CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada, taşeron işçilerin kadro taleplerine ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) yarattığı sorunlara vurgu yaptı. Gürer, taşeron işçilerin karşı karşıya kaldığı adaletsizliklerin giderilmesi gerektiğini belirterek, "Taşeron işçiler yıllardır kadro bekliyor" dedi.
4 aralık mağdurları için çözüm bekleniyor
Gürer, 696 sayılı KHK kapsamında yapılan düzenlemelerin ardından "4 Aralık mağdurları" olarak bilinen bir grubun oluştuğunu ifade etti. Sadece bir gün farkla kadrolu olma hakkını kaybeden bu çalışanların, kapsam dışı bırakılmasının büyük bir mağduriyet yarattığını dile getiren Gürer, “Bu durum sadece adaletsizlik değil, aynı zamanda sosyal bir yara haline geldi” diye konuştu.
Belediye işçileri kadro bekliyor
Belediyelerde taşeron işçi statüsünden çıkarılan yaklaşık 500 bin şirket işçisinin kadroya alınması gerektiğini belirten Gürer, bu işçilerin belirsizlik içinde bırakıldığını söyledi. “Belediye şirket işçileri, çalıştıkları kurumların asli işlerini yapmalarına rağmen kadro düzenlemesinin dışında tutuldu. Bu durum bir an önce düzeltilmeli” dedi.
Kamu taşeronları için kapsayıcı düzenleme şart
Gürer, kamu kurumlarında farklı alanlarda çalışan taşeron işçilerin durumuna da dikkat çekti. Devlet Demiryolları, Karayolları, hastane bilgi işlem merkezleri, yemekhaneler ve sosyal tesisler gibi birçok alanda görev yapan taşeron işçilerin ayrım yapılmadan kadroya alınması gerektiğini belirtti. Gürer, “Eşit işe eşit ücret ilkesi hayata geçirilmeli, insanca yaşam koşulları sağlanmalı” çağrısında bulundu.
2025 bütçesinde taşeron işçilere yer yok
Gürer, 2025 yılı bütçesinde taşeron işçilerin kadro taleplerine yönelik herhangi bir düzenlemenin yer almamasının çalışanlar arasında hayal kırıklığı yarattığını söyledi. "Bu bütçe, taşeron işçiler için umut olmaktan uzak. Ancak biz mücadeleyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Sosyal adalet için çözüm çağrısı
Taşeron işçilerin taleplerinin hem ekonomik hem de sosyal adaletin bir parçası olduğunu belirten Gürer, “Kamuda taşeron olarak çalışan tüm işçilere, ayrım yapılmaksızın kadro verilmesi bir zorunluluktur. Bu sadece çalışanların hakkını teslim etmekle kalmaz, toplumsal barışı da güçlendirir” dedi.
