9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre, İzmir’in Karaburun ilçesine yerleşen İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi, gazeteci-yazar Serdar Kızık, yaşadığı bölgedeki olumsuzluklara bir gazetede kamuoyu ile paylaşınca tehditlere maruz kaldı. Kızık, “Özel çevre koruma bölgesi ilan edilen Karaburun'da tarlalara neler oluyor?” başlıklı yazısında, “Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 5 yıl önce özel çevre koruma bölgesi ilan edilen bir yerde, ilgili kurumun neler olup bitiğine dair bir denetçisi, gözetmeni var mı acaba” sorusuna yanıt aradı. Saip’in köy kahvesi toplantılarında konu, bir ay önce gündeme getirilmişti. Tarım alanlarının yağmalanması endişesini Kızık şu cümlelerle olumsuzluğu kaleme aldı: “İlçenin girişinde, anayolun üstündeki tarım alanları hafriyatçı şirketlerce bozuluyor. Küçük sanayi alanı benzeri bir yapılaşma oluşuyor. Köylüden kiralanan tarım arazileri kazılıyor, verimli topraklar alınıyor (bir iddiaya göre satılıyor), yerine yol seviyesine kadar molozlar dökülüyor, duvarlar örülüyor, depo görünümlü inşaatlar yapılıyor. Ağaçların söküldüğü iddiaları da var bu arada… Şantiye görünümlü bir giriş, başta ilçe yöneticileri olmak üzere, turizmcisini, esnafı, tüccarı, kasabayı ‘markalaştırma’ derdinde olanları, daha önemlisi yaşayanların tümünü ilgilendirir diyeceksiniz ama… Ses var mı, ses?”
BAŞKAN, YETKİLİLERE İLETTİ
Gazeteci Kızık, tarım alanının bozulması ve toprakların taşınmasının mülki amir ile Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkisinde olması gerektiğini anımsatan yazısında şu görüşleri savundu: “Moloz dökülüyor, depolar oluşturuluyor, inşaat faaliyetleri sürüyor. Karayolları güvenlik alanı ihlal ediliyor, değiştiriliyor. Göz önünde, hâlâ molozları görmek mümkün. Kuşkusuz kaymakam da belediye başkanı da ilgili tüm kurumların yetkilileri de görüyordur. Bir değerlendirme, bir açıklama yapmalarını beklemek hakkımızdır. Bu gelişmeyi Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’a sordum. Durumu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerine ilettiğini söyledi… Sahi, Karaburun özel çevre koruma bölgesiydi, bir de olmasa ne manzaralarla karşılaşırdık kim bilir?”
Kızık, sosyal medya hesabında paylaştığı yazısının altına yaptığı yorumlar nedeniyle Serdal A.’dan şikayetçi oldu. Şahsın küfür ve hakaret içeren cümleler kullandığını belirten Kızık suç duyurusunda, “Şüphelinin pervasızca, herkese açık bir sosyal medya sitesinde beni tehdit edip, en ağır hakaretleri etmesi karşısında; tarafıma yönelik saldırı olasılığı bulunduğunu düşündürmekte ve kişisel güvenliğimi de açıkça tehlikeye düşürmektedir” ifadelerini kullandı.
ERAKIN: KIZIK’IN YANINDAYIZ
Saip Mahallesi Muhtarı Alev Erakın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yetkililerle görüştüğünü kaydederek, “Bildirimde bulunmak yetmiyor, olayın peşine düşmek gerekiyor. Biz gücümüzü yasalardan alıyoruz, yasaya aykırı bir iş yapılmaması için gerek ben gerek Saip EKO-DER olarak çalışıyoruz” diye konuştu. Erakın, kiralanan tarım arazisindeki toprakların satılması iddialarını şöyle anlattı: “Kiralanan arazi, tarım arazisiyse kazılıp toprağı alınarak bahçe toprağı olarak satılıyor. Kazılan alanlara molozlar dökülüyor. Hem moloz döküyorlar, hem toprağı satıyorlar. Döktükten sonra bir kat toprak geçip 3-5 sene sonra mal sahibine o şekilde verecekler. Burada ne bir ev yapılabilir ne tarım arazisi olabilir.”
Erakın, tarım alanlarının yağmalanmasına tepki göstererek, konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve AKP Milletvekili Ceyda Çankırı'ya ilettiğini söyledi. Öte yandan, Karaburun Belediyesi’nin de bakanlık ile temasta olduğunu belirtti. Serdar Kızık’ın olayı gündeme getirmesinin ardından, sosyal medya hesabında küfür ve tehditler aldığını dile getiren Erakın, “Biz kim olursa olsun yasal bir işlemin çerçevesi içinde her türlü insanın yanında yer alırız” diye konuştu.
