklı olması, su açısından bir eksiklik yaşamaması gerekir. Bu uygulama gerçekleşseydi Çeşme’nin suyu ne olacaktı düşünmek bile istemiyorum. Dışarıda tutulmak istensek de dışarıda kalmış değiliz. Bu iş için uğraşanların hep yanında olduk, yanında olmaya da devam edeceğiz. Türk Tabipler Birliği’nin ve İzmir Tabip Odası’nın bu davaya müdahil olabileceği yönünde yazılar var. Biz de bunu istedik ama mahkeme anlaşılmaz bir kararla hem Baro’yu hem de Tabip Odası’nı mahkeme dışında bıraktı. Bunu da takip edeceğiz. Bizi ve baroyu dışarıda bırakma kararları maalesef çok kolay alınır hale geldi. Biz çabamızı, desteğimizi bırakacak değiliz çünkü insan sağlığı için çevre şarttır." diye konuştu.
TMMOB İKK Sekreteri Aykut Aydemir
Mücadele devam ediyor
TMMOB İKK Sekreteri Aykut Aydemir, "Ne Basmane Çukuru ne İnciraltı Planları ne Elektrik Fabrikası için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.. İster yerel yönetimleriyle ister merkezi hükümetle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bozuk saatin de günde iki kez doğru gösterdiği, ilk defa hukukun doğru karar aldığı bir günü yaşıyoruz." dedi.