Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 2025 yılı bütçe görüşmelerinin kapanış oturumunda önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, geçen yıl ağustos ayında 3 trilyon 408 milyar lira seviyesine ulaşan kur korumalı mevduat hacminin, 13 Aralık 2024 itibarıyla 1 trilyon 170 milyar liraya gerilediğini ifade etti. Dolar bazında ise bu rakamın 30 milyar dolara yaklaştığını belirterek, “Ciddi bir düşüş söz konusu ve bu da kur risklerinin azaldığını gösteriyor” dedi.

2025 bütçesi Türkiye Yüzyılı hedefleriyle uyumlu

TBMM Genel Kurulundaki konuşmasında, 2025 yılı bütçesinin ekonomik istikrarı güçlendirmeyi hedeflediğini vurgulayan Yılmaz, bütçenin Türkiye Yüzyılı hedeflerine uygun olarak şekillendirildiğini ifade etti. “Her bir bütçe kalemi, toplumsal refahı artırmak ve ekonomik dengeyi sağlamak için özenle hazırlanmıştır” diyen Yılmaz, bu bütçenin de istikrar, icraat ve kalkınma odaklı olduğunun altını çizdi.

Türkiye-Almanya işbirliği masaya yatırıldı Türkiye-Almanya işbirliği masaya yatırıldı

Ekonomide güven ve istikrar dönemi

Yılmaz, Türkiye’nin seçim sürecini tamamlamış olmasının ekonomideki etkilerine de değindi. “Siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığı, güven ve istikrar ortamının pekiştiği bir dönemdeyiz. Bu dönem, Türkiye’nin hedeflerine ulaşması açısından altın değerindedir” dedi. Ayrıca, siyasi istikrarın, ekonomik programların başarıya ulaşmasındaki kritik önemine dikkat çekerek, güven ortamının hem yatırımcılar hem de karar alıcılar için sağlıklı bir zemin oluşturduğunu belirtti.

Rezervlerde tarihi seviyeler

Finansal istikrarın sağlanması noktasında uluslararası sermaye girişlerinin hızlandığını ve Merkez Bankası rezervlerinin güçlendiğini söyleyen Yılmaz, 13 Aralık 2024 itibarıyla rezervlerin 165 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştığını açıkladı. Bu artışın, döviz kurundaki dalgalanmaları azalttığını ve TL’ye olan güveni artırdığını ifade etti.

Yılmaz, ayrıca kur korumalı mevduatın geçici bir uygulama olduğunu ve bu sistemden hızlı bir çıkış sağlandığını belirtti. “Finansal piyasaları sarsmadan bu dönüşümü başarıyoruz” diyen Yılmaz, bu adımın ekonomideki dengelenme sürecine olumlu katkı sunduğunu söyledi.

Ekonomik politikalar sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor

Yılmaz, bütçenin sadece kısa vadeli çözümler değil, uzun vadeli yapısal reformları destekleyecek nitelikte olduğunu dile getirdi. Eğitimden tarıma, sanayiden enerjiye kadar birçok alanda kalkınmayı güçlendirecek yatırımlara öncelik verdiklerini belirtti. “Hedefimiz, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme modeliyle toplumsal refahı kalıcı olarak artırmaktır” diye konuştu.

Son olarak, makroekonomik dengeleri gözeten ve fiyat istikrarını önceleyen politikaların, Türkiye ekonomisinin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini sağladığını ifade etti.

Editör: Kazim Bozkurt