Büyükşehir'den Valiliğe üslup ve 38. madde hatırlatması! Büyükşehir'den Valiliğe üslup ve 38. madde hatırlatması!

Tülay Cengiz Homeros 5. Kitap Günleri hızla sürerken dört yılda dört mevsim için dört aşk romanı yazarak çok sayıda okur kazanan Aynil Onur Yüksel Hazer Yayınları standında ilgi çekmeye devam ediyor. 
056 D D C C A 9 F88 4254 9908 B3 B B0 E F1607

Asıl mesleğinin reklamcılık olduğunu söyleyen Aynil Onur Yüksel, içindeki yazma aşkını elli yaşlarında keşfedenlerden. Yazma sürecini şöyle anlatıyor:
“Evlerimizde tutsak hale gelmiş, Corona virüsünün dünyayı nasıl etkilediği ile ilgili haberleri dehşetle ve endişeyle izlerken bu yaşam beni çok yormuştu. Zaman zaman şirin bir Ege kasabasında yaşadığımı düşlüyordum. Bir gün ‘bir roman yazsam, nasıl olurdu?’ diye hayal kurmaya başladım. Bilgisayarımda temiz bir word sayfası açıp; ilk kelimeleri tuşladım. “Begonvil Sokak”
İnsanların gelip saatlerce oturup kitap dergi gazete okuyacakları, kahve ve vanilyalı kurabiye kokan bir kafe düşlerken kelimeler akıp gitmiş… On dokuz gün boyunca hiç durmadan yazdım. Ve 370 sayfalık bir aşk romanı ortaya çıktı. Sonuca kendim de şaşırmıştım.. İnternetten araştırma yaparak Nisan Yağmuru isimli kitabımın basılması için bir yayıneviyle anlaştım. Bir yıl sonra hayalim gerçekleşmiş, Nisan Yağmuru isimli bir kitabım olmuştu.” 

Yazma tutkumu çok geç keşfettiğini ancak dört yılda dört roman yazdığını belirten Aynil Onur Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü:
“İkinci roman (Eylül Rüzgarı), üçüncü roman (Kış Güneşi) ve bir ay önce de dördüncü romanımı (Yaz Ayazı) elime aldım.”

Yazar, bir roman yazmış olmanın yarattığı manevi hazzı kelimelere şöyle döküyor: 
“İlk romanımı yazdığımda o kadar büyük bir heyecan, coşkulu duygular içindeydim ki kitabımı adeta bebeğim yerine koymuştum. İnsan kendi bebeğini hiç para karşılığında birine verebilir mi? Ne yapsam acaba ve kitabımı para, satış, alış - veriş gib bir sürecin parçası olmaktan çıkarabilsem diye düşündüm ve kitabımı iyilikler yapan bir hayır kurumuna bağışlamaya karar verdim. 
Romanın konusu içinde geçen bir vakıf vardır; bu vakıf gençlere eğitim bursu veren bir vakıf vardı. Buradan yola çıkarak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlamaya karar verdim. Derneğe başvurduğumda hiç böyle bir çalışma yapmadıklarını öncelikle bir kurulun kitabı okuması gerektiğini söylediler. Henüz arkadaşlarım ailem okumadan onlar okumuş oldular ve güzel yorumlarını ilettiler. Böylece bir sözleşme yaptık. Bundan böyle Nisan Yağmuru isimli ilk romanım, kaç baskı yaparsa yapsın elde edilecek gelirin tamamını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin “Anadolu’da Bir Kızım Var; Öğretmen Olacak” kampanyasına bağışlayacağım. 
79 E08007 A73 F 42 B2 B B D2 C E7 C D463 A8 A7

“NİSAN YAĞMURU’NUN GELİRİNDEN DÖRT KIZ ÖĞRENCİNİN BİR YILLIK EĞİTİM MASRAFI KARŞILANDI. BU DA BENİM HAYATIMDA EN GURUR DUYDUĞUM OLAYLARDAN BİRİDİR.”



Kitap fuarlarında okuyucularla birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen yazar, en büyük hedefinin her yıl yeni bir kitap yayımlamak olduğunu belirtiyor ve devam ediyor: 

“Ben, kitaplarımın bu kadar sevileceğini, hiç tahmin etmezdim. Sadece yakınlarımın okuyacağını düşünüyordum. Şimdi Türkiye’nin hiç gitmediğim en uzak şehirlerinden canım okuyucularımdan mesajlar alıyorum. Bana güzel yorumlarını iletiyorlar. En büyük isteğim kitap fuarları sayesinde kadim şehirlerimize, şirin kasabalarımıza gidip, sosyal medyadan haberleştiğimiz okuyucularımla tanışıp, yeni yeni okuyucularla buluşmaktır.

Kaynak: Tülay Cengiz