CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, İzmir basınıyla Tarihi Havagazı’nda bir araya geldi. Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek koordinesinde gerçekleştirilen toplantıda, Özel’in yanında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, M CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP’li ilçe belediye başkanları, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi katılım gösterdi.
CHP Lideri Özgür Özel, konuşmasının başında “Hep İzmir’den aday olacağım söylendi, İzmir’in çok misafir alan bir kent olduğunun farkındayım, görevimiz İzmir’den bu yükü kaldırmak, İzmir siyasetinin İzmir’de çalışan, İzmir’e katkı sağlayan siyasetçilere bırakılmasını düşünüyorum. Bunu yapmak hepimizin boyunun borcu. O yüzden İzmir’de aday olmayı hiç düşünmedim” dedi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Özel, konuşmasında Türkiye’de basın özgürlüğünün geldiği duruma dikkat çekerek " Basın özgürlüğü sadece basın emekçilerinin meselesi değildir. Tarafsız ve korkusuz basın demokratik bir toplumun teminatıdır. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak demokrasiye sıkı sıkı sarılmaktır. Özgür bir basın olmadan demokratik bir toplum inşa edilemez. Basını susturmak halkı susturmaktır. Sansüre hayır diyenlerin göreve gelmesi zorunluluktur. Basın hürdür, asla sansür edilemez. Halkın çıkarlarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Biz basın özgürlüğünü sadece hak değil ulusal bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Türkiye’nin geleceği gazetecilerimizin kalemiyle, mikrofonuyla ve cesaretiyle şekillenecektir. Hep birlikte özgürlüklerin genişletildiği adaletin sağlandığı bir Türkiye’yi inşa edeceğimizden şüphem yoktur.” dedi.
Sansür konusuna da değinen Özel "Cepheden haber versin diye Atatürk’ün kurduğu AA, maalesef haberin kaynağında sansürlendiği, bir ittifakın ajansına dönüşmüş olan, hepimizin hem sevdiği hem de üzüldüğü bir yapıya dönüştü. Filistin’de AA muhabiri yaralandığında yine ilk telefonu ben açıyorum, muhabirin bir günahı yok ama hepimizin vergileriyle maaşları ödenen, hepimizin katkı sağladığı TRT bizim grup toplantımızı 4 dakika Tayyip Bey’i 78 dakika veriyor. Sayın Erdoğan uykusunda konuşmaya başlasa onu da veriyor, bizim hiçbir konuşmamızı vermiyor." diye konuştu.
Basın özgürlüğünde bizden kötüsü Birleşik Arap Emirlikleri
Türkiye'nin basın özgürlüğü açısından geldiği durumu değerlendiren ve kıyaslama yapan Özel tabloyu şu sözlerle anattı:
"Türkiye basın özgürlüğünde 158. Sırasında 157. Sırada Filistin var İsrail’in baskısı altında. Bizden kötü Birleşik Arap Emirlikleri var. Filistin basın özgürlüğünde bizden önde durumda, 54 gazeteci hayatını kaybetti Filistin’de. Türkiye’de 18 gazeteci yaptığı haberler nedeniyle cezaevinde. Türkiye’de Cumhurbaşkanı sert, kirli bir dil kullanıyor, söylediği sözleri burada söylemeye benim terbiyem elvermiyor. Sonra da birileri buna normalleşme diyor. Siyasi rakipleri ona cevap verince, savcıda bekliyor. Kenan Evren için yazılmış maddeye göre işlem yapıyor. O ona cibilliyetsiz diyor, diğeri ona sensin o deyince Cumhurbaşkanına hakaretten dava açılıyor.
Dünyada gazeteciler kollukla birlikte hareket eder. Bir grup insanın sesi geliyordu az önce, belediyenin ihaleyle verdiği tuvaletlerin temizliğinde çalışan firma değişmiş, yeni firmanın işe alması gerekiyor, bunlar belediyeye girmek istiyorlar, belediye sizi alamam deyince protesto ediyorlar. Protesto bir hak, gelip burada kameraları devirmedikten sonra istediği protestoyu yapar."
Özel'den Hamza Dağ'a gönderme
Dezenformasyon yasasına değinerek, AK Parti'li Hamza Dağ’a seslenen eden Özgür Özel, “Dezenformasyon yasasını savundular, biri de İzmirli hatta savunan AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından biri. Dezenformasyon yasasından başına geliyor ne geliyorsa gazetecinin. Biz bunun böyle olacağını söyledik, tüm sosyal medya yıkılıyor, gazeteci yazınca suçlu oluyor.
CHP’nin terör örgütü tarafından desteklendiği, kampta görüntüler olduğu yalanı devlet eliyle yayıldı, bir kişi soruşturma açmadı, seçim geldi geçti, montajsa montaj deyip geçtiler. CHP, DEM’e el uzatınca adı demlenmek, Devlet Bahçeli Bey olunca barış… Bir taraftan bu kürsüye ‘Abdullah Öcalan gelsin’ çünkü DEM ile MHP’nin kürsüsü aynı, birkaç gün arayla kullanıyorlar. Biz CHP olarak ‘Bir iş yapılacaksa mecliste yapılsın, şeffaf, samimi yürütülsün, toplum bilgilendirilsin’ diyoruz. Benim teklifim tüm şehit ve gazi derneklerinin temsilcisi otursun masaya. Dernek temsilcileri Özgür Özel’in sözlerinin arkasındayız diye açıklama yaptı. Hepsini ziyaret ettik, Kürt meselesine nasıl baktığımızı anlattık. Onlar da biz bunun arkasındayız dedi. Milletin vicdanında hangi anlayış karşı bulacak göreceğiz. Ben terör bitecekse her şeyi yaparım ama kapalı kapılar ardındaki siyasi pazarlığın parçası olmam” dedi.
Tugay ve Zeyrek'den basın özgürlüğü mesajları
Programın açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Biz her zaman namus ve ahlakıyla, toplumun vicdanına ses olmak için gecesini gündüzüne katan gazetecilerimizin yanındayız. Yerel basının güçlenmesi için de yanlarında olduğumuzu İzmir’de gazetecilik yapan arkadaşlarımız biliyor. Gazetecilik ne kadar özgür yapılırsa demokrasi o kadar iyi işler. Halkın bilinçli olması sağlanır. İçinde yaşadığımız dönem yandaş olmayan herkesin baskı altında olduğu bir dönem. Yandaş örnekler gazeteciliği kirletiyor” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmasını yapan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek de basının sorunlarına değinerek, “Basın hürdür, sansür edilemez. Ülkemizde herkes baskı politikalarına maruz kalıyor. Buna artık dur denmesi gerekiyor” dedi.
